9

10.4K 43 0
                                    

"Hoş geldiniz bayan Grey" ilk geldiğim zaman gülümseyen kadın yine aynı gülümseme ile beni karşıladı.
Bende sıcak bir gülümseme ile karşılık vererek "hoş buldum" dedim.
"Bay Thomas sizi odasında bekliyor efendim. Size eşlik edeyim."
Yine otuz iki dişim ortada "olur. Teşekkür ederim."
Kapıyı tıklatıp bu sefer Tomas'a haber vermeden içeriye önce benim girmem için elini uzattı. İçeri girdiğim an kendisi kapıyı kapatıp odaya adım dahi atmadan çıktı. Bu olay beni şaşırtmadı da değil.
Ellerim önümde çantam ile sabit bir şekilde duruyordu. Bu sefer gülümseme değil de tebessüm ile Thomas'ın gözlerinin içine baktım. "Hoş geldiniz bayan Grey."
Sadece kafamı aşağı yukarı hareket ettirerek hoş buldum demek istediğimi göstermeye çalıştım. Bu adam da tuhaf bir şeyler seziyordum bakışlarından olsa gerek. İğrenç bakıyordu.
"Lütfen, buyrun. Geçin. Ayakta beklemeyin, ne de olsa artık küçük bir ortağım sayılırsınız."
Küçümser bir şekilde son cümlesini vurgulayarak söyledi.

"Galiba arkadaşınız işe başlama kararından vazgeçti."
Sorgulayıcı bakışlar ile yüzüne odaklandım.
Nasıl yani? Nasıl vazgeçti? Hayır yabi vazgeçti de benim neden haberim olmadı.
"Ş-şey bundan hiç bahsetmedi. Bir yanlışlık olmuş olabilir mi? Yani siz yan-" daha cümlemi bitirmemiştim ki araya girdi.
"Üzgünüm Anastasia. Kendi kararı bu. Saygı duymak lazım değil mi? Hem elindeki bu güzel fırsatı geri çevirmek için." Durup yüzüme bakıp tebessüm ederek " anlarsın ya..."
Anastasia mı dedi? Ciddi olamaz herhalde. Ya Bayan Grey ya da Anastasia Grey diyen adam şimdi de Anastasia mı diyor. Nereden geliyor acaba bu samimiyet?

Elinde bir kalem vardı. O kalemi son kez çevirip masanın üzerinde duran kağıtların üzerine koydu.
"Tamam o zaman işe öncelikli olarak benden başlamanız gerekiyor."
Yine küçük bir tebessüm ile cümlesini bitirdi.
Ağzımdan çıkan ilk kelime ile "ha?"
"Yani şöyle demek istedim: prosedür gereği işe başlamadan önce bir aylık staj aşamasından geçmeniz lazım. Tabiki bu zaman aralığında kendi kişisel asistanım olarak işe başlayacaksınız."
"Ama ben bir gazeteciyim yani benim işim farklı bunu sizde biliyorsunuzdur. Asistan olmak için işe baş vurmadım."
"Bu şekilde başlayacaksınız dediğim gibi. Öncelikli olarak sizden ben sorumlu olacağım ve her yapmış olduğunuz başarınız veyahut yanlışınızdan da ben sorumlu olacağım. "
Neyse neyse neyse ...
Tamam der gibi kafamı yine aşağı yukarı salladım. Zaten en fazla bir hafta sürer burada çalışmam. Bu adam katlanılacak biri gibi durmuyor ki.

"Bu günlükte müsade edeceğim. Bir gün yine evinize gidin. Size sekreterim aracılığı ile yarınki raporları göndereceğim. Göz gezdirip gelirseniz sevinirim."
Ayağa kalkıp yine sessizliğimi korudum tamam anlamında başımı salladım. Hemen bu odadan çıkmak istyordum. Hiç daha önce kendimi bu denli bir baskı altında hissetmemiştim.
Tam arkamı dönmüş çıkıyordum ki arkamdan "Anastasia?"
Onun bana adım ile seslenmesinden iğrenmeye başladım.

Yavaşça arkamı döndüm "buyrun bay Thomas. Bir şey mi diyeceksiniz."
Ayağa kalkıp yanıma yavaş yavaş adımlar ile gelmeye başladı. Tam önümde durdu. Yakınım da durunca boyunun daha bir uzun olduğunu kendisinin ise daha kaba durduğunu o an farkettim diyebilirim. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Sadece ismin ile seslenmek istedim. Anastasia." Bu sefer ismimi daha yumuşak bir ses tonu ile söyledi. Parmakları ile saç tellerimi okşadı. Gözlerim parmaklarına kaydı. Bir adım geri atıp gözlerinin içine baktım. Eli havada kalmıştı. Öylece duruyordu. Gözlerime odaklanmıştı. Pür dikkat gözlerime bakıyordu.
Hiçbir şey demeden odadan ayrıldım.
Kalbim çok hızlı atıyordu. Heyecandan mı yoksa korkudan mı bilmiyorum.

Çıkışa doğru yöneldim. O beni karşılayan kız arkamdan " görüşürüz bayan Grey!.."
Hiç bir şey demeden oradan ayrılmak istiyordum.
Aracıma yaklaşıp kapısını açtım. İçeri geçip çantamı yan koltuğa bıraktım. Ellerim ile saçlarımı geriye doğru ittirdim. Ne yani şimdi bu? Ne yaptı ki? "Sadece ismin ile seslenmek istedim." Sesli bir şekilde tekrar ettim bunu.
Sinirlerim bozuk bir şekilde yola koyuldum. Telefonum ısrar ile çalmaya devam etse de zaten kafam çok meşguldü. Bir de telefon ile oho...
Evin önüne geldiğim de araçtan indim. Hızlıca eve geçip anahtarı masaya bırakıp odama çıktım.
Yatağa uzanıp gözlerimi tavana diktim.
Bu şekilde başlasın istemiyordum...





      Yorumlarınızı bekliyorum...
Oy verip, yorum yapmanız benim için önemli. Şimdiden teşekkür ederim 🖤

Benim sexy karımWhere stories live. Discover now