•ben günahkâr değilim, sen günahın ta kendisisin

51 6 42
                                    

tw! intihar bahsi ve birtakım şiddet içerikli olaylar!

ormandaki arbedenin ardından kaç gün geçiyor artık pek de sayılmıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


ormandaki arbedenin ardından kaç gün geçiyor artık pek de sayılmıyor. duvara attığı çentikler on beşi geçtiği gün umutsuzluk ile bırakıyor daha fazla atmayı. öyle veyahut böyle geçecek zaman gideceği güne kadar. kafası iki bacağının arasında gözleri kapalı bir şekilde dururken o güne kadar sayısız acı şey gerçekleşiyor.

iki katliam haberi dolaşıyor patricia'nın sokaklarında.

önce pir'in evi uzun bir süre sonra bulunarak kasabalılar tarafından yakılıyor, yıkılıyor ve etrafında ne varsa talan ediliyor. camlar taşlar ile indirilirken bahçesindeki hayvanları ortadan ikiye ayırıyorlar bileli bıçakları ile. köyün en yaşlı ismi- şef ile o gün el sıkışan kişi- o yerdeki her canlıyı öldürme emrini verenin ta kendisi. hiçbir şeye acıttırmıyor, taşa çeviriyor insanların kalbini.

pir o günden sonraki sabah meydanda yakılarak öldürülürken ardından kasabanın çocuklarının aklını ayarttığı dedikoduları yayılıyor. çocukları tanrı'ya karşı kışkırtması fikri şamanları öyle bir öfkelendiriyor ki öldürmeden önce pir'e etmedik işkence bırakmıyorlar.

patricia en kanlı günlerine bulanıyor.

bir hafta sonra ise kuyunun tam dibinden bir ceset kokusu doluşuyor burunlara. on dört yaşına girmeye haftalar kalmış olan bir kız çocuğunun bedeni bulunuyor. herkes dehşet ile doluşuyor kuyunun etrafına, dillerde neden bununla karşılaştıkları kalırken kızın cebinden tek bir not çıkıyor.

' tanrı'nız uğruna bir sandığa hapsedileceğime kör kuyularda can veririm daha iyi!

ben günahkâr değilim, siz günahın ta kendisisiniz. '

arkasından edilmedik laf kalmıyor zavallı için. kimisi ailesini suçlarken şeytanın çırağı diyor ona. kimisi ise direkt namussuz olduğu yönünde yalan haberler yayıyor. on dördüne girmeye günler kala, ölü bir kız çocuğunun ismi yakıştırılamayacak şeylerle anılıyor. şamanlar ise bundan en çok pay çıkaranlar oluyor.

yine de daha sonra ismi -kim yerim olarak- açıklanan bu kız çocuğu diğer çocuklara bir kafa karışıklığı ve sorgulama arzusu bırakıyor. yazın tamamen gelmesine günler kalmış olması vücutlarında artan bir stresi doğal olarak getirmesine rağmen, son birkaç günde meydanda ellere bulaşan kan her şeyi tetikliyor. aylar sonrasında olması gereken şeyler erkenden yaşanıyor, çocukların çoğunda bir itaat sıkıntısı başlıyor.

tarlaya gitmez, yakacak odun getirmez oluyorlar evlerine. pişen aştan bile paylarına düşenden daha azını yutuyorlar. bir garip protesto başlıyor çocuklar arasında, buna orada olsa en çok katılmayı isteyecek isim ise evlerinin mahzeninde beton üzerinde uzanan jisung oluyor.

yakalanması ile gün ışığını bir daha canlı canlı görememesi yazılıyor sanki kaderine. bir parça ekmek ile su bırakmak için yanına uğrayan kardeşleri bile onunla konuşmuyor. dilsiz taklidi yaparak daha fazla acı çektiriyorlar aynı kandan olma abilerine. ne annesi ne de babası, bir kere bile gelip bakmıyor evlatlarının yüzüne. tüm kasabaya karşı ihanetin utancı içinde yüzlerini örterek tarlaya gidip geliyorlar her sabah. hatta ilk gece babası intihar etmeyi bile geçiriyor aklından. sonrasında ise birinin ceza çekmesi gerekiyorsa bunun mahsendeki oğulları olmasına karar verip vicdanlarını rahatlatıyorlar. acı her zaman olduğu gibi yine çocuklar tarafından tüketilen bir zehir oluyor.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 10 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Patricia'nın Çocukları ; JilixWhere stories live. Discover now