•son beyaz kardelen

60 13 18
                                    

•

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

su fokur fokur kaynıyor ateş üzerinde. kütük üzerinde doğranan sebzelerin bıçak sesi de onunla beraber ağırlanıyor kulaklarda. akşam yemeği saati kışın yaklaşması ile daha erken geliyor artık. havada kırıcı bir soğukluk hakim, gözün yaşına bakacak gibi değil.

jisung ise annesinin yemek hazırlamasını beklerken ateşin başına çömelmiş, ellerini ısıtmaya çalışıyor. cayır cayır yansın alevlere baktıkça kışın nasıl bu kadar çabuk geldiğindrn başka bir şey düşünemiyor. vakit daralıyor, bir sonraki yazı göremeyeceğini adı gibi biliyor.

annesi doğradığı sebzeleri aniden kaynar suya bırakınca geri çekiliyor. akşam yemeğine daha var, onun ise içindeki stres dolu kurdu susturmak için farklı bir şeylerle uğraşması lazım.

"ben biraz ormana kadar gidiyorum, çalı çırpı toplarım yemeğe kadar."

çalı çırpıyı duyan annesi kafasını sallamakla yetinirken elleri cebinde adımlıyor patikaya doğru. felixler onlardan birkaç sokak ötede oturuyor fakat onlar da büyük ihtimalle köydeki herkes gibi yemek yiyor olduğundan arkadaşını rahatsız etmek istemiyor. başka türlü odasına bir taş atmaktan çekinmezdi halbuki.

gözleri yerden ayrılmazken birkaç parça akçaağaç dalı topluyor. dün gecenin soğuğu yapraklar üstüne kar taneleri düşürmüş. orman yeşil üzerine örtülmüş beyaz bir çarşafla onu karşılıyor adeta. kucağında biriktirdiği dallardan erimeye başlayan kar taneleri ise kıyafetini ıslatıyor, daha fazla bu şekilde yürürse hasta olabilir.

kardelenler uzun düzlükleri beyaz bir şölene çevirmiş çoktan. bu da karın en kısa sürede yağacağının en büyük habercisi.

yılda bir kere açıyor kardelen, kışın var yazın yok. baharın geleceğini müjdeliyor. haydi çocuklar! hepiniz kırlara! diyerek davet yolluyor kasabaya. düşünüyor jisung, her şey baharın geleceğini müjdeliyor. pek de çok seviliyor olsa gerek bahar, kendisine açilan bir sürü çiçek var.

fakat bahar da yazı müjdeliyor. aydınlık ve neşenin aksine patricia'nın en köhne, en hazin mevsimini. o an farkına varıyor jisung. bu, kardelenlerin açışını görebildiği son mevsim oluyor. kalbine alt sokağın küçük çocuklarından biri sapanla taş atmışcasına bir ağrı giriyor. oracıkta dizleri üzerine çöküyor.

kardelenler biziz diyor. kavurucu sıcak kendi ile beraber güneşi getirdiğinde kardelenler solacak, can verecek.

aynı biz gibi diyor işte.

sandıklar ise daha büyük kardelenlerin mezarı olacak. doğdukları gün köklerinden koparılmak için beklenen çocuklara toprak olacak. olsun, kardelenler cesurdur diyor. bu dünyada kardelenden daha cesur bir çiçek daha yoktur.

onun için çoktan yazılmış bu kadere teslim olmak istemiyor. biçilen roller hep üç günlük. uzun vadeli bir yaşam arzuluyor. daha fazla açılmış kardelen görebildiği bir yaşam.

Patricia'nın Çocukları ; JilixΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα