~Dalından koparılmış çiçek solmaya mahkumdur karan
~Sırf o çiçek zarar görmesin solmasın diye o çiçeği kökünden söküp kalbime diktim miray
~Ben, beni seviyorsun sanmıştım Anıl.
~Zaten ben de seni sevdiğimi san diye uğraşmıştım Ayliz.
Dolabımdan seçtiğim elbiseye uygun iç çamaşırlarımıda çıkardığımda annem çoktan kapıya dayanmıştı.
-Ayliz hadi kızım gelecekler birazdan. -Tamam anne telaş yapma Güneş' im hazır mı ? -İçeri girmemize izin verirsen göstereceğim. -Girin o zaman.
Kapı açıldığında annem kucağında Güneşim ile odama girdiler Güneş' in üstünde beyaz tütülü, kemer kısmında toz pembe gülleri olan bi elbise ayağında da beyaz yine toz pembe renkli çiçeği olan babet ayakkabılar vardı annem ise yine zarafetini konuşturmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Oo miray sultan bakıyorum güzelliğimizden ödün vermiyoruz. -E tabi yani. -Vallaha anne seni tanımasam hiç kırk iki yaşında demeyeceğim, bana taş çıkarırsın. -O kadarda değil Ayliz.
Kıkırdayıp Güneş' i kucağıma aldım Güneş ıslak saçlarıma ellerini geçirip oynamaya başladı.
-Sen annenin saçlarını çok mu sevdin güzel kızım, ama senin saçların daha güzel bebeğim.
Saçlarınıda muhtemelen annem bağlamıştı palmiye ağacının yapraklarını andıran lüle saçlarını elimle tutup parmağımın arasından geçirdim sevinç naralarını andıran gülme sesleri çıkarken annemde elleri göğüsünde bizi izliyordu.
-Şimdi sen anneannenle git anne üzerini giyinsin gelecek tamam mı bebeğim.
Yanağına onun için kocaman bir öpücük kondurup anneme verdim.