~Dalından koparılmış çiçek solmaya mahkumdur karan
~Sırf o çiçek zarar görmesin solmasın diye o çiçeği kökünden söküp kalbime diktim miray
~Ben, beni seviyorsun sanmıştım Anıl.
~Zaten ben de seni sevdiğimi san diye uğraşmıştım Ayliz.
Gözlerimi araladığımda oda da loş ışık hüküm sürüyordu hava karanlıktı sadece tek bir gece lambası sağ taraftaki yatakla birleşik komodinin üzerinde duruyordu hafifçe yerimde doğruldum kolumda serum vardı fakat bulunduğum oda hastane odası değil benim odamdı neler olduğunu anlamak için hafızamı kurcaladım fakat tek anımsadıklarım Anıl' ın seslenişleriydi gözlerimi iyice açtığımda az ilerde olan berjer koltukta bir bedenin uyuyor olduğunu gördüm yüzünü pek seçemiyordum ama arada bir gelen horlama gibi değişik sesler sayesinde uyuduğunu anlıyordum ben biraz hareketlendiğimde berjer koltuktaki bedende hareketlendi zar zorda olsa gözlerini görmüştüm şu an gözleri açık bana bakıyordu gözlerini seçebildiğim için kim olduğunu anlamıştım.
-Anıl.
Dedim sessizliğin kol gezdiği odada sessizliği bozarak, Anıl yavaşça berjerden kalktı bir kaç adımı atıp doğrulduğum yerin yanındaki boşluğa oturdu.
-Anıl ne oldu bana ben neden olanları hatırlamıyorum ?
Sessizliğini korudu yerinde doğrulup beni geriye doğru yatırdı ince çarşafı üzerime çekip arkasını döndüğü sırada son anda elini yakaladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
-Anıl gitme, lütfen. -Ayliz uyumalısın,
Ses tonu soğuk ve sinirli çıkıyordu.
-Sana bir soru sordum bana ne oldu, niye en son senin yakarışlarını hatırlıyorum babam seni nasıl benim odamda tutuyor ? cevap ver bana. -Sabah babanla konuşursun uyu şimdi. -Sen nereye, -Evime gideceğim, -Karını burda yalnız mı bırakıcaksın ? -Karım beni evlendiğimiz gece vurduğu için bir daha vurulmamak adına tedbir alıyorum. -Anıl lütfen gitme bu sefer seni vurma gibi bir niyetim yok yemin ederim.
Sakince kalktığı yere geri oturdu,
-Peki, ne bilmek istiyorsun, -Her şeyi en başından.
Anıl' ın anlatımından...
Ayliz bir anda kucağıma düştüğünde bacak kısmında olan elimde ılık bi sıvı hissetmiştim kafamı çevirdiğimde ise kan olduğunu anlamam saliseleri bile almamıştı.
-Ayliz sesimi duyuyormusun gözlerimi açık tut lütfen.
Hızla Karan' a ve Miray' a seslendim başka çağrem yoktu şu durumda canımı değil Ayliz' i düşünmem gerekiyordu bir yandan içimden bir şey olmaması hususunda dualar ederken bir yandan Ayliz' i çoktan kucaklamış aşağı indiriyordum, aşağı indiğimde Karan' ın silah namlusunun hizziasında olduğumu fark ettim.
-Ne yaptın kızıma bırak onu hemen yoksa kızımın yapamadığını ben yapacağım ! -Ona hiç şüphem yok Borabey ama kızın beni görünce bayıldı birşey yaptığım yok.
Karan bi an duraksadığında Miray' ın sesini işittim panikle bana dönüp.
-Hemen odasına geri çıkar Ayliz' i, doktoru çağırıyorum.