11

7.1K 33 2
                                    

"sizi tekrar görmek ne büyük şeref. Anastasia." İsmimi üzerine basa basa söyledi. Sapık mıdır nedir anlamıyorum ki!
"Şirketiniz de çalışmamaya karar verdim. Kararımdan vazgeçtim."
İğrençlercesine bir gülümseme ile gözlerinin içine bakarak cümlemi kurdum.
Yüzü bir an öfke ile kaplandı. Dişlerini sıktığı her hâlinden belli oluyordu. Sinirli bakışları üzerimde gezinirken ayağa kalktı.
"Buraya kendi ayaklarınız ile tıpış tıpış geldin. Ve şunu söylemek gerekirse tam 6 ay boyunca benim emrim altında çalışmak zorundasın."
"Ne? Ama-" cümlemi tamamlayamadan "öyle çocuk oyuncağı değil bu! İşi kabul et sonrada canım istemiyor reddettim."
Neye uğradığımı şaşırdım. O ilk baştaki insan kaybolmuştu sanki.
"Bakın. Ben çalışmak istemediğimi siz-"
"Kes sesini Anastasia."
Yaşlandığı masadan ellerini vurarak doğruldu. İşte bu hareketi irkilmeme neden oldu.
Hızlı adımlar ile yakınıma sokuldu. Nefes alışverişim çok hızlıydı. Korkudan gözlerim dolmuştu bile.
Gözlerini kapatıp saçlarımı kokladı. Ben iyice geriye doğru yaslanmıştım.  Ta ki gidecek yerim kalmayana dek.
"Çok güzel kokuyorsun. Hem de çok." Ellerim ile ittirip ayağa kalktım. Ellerimde ittirerek gücün olduğundan emin bile değildim.
"Ooo Anastasia. Bakıyorum da cesaretliymişsin."
"Salak mısın aq? Ciddi ciddi soruyorum sana salak mısın? Derdin ne aq ha! Neyin kafası bu? İçtin mi sen? Ayyaş herif!"
Odadan çıkmaya hazırlanıyordum ki arkadan ellerini belime doladı. Kollarımı ellerinin içinde hapsetmişti. Hem şoktaydım, hem de ne yapmam gerektiğini bilemiyordum.
Nefesini boynumda hissediyordum. Bu bendenimi buza çevirmişti resmen.
"Çok güzel kokuyorsun. Anastasia?.."
İsmimi sanki cevap vermemi beklermiş gibi söyledi. İki kolumu da sağ eli ile sıkıca tuttu. Sol eli ise meme doğru kaydı. Bu beni korkutuyordu.
"Hey! Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bırak çabuk beni." Bedenimde ki çığlıklar bir nebze olsun hareket etmeme yardımcı olmuştu. Ayağına basarak dengesini kaybetmesine neden olmuştum.
Koşar adımlarla kapıya ilerliyordum. Lakin bu çabam boşunaydı. Sağ bileğimden tutup beni koltuğun üzerine fırlattı. Çok geçmeden üzerimde yerini aldı. Göz yaşlarım daha fazla dayanamadı.
"Şşşş sakin ol Anastasia. Sakin ol. Burada seninle bağ kurmaya çalışıyorum. " Eli ile kalçamı kavrayarak "yoksa bu beden ile nasıl bağ kurabilirim ki?"
Kalçamı sıkarak boynumu koklamaya başladı. Bu durum beni iğrenç derecede tiskindiriyordu. Tüm ağırlığını üzerime vermişti. Hareket edemiyordum. Yardım istesem bile tık yoktu. "Memelerin çok güzel hem de çok. Tadı da güzeldir eminim." Erkekliğini hissedebiliyordum. "Şuan içine sokmuş olurdum ama burada olmaz."
Gözlerim yuvalarından çıkacak gibi yüzüne odaklanmıştı. "Yoksa iyi bilirdin seni altımda inletmeyi. Acaba soksam mı sana Anastasia? Ne dersin? Sonuna kadar sokayım mı sana? S*kimin tadına bakmak ister misin?"
Yok daha fazla dayanamayacağım.
"Evet bakmak isterim."
"Önce neresi baksın tadına sen söyle?"
"Önce dudaklarım baksın."
Yavaşça üzerimden doğruldu. Ayağa kalkıp beni de ayağa kaldırdı.
Kollarını koltuğun iki yanına açıp bacaklarını araladı.
"Diz çök."
Ona yukarıdan bakarak öylece durdum.
Çok fazla sinirlenmişti ki ayağa kalktı. Kolumu sıkarak "sana diz çök dedim Anastasia. "
"Önce dizim tadına baksın o zaman."
Gözlerini belirtip yüzüme baktı. İşte o an dizimi erkekliği ile birleştirdim. Acıya dayanamayıp yere yığıldı. Yerde bağırarak sağa ve sola yuvarlanıyordu. Bu hoşuma gitmedi de değil.
Üzerine eğilip "dizim tadını çok beğendi."
Yerde duran çantamı ve ceketimi alıp odadan ayrıldım.

Benim sexy karımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin