CANIN YANACAK

45 11 1
                                    

🍷ÖNCEKİ BÖLÜM HATIRLATMASI🍷

"Sen hep sev beni."

Yamaç'ın yüzündeki hayâl kırıklığını net bir şekilde görürken kendime lanetler okudum.Benden kendisine duygularımı açmamı beklerken aldığı cevap ağır gelmiş olmalıydı.Yamaç,bana olan kırgınlığını saklama gereği duymadan tüm saflığıyla karşımda duruyordu.

"Ben seni hep severim zaten."

Kurduğu cümlenin altından çıkardığım mesaj beni bozguna uğratıyordu.

"Ben seni hep severim zaten,sen beni sevmesende,ablamı öldürmek istesende."

ALEDA'NIN ANLATIMIYLA

Yamaç'ı hayâl kırıklığına uğratmıştım.Ne diyeceğimi bilmiyordum.Tek yaptığım gözlerinin içine bakmaktı.

O sırada Yamaç'ın biraz arka tarafında arabaya yaslanmış,elindeki sigarasını içerek bize bakan Altuğ'u gördüm.Sigarasını dudaklarına yakın bir mesafede tutuyordu.

Dizinin en heyecanlı sahnesini izlerken hareket dahi etmeden kalanlar olurdu ya işte sanki şuan öyle gibiydi.Yüzünde ise 'ne yaptın sen Aleda' der gibi bir ifade oluşmuştu.Benim ona baktığımı fark ettiğinde yüzünde bir tebessüm oluştu ama bu tebessüm farklıydı.Tam ifade edecek olursam yüzünde acının tatlı tebessümü vardı.

Yamaç'ta baktığım yeri fark etmiş olacak ki arkasını döndü ve o da Altuğ'u gördü.İlk önce kaşları çatıldada sonradan düzeldi.Altuğ'u kısaca süzen Yamaç'ın yüzünde değişik bir ifade vardı.

Aramızdaki sessizlik garip bir hâl almaya başlarken bir adım öne çıktım.

Birbirlerini tanımadıkları için ilk önce tanıtma gereksinimi duydum.Bu sırada Altuğ elinde tuttuğu sigarasıyla bize doğru gelmeye başlamıştı.

"Tanışmayacak mısınız?"

Yanımıza ulaştığında Yamaç'a elini uzattı.

"Ben Aleda'nın kuzeni,Altuğ."

Yamaç'ta Altuğ'un uzattığı elini tuttu ve selamlaştılar.

"Bende Yamaç."

Altuğ,Yamaç'a gülümsedi ve bana baktı.Çapkın bir şekilde göz kırptıktan sonra konuşmaya başladı.

"Yamaç'tan bana hiç bahsetmemiştin Aleda."

Sitemli olduğu sesinden belli oluyordu.Büyük ihtimalle Yamaç ile olan konuşmalarımızı duymuştu.Hatta büyük ihtimalle değil kesinlikle duymuştu.

"Bahsetme gereği duymamışım ki bahsetmemişim Altuğ."

Altuğ,alay dolu ifadesiyle bana bakmaya devam ederken arkasında kalan arabayı işaret etti.Yamaç ise sessizce aramızdaki konuşmayı dinliyordu.

"Gidiyor muyuz?"

Gözlerimi Yamaç'a çevirdim ve ona yaklaştım.Ardından kollarımı boynuna doladım.Gözlerindeki anlamsız ifade silinirken Yamaç'ın da elleri belimi buldu.Birbirimize sıkıca sarıldık.Yamaç,bu sırada boynumdan öptü.Ardından benden yavaşça ayrıldı.

"Ararım seni."

Yamaç'a cevap vermek yerine ona tekrar yaklaştım ve yanağını uzunca öptüm.

"Artık birbirinizden ayrılabilecek misiniz?"

Varlığını kısa bir anlığına unuttuğum Altuğ'un konuşmasıyla gözlerimi ona çevirdim.

"Bizi dikizlemek zorunda mısın ya!?"

