4.Bölüm-İtiraf

64 6 2
                                    

{1 gün sonra}

-Evettt,çocuklar ilk 2 soruyu doğru bildiniz,tebrik ederim hepinizi.Şimdi sıra 3.soruda.Kelime-i Şehadet ve anlamını söyleyin bakalım.

Ecmel el kaldırdı.Bende ona söz hakkı verdim.

-Öğretmenim kelime-i şehadet:Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resuluhü'dür.Anlamıda :Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve ben yine şehadet ederim ki Hz.Muhammed(s.a.v) Allah'ın kulu ve elçisidir.

-Evettt.Doğru bildin Ecmel'im.Şimdi sıra 4.soruda.Bunuda bilirseniz ödülü kapacaksınızzz!İslam'ın 5 şartı nedir?

Masal el kaldırdı.

-Evet Masal'cığım söyle bakalım.

-Eee namaz kılmak,oruç tutmak,zekat vermek,hacca gitmek,kelime-i şehadet getirmek.Bildim mi öğretmeniiim?Ben akşam çok çalıştım.

-Evet bildin kuzumm.Parka gitmeye hak kazandınız!!

Hep bir ağızdan "Yaşasınnn!"diye bağırdılar.Çok mutlulardı.Onların mutluluğunu bile görmek bana yetiyordu.

-Hadi hazırlanın çocuklar gidelim,dedim.Hemen hazırlanmaya başladılar.5 dakika sonra hepsi hazırdı.
Park zaten yürüme mesafesindeydi.Camiiye çok yakındı.Bu yüzden çabucak gelmiştik.Hepsi bir yere dağılmışlardı.Bende banka oturmuş,çocukları izliyordum.Hava çok güzeldi.

-Öğretmenim sizde salıncakta sallansanızaaa,dedi Masal.

-Ama zaten 2 tanecik salıncak var Masal'ım.Siz biraz sallanın,herkes binsin sonra ben binerim.

-Ama biz seninle binmek istiyoruz öğretmenim.

-Evet öyle öğretmenim sizde gelin.Siz oturup,sallanırsınız bizde yanınızdaki salıncağa sırasıyla bineriz,dedi Ecmel'de Masal'a katılarak.

-Evet öğretmenim,lütfeeen,dedi Elif.

-İyi tamam hadi.

Deyip salıncağa gittim.Çok uzun zamandır salıncağa binmiyordum.

-Ya Elifciğim dur birtanem.Siz çok hızlı sallanıyorsunuz beni, ben sallanırım,dedim gülerken.

-Ama öğretmenim sen çok yavaş sallanıyorsun ki ,hiç eğlencesi kalmıyor o zaman öyle,dedi Elif.

-Bakın öğretmenimmm.Ben havalara uçuyoruum,şimdi havadaki bulutlara dokunacağım.Yehuuuu!!!Salla salla Masal,uçur beniiiii,dedi Ecmel.Masalda onu daha hızlı sallamaya başladı.

-Ya yavaş düşeceksin Ecmel.

-Düşmem öğretmeniiim.Ben sizden daha hızlıyım.Hahahahahaaa.

-Aaa aaa.Hiç öğretmenden daha hızlı sallanırmış mı? Görürsün sen,deyip bende hızlandım.

~Yavuz

Parkta bir ağacın arkasında Şüheda'yı ve çocukları izliyordum.Birtek Ecmel'in geldiğimden haberi vardı.O istediği için gelmiştim. Hayır Yavuz o istediği için gelmedin,yalan söyleme kendine.Şüheda'yı görmek için geldin.Evet iç sesim haklıydı. Şüheda'yı görmek için de gelmiştim.Salıncakta Ecmel ile birlikte yarış yapıyorlardı.Diğer çocuklarda kendi halinde oynuyorlardı.Hepsi o kadar mutluydular ki!

Daha önceden de fark etmiştim,Şüheda çocukları çok seviyordu.Bir çocukla konuştuğunda,gördüğünde yüzünde inanılmaz bir mutluluk oluyordu.Belki bu yüzden Kur'an Kursu öğretmeni olmuştur diye düşündüm.Şu anda da gülüyordu.O kadar güzel gülüyordu ki!

Mete Başkan bana Şüheda'nın fotoğrafını gösterip "Bu kızı teşkilata alacağız."deyip Şüheda'nın çalıştığı yeri söylemişti.Ve onunla alakalı bazı bilgileri.Mete başkan Şühedayla çok ilgileniyordu.Şüheda'nın babası da MİT'te çalışmış olduğuna göre demek ki Yusuf abi kızını Mete Başkan'a emanet etmişti.

HİT(Halk İstihbarat Teşkilatı)Where stories live. Discover now