7 - Beni mi Arıyordun?

28.9K 2.8K 1.7K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Bölümü pek bir hızlı yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Parmaklarını mı kırdın?" diye soludum zeminde kıvranan Bay Lee'nin dönen parmaklarını fark edince, gözlerimi doğrudan profesör Kim'in keskin bakışlarına tırmandırdım.

İlerlemeye son verip duraksadığı gibi bakışlarını gözlerime dikti. "Hangi eliyle tokat attığını tahmin etsem bile, iki elinin de tüm parmaklarını kırdım sadece, bir şey yok yürü."

Beni yürümem konusunda hafifçe dürtüklediğinde dudaklarım beğeniyle büküldü. Benim yapmak istediğimi, benden önce yapmıştı. Ama Tanrı şahit, kolunu kırmayı düşünmüştüm, o biraz daha detaylı işlemiş, on parmağını birden kırdığını söylemişti. Wow.

"Sahiden çok taşşaklı herifsin." diye homurdanarak kalçasına şaplak attım. Gözleri irileşirken, keyifle kıkırdayarak ona göz kırptım ve arkamı döndüğüm gibi onu gerimde bırakıp koridorda ilerlemeye başladım.

-

Changmin yine okuldan sıvışmıştı kaşla göz arasında. Bu yüzden ben de fakültenin önünden bir taksi çevirip doğruca çocukların yanına, hastaneye geçmiştim.

"Ne demek dekanın tüm parmaklarını kırdı?" Namjoon'un şaşkınlığını doğrudan belli eden yükselerek tizleşen sesiyle birlikte sırıtıp omuzlarımı salladım.

Jin sedyede yatıyordu ve serum yiyordu. Yüzündeki yaralarına pansuman yapılmıştı. Namjoon onun hemen sedyesinin yanıbaşındaki sandalyede oturuyordu. Hoseok, Yoongi ve Jimin ise köşedeki koltuğa sırasıyla dizilmişlerdi. Bense pencere tarafında, kalçamı pencerenin kenarına yaslamış ellerimi göğsümde birleştirmiş bir konumdaydım.

"Adam geldiği gibi senin yüzünden okuldan kovuldu." dedi Yoon onaylamaz bir şekilde başını sallayıp cıklayarak.

Dudaklarımı bükerek ofladım. "Neden vicdan yaptırtıyorsun bana şimdi? Çok taşşaklıydı ama. Suratıma kapıyı kapatıp içeride benzetti onu." dedim ve duraksayıp çenemi sıvazladım.

"Bana tokat attığı için ben kolunu kıracaktım aslında, okul çıkışında bir kumpas kurmayı düşünüyordum o dekana. Ama profesör Kim benden önce davrandı ve çok profesyonelceydi, çatır çatır kırmış anında resmen."

"Daha önce kırmış demek ki, bilinçli." Hoseok'un sözleriyle birlikte kıkırdadım. "Bilmiyorum. Ama dekan bir hafta uzaklaştırıldığımı söyledi. Evrak hazırlayamadan parmakları gitti, sahi bu durumda benim uzaklaştırılma mevzum da yatmış oluyor."

Jimin ellerini vah vah dercesine birbirine çarptı. "Fransızca hocası geldiği gibi gitti." dediğinde Yoongi başını çevirip ona dik dik baktığında Jimin seslice yutkundu. "Yani şey, hani daha yeni başladı yazık gitti kariyeri, ondan dedim ben yani yaaa."

Yoon,cebinden çıkarttığı sigara paketinden aldığı dalı dudakları arasına yerleştirirken ayağa kalktı.

Yoongi, dudağında kımıldattığı sigarasıyla birlikte odadan çıktığında, Hoseok Jimin'i dürtükledi. "Git peşinden, koş."

Jim bakışlarını Yoongi'nin çıktığı kapı ile Hoseok arasında dolaştırmaya son verip ayağa fırladığı gibi Yoongi'nin peşine düştü.

"Ah deli aşık." diye mırıldanarak gülümsedim. Ama aklıma profesör Kim takılmıştı. Sahiden de kariyeri biter miydi?

Ona ulaşabileceğim bir numarası yoktu, fakülteye de geri dönmezdim şu saatten sonra. Hava çoktan kararmıştı zaten. Eve geçmeden önce spor salonuna uğrayabilirdim. Onu orada bulabilme şansım az da olsa vardı. Gerçi bulsam bile ne soracaktım ki? Ne diyecektim? Benim yüzümden kariyeriniz hasar gördü mü? Dekan zengindi sizi mahkemelerde süründürebilir mi? Ah hadi ama... Taehyung'da zengindi. Son model Range Rover'ı vardı. Üstelik spor salonunu satın almıştı. Bu zamanda spor salonu üstüne satın almak çok pahalı olmalıydı. Zenginliklerini ikisi de kapıştırabilirdi. Evet evet...

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓Where stories live. Discover now