1. Bölüm

748 133 1K
                                    

Herkese merhaba tekrardan. Öncelikle tekrar tüm Türkiye'ye baş sağlığı diliyorum, dualarım hep sizinle. Aslında aklımda yazmak yoktu, ama her zaman olduğu gibi yine ansızın aklıma yepyeni bir kurgu geldi. En kötü günlerimde bile her zaman kitaplara sığınmaya alıştım artık. Umarım beğenirsiniz, çünkü daha önce denemediğim bir şey deniyorum. Herkese keyifli okumalar, umarım içinizde ufacık bir mutluluğa sebep olabilirim. Sağlıcakla kalın, kendinize dikkat edin, seviliyorsunuz<3

Hava bugün dünden daha da soğuk, kar yağışı bekleniyor hatta. Kalın giydiğim kabanıma rağmen sanki çıplak yürüyormuşum gibi üşüyorum. Kliniğe girerek çalışanlara başımla selam verdim. Kanada'nın bir sürü güzelliği vardır, kuzey ışıklarını yakından görmek istiyorsanız mutlaka buraya gelmenizi tavsiye ederim mesela. Ayrıca birçok dizi ve filmde görmüş olduğunuz Niagara Şelalesi de burda yerleşmektedir. Geçeç yıl arkadaşlarımla birlikte ikinci kere gitme şansım olmuştu. Evet, yakından daha güzeldi. Edmonton'dan uzakta olması nedeniyle pek fazla gidemiyorum, ama o manzarıyı görmek için gittiğim o yoldan kesinlikle hayal kırıklığıyla dönmüyorum.

Kanada sakin bir ülke sayılır, birkaç ilçesini gezmiş ve Edmonton'da kalmaya karar vermiştim. Bir sürü göl var ve doğayla iç içe olması da ayrı bir güzellik katıyor. Tek kötü yanı çoğu zaman soğuk olması. Ama sorun değil, soğuğa karşı dayanıklıyım. Hâlâ üşüyor olmamı saymazsak elbette.

Odamın kapısını açarak içeri girdim, kabanımı askıya astım ve sandalyemi döndürerek yumuşak bir yere oturmanın huzuruyla gülümsedim. Küçük tabelada yazan ismime bakınca yüzümdeki gülüş büyüdü. Ethan Williams. Doğma büyüme Kanada'lı sayılmam, annem Türk. Doğumum Türkiye'de olmuştu, ama sadece üç yıl kadar orada kalmışım. Geri kalan otuz yılı burada geçirmiştim ve pek geri dönmeyi düşünmüyorum. Burayı seviyorum, tüm hayatımı burada kurmuş, bütün yıllarımı okumaya harcamıştım. Burada yaklaşık olarak üç yıldır çalışıyorum. Psikiyatrist olmak zannettiğim kadar kolay olmamıştı, uzun çabalarım sayesinde şimdi bu koltukta oturmayı başarmıştım.

Bilmediğinize inanmıyorum ama kısaca psikiyatristin anlamını söylemem gerekirse ruh ve sinir hastalıkları uzmanı diye açıklamam gerekir. Çok kez psikolog ve psikiyatrist karıştırılır aslında. Ama ikisi arasında oldukça fark vardır. Genel olarak söylemek gerekirse psikiyatristler doktor sayılır, tıbbı eğitim alır ve yaklaşık olarak on yıl okur. Ama psikolog olmak için dört sene psikoloji okumak yeterli sayılır. Psikiyatristler tıbbi eğitim aldıkları için ilaç yazma hakkına sahip, psikologlardan farklı olarak. Onlar sadece tedavi eder ve durum çok ciddiyse uzmanlara yönlendirirler.

İşimden memnunum, insanlara yardımcı olmaktan daha iyi ne olabilir ki? Fiziksel acı kadar ruhsal acılar da mevcuttur, hatta fiziksel acılar daha çabuk iyileşir. Görünen yaraları sarmak kolaydır, ama iş göremediğimiz yaralara gelince işler daha da zorlaşır. Üç yıl içinde bir çok hastam oldu, bazıları iyileşti, bazılarıysa içlerinde olduklarını iddia ettikleri 'şeytanla' savaşmayı ve onunla yaşamayı öğrendi. Şeytan hepimizin içinde var, bu kaçınılmaz. Ama onun yolundan gitmek bizim seçeneğimiz, ya da onunla savaşmak.

"Bay Williams, Sarah hanım geldi." Kapımı çalıp içeri giren Leslie'yi başımla onayladım.

"Gelsin."

Sarah uzun zamandır hastam, iyileşmesine olan umudum çürümek üzereydi nerdeyse. Durumu ilk başlarda çok ağırdı, bilinmeyen varlıklar tarafından tehdit edildiğini ve ona şiddet uyguladığını söylüyordu. Babasına defalarca Sarah'ın kliniğe yatması gerektiğini, böylesinin onun için daha güvenli olduğunu söylesem de kabul etmemişlerdi. Sarah daha önce kliniğe yatmış ve intihar girişiminde bulunmuştu. Söylediğine göre ise kesinlikle bunu yapmadığını, bir varlığın onu öldürmeye çalıştığını ve fazlasıyla korktuğu için bundan ölerek kurtulacağına inandığını söylemişti. Annesini çocuk yaşlarında kaybetmiş Sarah, üvey annesi ve babasıyla yaşıyor. İlk başlarda terapisini evde yapıyorduk, dışarı çıkmaya korktuğunu söylemişti. Ama zamanla bu korkusunu yenmesine yardımcı olmuş, ve kliniğe gelmeye ikna etmeyi başarmıştım. Artık bir şeyleri yenmeyi başarması gerekiyordu, ona elimden geldiğince yardımcı olacaktım bende.

Hayaletin Fısıltıları Where stories live. Discover now