4. Bölüm

249 69 684
                                    

Gözlerim önümü göremeyecek kadar dolmuştu. Daha önce bu kadar üzgün olduğumu hatırlamıyordum, sahi ne zaman böyle acı çekmiştim? Daha önce nasıl böyle aptal gibi hissettmiştim?

"Senin yüzünden! Aptalsın, yaşamayı haketmiyorsun!" Beynimde çınlayan sesler hayal gücüm müydü yoksa gerçekten deliriyor muydum artık emin olamıyordum. Tek bildiğim, bir yerde hata yaptığımdı. Bir şeyi gözden kaçırmıştım. Belki de, benim hatam yüzünden şimdi orda yatıyordu? Benim yüzümden mi ölmüştü?

( Malum olaydan 24 saat önce)

Bugün normalden biraz daha geç uyanmıştım, izin günleri bunun için vardı sonuçta

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bugün normalden biraz daha geç uyanmıştım, izin günleri bunun için vardı sonuçta. Yataktan kalkarak banyoya girdim ve yüzümü yıkadım. Altıma gri eşofman giydim onun da üzerine beyaz sweatshirt'i giydim. Hava bugün de soğuktu, kar yağışı hâlâ devam ediyordu. Ama bugün o kadar güçlü yağmıyordu, bunu fırsat bilerek başka bir şey giymedim. Kulaklığımı takarak spor ayakkabımı giydim, kapıyı açtığım an eve geri dönme isteğimi bastırdım. Üzerime mont alsaydım keşke.

Evim göl kenarına yakındı, küçük bir park bile vardı hatta. Koştuğumda ısınacağımı kendime hatırlatarak biraz daha hızlandım. Yüzüme çarpan soğuk havaya inat koşmaya devam ettim, birkaç dakika sonra gerçekten de ısınmaya başlamıştım. Göl kenarına yaklaştığımda yarım saattir koştuğumu ve biraz dinlenmeye ihtiyacım olduğunu hissettim. Göl nerdeyse buz bağlamıştı, soğuktan o da nasibini almıştı anlaşılan.

Kalp atışlarım normale dönmeye başladığı anda birden tekrar hızlandı. Bunun yorgunluktan olmadığını biliyordum, neler oluyordu böyle? Kulaklarımı ağrıtacak kadar hızlıydı, sadece ben mi duyuyordum kalbimin atışını cidden? Boğulduğumu hissediyordum, panik atak mı geçiriyordum? Kendimi sakinleştirmeye çalışarak 10'dan geriye saymaya başladım. Ama zihnim buna odaklanmıyordu, gözlerimi kapatarak her şey yolunda diye fısıldadım.

"Emin misin?" Duyduğum fısıltı kesinlikle benden çıkmamıştı. Gözlerimi açarak etrafıma baktım, kalbim çıkmak istercesine attı. Bunun sebebi fısıltı değildi, kesinlikle değildi.

Hava birden nasıl kararmıştı böyle? Daha az önce hava aydınlıktı, ne ara akşam olmuştu? "Söylesene Ethan, her şey yolunda mı?" Tekrar duyduğum sesle etrafıma baktım ama pek bir şey gördüğümü söyleyemezdim, çünkü etraf karanlıktı.

"Sakin ol, bunlar gerçek değil." Gerçekten öyle miydi? Gözlerimi tekrar kapadım ve kendimi sakinleştirmek için nefes egzersizi yaptım. Yutkunarak tekrar gözlerimi açtım.

Hava aydınlıktı.

Rahat bir nefes aldım. Geldiğim gibi koşarak geri döndüm hatta bu sefer daha hızlı koşmuştum. Neler oluyordu böyle, deliriyor muydum yoksa? Hayır, diye kendimi avuttum. Halüsinasyon çoğu zaman ciddi psikolojik hastalıklarda görünen bir durumdu. Ama bunun yanı sıra aşırı stresten, yorgunluktan ve uyku bozukluğundan ortaya çıkması da bir ihtimaldi.

Hayaletin Fısıltıları Where stories live. Discover now