Gözlerimi devirdim.İki dakika rahat olamayacaktık anlaşılan.

"Evet,zorundayım."

Derin bir nefes aldım ve tekrardan Yamaç'a döndüm.Ona gülümseyerek el salladıktan sonra arabaya doğru ilerledim.

Altuğ'un,sürücü koltuğuna oturmasının ardından bende ön koltuğa oturdum.Camdan Yamaç'a baktığımda aynı yerde durduğunu fark ettim.Gözleri benim üzerimdeyken ona öpücük göndermeyi ihmal etmedim.O da gülümseyerek bana bakmaya devam etti.

Bu sırada Altuğ,arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

"Canın yanacak kuzen."

Altuğ'un söyledikleriyle yutkundum.Gözlerimi camdan alırken aklımın her bir köşesinde Altuğ'un sözleri yankılanıyordu.Canın yanacak...

Doğru söze ne denirdi ki?

"Biliyorum."

Anlaşılan Altuğ,Yamaç'la olan konuşmalarımızı duymuştu.

"Yamaç ile olan konuşmalarımızın ne kadarını duydun?"

Altuğ'un suratında bir gülümseme oluşurken konuştu.

"Öpüştüğünüzden sonra olan konuşmaları duydum."

Yani Yamaç'ın beni sevdiğini söylediğini ve benim verdiğim cevabı duymuştu.

"Neden canımın yanacağını söyledin?"

Altuğ,yutkundu ve gözlerini kısa süreliğine bana çevirdi.Ardından hızlıca tekrardan önüne döndü.

"Merak
etme,kuzen.Yanındayım.Herkese inat arkanda değil,yanındayım."

Soruma cevap vermemişti.Yanımda olacağını söylemişti.Bu kadar kötü bir durumda mıydım?

"Çok mu kötü?"

Beni seven adamın ablasının katili olmak çok mu kötü?

Altuğ,ne demek istediğimi oldukça iyi anlamıştı.Bunu gözlerindeki ifadeden anlayabiliyordum.

"Çok kötü kuzen."

Kafamı arkaya doğru attım ve derin bir nefes aldım.Niye bu kadar zor olmak zorundaydı?

"Ağlamak istiyorum."

Altuğ,şaka yapıp yapmadığımı anlamak ister gibi yüzüme baktı.

"Şaka mı yapıyorsun?"

Altuğ'a tebessüm ettim.Ben ve ağlamak birbirine fazlasıyla zıt kavramlardı.

"Her ağlayan güçsüz değildir.Tıpkı her gülenin mutlu olmadığı gibi...ağlamak beni güçsüzleştirmez Altuğ."

Gözlerime çözülmesi zor bir problem gibi bakarken işim hiç kolay değildi.

"Yani ağlayacak mısın?"

Altuğ'un söyledikleriyle gerçek bir kahkaha attım.

"Saçmalama,tabii ki de ağlamayacağım.İki edebiyat yaptık diye benim kim olduğumu unutma."

Altuğ,derin bir nefes aldı.Rahatlamış gibi gözüküyordu.

"Kendi has hâline döndün bakıyorum da."

Cevap vermek yerine kafamı cama çevirdim ve yolu izlemeye başladım.

Artık daha fazla oyalanmayacaktım.Zaman hiçbir şeyin ilacı değildi.Beklemek yerine uzun zamandır yapmak istediğim şeyi yapacaktım.Kimsenin canını umursamayacaktım.Hayatıma giren bir adam yüzünden kendi benliğimi kaybetmeyecektim.

Kitaplardaki aşk dolu kızlardan biri değildim.Onlar gibi mutlu bitecek bir sonum yoktu.Ben bir katildim ve katillerin mutlu sonu olmazdı.Benim gibiler kötü sona zincirlerle bağlanmıştı.Kaderimi değiştirmeyi düşünmek aptallıktı ve ben bu aptallığa inanmayı seçmiştim.

8.bölüm bitti.

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın🍷

🍷❤️‍🔥

BEDELLİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin