Tutamadığım başım zevkten dört köşe olmuş bir şekilde geriye doğru kayarken, tek eliyle uyluğumdan, diğer eliyle ise sıkıca bel boşluğumdan kavrayışı sayesinde ayak tabanlarımın üstünde savsaklamadan durmayı başarıyordum.
Beni ağzından çıkarttığında kesik kesik inledim. Sıcak ve kaygan dili manevralar çizerek orgazm sıvımdan geriye kalan menilerimi yalayıp temizledi. Kasıklarıma ıslak dudaklarını bastırdığında boşalmış olmanın verdiği o rahatlama hissini çabucak üstümden silkeleyip attım.
Kravatına asılarak onu ayağa kalkması için çekiştirdiğimde çakmak gibi parlayan gözleriyle beni izlerken hırlayarak çöktüğü dizleri üstünden doğruldu.
"Sıra sen de." diye fısıldayarak göğüslerimizi birbirine çarptıracak şekilde kravatından çekiştirip ıslak dudaklarına yapıştım.
Onu öperken ellerim kemerine kaydı. Bakmadan el yordamıyla tenine dokuna dokuna kemerini saniyeler içerisinde bulmayı başarmıştım. Kemerinin tokasını çözdüğüm gibi parmaklarım alelacele düğmesini buldu. Düğmesini açtıktan sonra fermuarını indirirken ağzımı sömürüp yiyip bitirmek istercesine hırçınlaştırdı öpücüklerini.
Ağzının içine doğru iniltiler bırakırken, öpücüğüne karşılık vermeye çabalayıp aynı anda iç çamaşırının kumaşını zorlayan penisini avuçlayıp okşadım.
Hırıltılı bir şekilde inlerken alt dudağıma dişlerini öyle bir sapladı ki, gözlerim kapanma eşiğine geldi. Siktir, çok haşindi ve bu... Deli gibi hoşuma gidiyordu!
Dişleriyle kıstırdığı alt dudağımı serbest bıraktığı anda diliyle piercingimi dürtükledi sertçe.
Parmaklarımla kasıklarına oyuncu daireler çizerek Calvin Klein iç çamaşırının lastiğine parmaklarımın arasına sıkıştırıp çekiştirdim. Yanık tenine çarpan lastiğin tok sesi kulaklarımda çınladığında sıktığı dişleri arasından soluklandı. Koyulaşan gözleri, başı beraberinde gözlerimden saparak önüne düştü.
Parmaklarımın yaramaz dokunuşlarından nasibini alırken, bakışları yeniden gözlerime yükseldi. Kolları arasında kıstırdığı belime abanarak beni daha çok kendine doğru bastırdı. Burun buruna gelecek şekilde yüzüme yaklaştı.
"Şu anda dudaklarınla etrafımı sarmana deli gibi ihtiyacım var Jeon." dedi açlık dolu derin sesi.
Burnunu burnuma sürterek başını hafifçe kaydırıp kulağımın arkasına doğru yöneldi ve nemli dudaklarını oraya bastırdı. İçim gıdıklanırken, tenim karıncalandı.
"Emmek istemez misin? Taş gibi sertleştim senin için... O güzel ağzına layığım şu an..." Bu sözleri etmese bile onu ağzıma alıp güzelce bir orgazm yaşamasını sağlayacaktım zaten. Ama bu söyledikleri daha da arzumu tetikledi.
Kulağıma alenen fısıldadığında arsızca sırıttım. "Yalayıp bitireceğim sikini. Öyle ki, her ağzımda lolipopla beni gördüğünde, seni ağzıma aldığım bu anı hatırlayacaksın Kim." dedim kendimden emin bir sesle.
Dudaklarını büzerek ıslık çaldı. "Hodri meydan Jeon. Senin için çıldıran sikim, sabırsızlıkla bekliyor o güzel dudaklarınla buluşmayı." dediğinde kısık bir sesle kıkırdadım.
Ellerimin ayalarını göğsünün iki yanına koyup ona göz kırptım ve ellerimi teninde sürükleyerek önünde diz çöktüm. Bu esnada önüne eğilirken göz kontağımızı bir anlığına dahi ayırmamıştım.
Kasıklarına kadar inen ellerim iç çamaşırını çekiştirerek özgürlüğüne kavuşmak istercesine orayı zorlayan ereksiyonunu kavrayıp çıkarttım.
DU LIEST GERADE
MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Okulda kimsenin bulaşmaya cüret edemediği, çete lideri Jeon Jungkook herkesin onu üstün görmesini ve ona itaat etmesini severdi, kibirliydi. Üniversitenin kralı derlerdi ona. Ta ki okuduğu üniversiteye mafya Kim Taehyung profes...
