-YETİŞKİN İÇERİK-
Iraz.
İsminin anlamından dolayı mı uzaktı her şeye, herkese?
Annesi ona bu ismi koyarken ne amaçlamışsa, hepsi gerçek olduğu için miydi?
Uzaktı, ıraktı.
Kendi suçu olmayan şeyler yüzünden hep aile dedikleri o çemberin dışına itilmi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
IRAZ ❤️🩹
7. Bölüm:
Kuzey, Deniz ile beraber evden çıkıp kapıyı arkalarından kapattıktan sonra arabanın yanında durmuş öylece yeri izleyen Iraz'a baktı. Çocuk öyle dalgın görünüyordu ki, Deniz dibine girene ve ona bir şeyler söyleyene kadar ikisinin evden çıktığını farketmemişti bile.
İrkilerek Deniz'e baktıktan sonra renkli gözlerini Kuzey'e değdirmişti şöyle bir, sonra sessizce Deniz her ne sorduysa ona cevap vermişti, o kadar.
"Kapılar açık demiştim, neden binmedin de soğukta duruyorsun?" Kuzey bunu biraz kızar gibi çatık kaşlarıyla beraber sormuştu ve Iraz bu adamın çatık kaşlı halinden hiç hazzetmiyordu.
Araca binmemişti çünkü nereye oturması gerektiğini bilememişti ve aklında milyonlarca şeyi sorgulamaya başlayarak orada arabanın yanında öylece dikilip kalmıştı.
"Arka koltuk benim!" diyerek arabanın arka kapısını açıp binen Deniz'le birlikte Iraz hala nereye oturması gerektiğini bilemiyordu.
Deniz'in yanına mı oturmalıydı yoksa adamın yanına mı?
"İyi misin sen?" diye sordu Kuzey bu sefer Iraz'ın garip bir ifadeyle kendisine baktığını görünce. "Şapka da takmamışsın başına."
Iraz, "Şapkam yok." dedi sadece. Şapka takmayı düşünmemişti bile, doğal olarak eşyaları arasında bir şapka arayışına girişmemişti ama iki gündür valizinde şapkaya da rastlamamıştı. Üzerindeki ceketin kapüşonu da yoktu.
Kuzey kendi başına biraz önce taktığı siyah bereyi çıkarıp kendisine uzattığında Iraz'ın ifadesiz suratı şaşkınlıkla beraber iyice ifadesizleşti.
"Bana neden veriyorsun?" diye sordu adamın elindeki yün şapkaya bakarken. Sanki adam ona bir şapka uzatmıyormuş da bıçak çekiyormuş gibi bir hayretle dolmuştu bütün bedeni.
"Koca kafana takman için." Kuzey şapkayı alması için biraz daha yaklaştı Iraz'a. "Al hadi, tak."
Iraz yutkundu ve bir elini montunun cebinden çıkarıp donuk bir tavırla şapkayı Kuzey'in elinden aldı. "Sen?" diye sordu.
Şapkayı burnuna götürmek için garip bir istek duysa da buna anlam veremedi. Adamın kokusunu biliyordu. Sabah uyandığında banyonun önündeki karşılaşmalarında oldukça yakından haşır neşir olmuştu adamın kokusuyla. Şapkanın nasıl kokuyor olduğunu çok iyi tahmin ediyordu, teyit etmesine gerek yoktu.
