17. Bölüm

34 10 67
                                    

"Ey hepimizin kurtarıcısı olan merhamet sahibini rahminde barındıran,

Sana yalvarmakta olan bana merhamet göster.

Baba'ya, Ogul'a ve Kutsal Ruh'a şan olsun.

Ey tertemiz ve en lekesiz olan, biz seni
Tanrı'nın Annesi olarak bilenler, senin büyük
iyiliklerinden pay alabildiğimiz için, sana
teşekkür ilahileri söylüyoruz.

Şimdi ve her zaman ve sonsuzluklar boyunca.

Amin..."

"Bir insanı küçük düşürmenin en korkunç yolu, onun acı çektiğine inanmamaktır. -Pavese."

🕯️

Bazı ölümler sessiz olur, ölmek için illa intihar etmeleri gerekmez

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bazı ölümler sessiz olur, ölmek için illa intihar etmeleri gerekmez. Buna sessiz ölüm deriz, insanlar; sevinçlerini öldürür, hayallerini asar, umutlarını mezara koyarlar. Ölmek için hap kullanmaya ya da bileklerini kesmeye gerek duymazlar, duygularını öldürürler.

Ünlü İtalyan yazarı Cesare Pavese bile ölümünü kitaplarında sindire sindire anlatmış, Torino'daki bir otel odasında özel kağıtlarını yok ederek 21 adet uyku hapı alarak intihar etmişti. İçinde bulunduğu buhranı şöyle anlatmış bize eserlerinden birinde; 

"Bir şey sona ermek üzere. Oturmuş sigaranı tüttürürken içini kemiren, seni tedirgin eden bir şey olduğunu seziyorsun. Gündelik hayatın dertleri mi
seni korkutan? Hayır. Seni korkutan içindeki boşluk. Ben hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olamadım. Şu dünyada henüz değerini kaybetmeyen çok az şeye karşı anlayışsız, duyarsız ve duygusuz olan insanların bulunması beni neredeyse çıldırtacaktı. Yaşadığım farkındalık şuydu: intiharı düşünen bir insan için için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesi bir alışkanlık hâline gelince ortaya çıkan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur. Sorumluluk, vicdan, irade gelişigüzel yüzüp durur bu ölü denizde, sulara gömülse bile rastgele bir akıntıyla yeniden ortaya çıkar..."

İntiharı kafasına koyduğu anda en büyük acısı bunu yapamaması olur bir insanın. En büyük acı, kendinle barışamamandır.

"Daha iyi misin doktor?"

Victror'un sesiyle dalmış olduğum hülyalı düşüncelerimden istemsizce sıyrıldım. Ona doktor olmadığımı söylememe gerek yok sanırım. 

"Daha iyiyim, teşekkür ederim dedektif."

Elini önemli değil dercesine salladı, kesinlikle önemliydi bu. Daha önce birilerine içimi açmaya çalışmıştım ama bu denli başarılı olamamıştım. Çoğu kişi sen daha iyi bilirsin diyerek konuyu kapatmaya çalışmıştı. Chris var bir tek beni anlayan, şimdi de Victor.

"Ben sana bir şey söylemeye gelmiştim aslına bakarsan," sağ elini kaldırarak hafiften çıkmaya başlamış kirli sakalını kaşıdı, "Sarah'ın defterlerinin birinde kan izi buldum." Gözlerim merakla büyüdü, nihayet bir ipucu bulmanın umuduyla yüreğim hızlı çarpmaya başladı. "Hemen bizimkilere götürdüm, türlü bahaneler sıraladım ama işe yaradı." Ben heyecanla ne söyleyeceğini beklerken dedektif beni fazla bekletmeyerek açıklamaya başladı. "Kan izi Bayan Emma'ya ait."

Hayaletin Fısıltıları Where stories live. Discover now