!

3.8K 23 0
                                    

Bazen öyle bir çıkmaz sokağa girersin ki artık tek çarenin ölüm olduğunu anlarsın. Ben de şuan bu sokaktayım. Ölüme her saniye bir adım daha atıyorum. Sokağın sonunun ne zaman biteceğini bilmeden adım atıyorum. Attığım adımlar hızlandıkça hızlanıyor. Ben mi ölüme bu denli koşuyorum yoksa ölüm mü beni kovalıyor.
İşte o an gözlerim eski kesirlerle birleşiyor. Aklımda ardı ardına gelen film şeritleriyle. Sevdiğim,benim sevdiğim ya da beni seven insanlar ile. İşte o zaman film şeritleri gibi adımlarımda ters yöne doğru ilerliyor. Lakin ölüme attığım adımlar kadar hızlı ve kontrolsüz değil. Aksine daha yavaş ve kontrollü. Sanki her an yine tekrardan aynı şey olacakmış gibi.
Ben bu hayatı yaşamayı seçmedim. Ama seçimim bana yeni bir hayat sunacak gibi de değil. Ben çabaladıkca , gayret ettikçe her şey boşa vuruyor. İçi boş duvarlara.

Sonra soruyorum kendime "ben bu hayatı yaşamayı tercih mi ettim? Benim istediğim bu mu? Benim isteğim başkalarının sözlerine boyun eğmek mi? "Ben kendimi savundukca insanlar benden daha çok nefret ediyor. Ben onlara bağırdıkca onlar daha çok üzerime geliyor. Lakin kulaklarımı kapatmıyorum. İşitiyorum dediklerini.
Onlar ne kadar çok konuşursa konuşsun beni bunları duymaya zorlayan kişi sayesinde bunları geride bırakıyorum.
Bu kişi benim gökyüzüm oldu, yeryüzümü yeşertti. Şimdi ise ben bu kişiye gökyüzü olacağım. Ben onun yeryüzünü yeşertip, yaşanır bir hale getireceğim.

Sizinle paylaşmak istedim. Çünkü her daim küçük görülen biri oldum. Düşüncem hep bu yazdıklarım yönünde şekillendi. Nedeni ise:
Akraba denen bir illet sayesinde! İnsanın kin tutmasına neden olurlar. Minik saf bir kalbi bile kötülük ile dolduracak kana sahiptirler.

Siz siz olun bu pis kanlı insanların dediklerini  dikkate almayın. Benim gibi çıkmaz sokağa girmeyin. Aksini yapın...

Benim sexy karımWhere stories live. Discover now