2 / Final: Mutlu Sonsuz
Hazan: Tuna'nın yeniden okula dönmesinin şerefine mutlaka buluşmalıyız!
Selen: Hallettiniz mi?!
Hazan: Evet, kayıp olarak gözüküyordu zaten.
Hazan: Bu yüzden sanki sınıf tekrarına kalmış gibi birinci sınıftan başlayacak.
Batu: Bebe.
Batu: Bizden geç mezun olacak.
Selen: Aşkım en son sınıf tekrarına kalmaktan bahsediyordun.
Selen: Gülme de başına gelmesin.
Batu: Sen kimin tarafındasın Selen?
Selen: Adaletin.
Tuna: Sayısal çıkışla hukuk fakültesine girince böyle oluyor demek ki.
Selen: Kes sesini!
Selen: Bu ülkenin avukatlara da ihtiyaçları var!
Hazan: Yakışır sana aşkım!
Selen: Evet, kombinlerim bile hazır!
Batu: Sen hemen başlayacak mısın peki Tuna?
Batu: Yoksa sene başını mı bekleyeceksin?
Tuna: Sene başını bekleyeceğim.
Batu: Neyse, geç olsun da güç olmasın.
Hazan: Ee? Buluşur muyuz akşam?
Selen: Nerede buluşuyoruz?
Selen: Ona göre hazırlanayım.
Hazan: Bilmiyorum ki.
Batu: Artık mağaramızdan çıkıp insanlara mı karışsak?
Batu: Güzel bir restoranda yemek yiyebiliriz.
Batu: Medeniyet ;)
Selen: Bence de!
Batu: Buket ve sevgilisini de çağırsak mı?
Tuna: Nereden çıktı şimdi?
Batu: Senelerce yanında oldu Tuna.
Batu: Sempati duyuyorum bu yüzden.
Batu: Ayrıca sana sormadım.
Batu: Gelsin mi Hazan'ım?
Hazan: Gelebilir tabii ki.
Selen: Emin misiniz?
Tuna: Amcamın adı.
Hazan: Dejavu...
Batu: Eminler aşkım.
Batu: Sen konuşursun onunla.
Selen: Tamam o zaman!
Selen: Akşam görüşürüz!
Hazan: Görüşürüz!
Telefonumu kapattığımda dikkatle beni inceleyen Tuna ile göz göze geldim. Gülümseyerek saçlarını karıştırdıktan sonra dudaklarına uzandım. Ufak bir öpücük kondurup geri çekildim. O ise hâlâ dikkatle bana bakmayı sürdürüyordu.
"Bir şey mi oldu sevgilim?" Omuz silkerek başını iki yana salladı. Ardından o da öpücük konudurdu dudaklarıma.
"Nasıl büyüdüğünü anlatmayacak mısın Hazan?" Kaşlarımı çattım anlamayarak. Bunun farkına vararak devam etti cümlesine. "Ben yokken neler yaşadığını bilmek istiyorum." Benim ona verdiğim kaçamak cevabın altını çizdiğini o an fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinler misin?
Romancehazanaydin: Ölmekten çok korkuyorum; ama yaşamak da istemiyorum... tunakilic: Dalga mı geçiyorsun benimle? hazanaydin: Kırgınlıklarımı sana anlatsam... hazanaydin: Dinler misin beni?