-8-

170 12 4
                                    

BlueLock' a geleli yaklaşık 3 hafta olmuştu. Nagi ve Reo bir sürü gol atarak bir günü dışarıda geçirme izni almışlardı. Benim zaten bir sınırlamam olmadığı için istediğim gibi girip çıkabiliyordum.

Bu akşam ise festival vardı. Ve hayır o paketi hala daha Reo'ya veremedim. Kendimi hiç hazır hissetmiyordum. Her an reddedilebilirdim ve bu hiç eğlenceli olmazdı. Hatta vermemeyi bile düşünüyordum. Muhtemelen en mantıklı seçenek hiç vermeyerek arkadaşlığımızı mahvetmemekti.

Bu akşamki festival için hazırlandım. Saat akşam 6.30 da binanın önünde buluşacaktık. Bütün hazırlıklarımı tamamlayıp ayağıma takunyalarımı geçirdim.

Son olarak da yanıma biraz para ve fotoğraf makinesini de almayı unutmadım tabiki.

Son hız aşağıya doğru inerken iki kere düşme tehlikesi geçirmeme rağmen zamanında binanın önüne gelebilmiştim.

Reo ve Seishiro beni bekliyorlardı. İkiside oldukça iyi görünüyordu.

Festivale gittiğimizde bir sürü yemek yemiş ilginç oyunlar oynamıştık. Atari salonu tabiki daha eğlenceliydi ama bunlar da hiç fena sayılmazdı sonuçta.

Bir çeşit peynire batırılmış bir köfte denemiştik. Reo beğenmişti ama benim pek de hoşuma gitmemişti. Nagi ise kedi gibi sadece koklayıp böğğğek yaptı. Bu haline de güldükten sonra ilerlemeye devam ettik.

Eski tarz bir tiyatro'nun oynandığı yere giderek orada ki izleyenler için ayrılmış bölüme oturduk. Yaklaşık 15 dakika boş boş oturup izledikten sonra Reo kulağıma doğru eğildi.

"Neyden bahsettiklerini anladın mı?"

Kızarmamaya ve özensiz bakışlarımın değişmemesine özen göstererek cevapladım.

"Hayır."

Sinema yarım saat kadar devam etti ve bizde neyden dahi bahsedildiğini anlamayarak dışarı çıktık. Hava tam akşamüstüydü. Gökyüzü kızıla çalmıştı ve Nagi'nin kimonosunun önü açılmıştı.

Şuan bir fotoğrafçı için çok iştah açıcı bir görüntü vardı. (Benim içinde çok iştah açıcı ohh)

Elim istemsizce fotoğraf makinesine gitti ve Nagi'yi çektim. Bir kere daha çekmek üzereydim ki kadraja Reo girerek Nagi'yi kapattı.

"Sapık olma yolunda adım adım ilerliyorsun Kuchi"

"Sapık Jack"

"Siz ne anlarsınız be estetikten,fotoğraftan!"
(Fotoğrafları en sonda bulunan resimler için ayırdığım kısıma koyacağım!)

Bir süre daha didiştikten sonra biraz daha fotoğraf çekerek günü sonlardırmıştım.

Kamerayı indirdiğim zaman havai fişek gösterisi başladı. Ve biz üç arkadaş yan yana durup bu güzel gösteriyi izledik. Dönüşte Nagi yürümeye üşendiği için kaos çıkmak üzereydi ama yine günün kurtarıcı Reo hep olduğu gibi Nagiyi sırtına almayı tercih ederek tesise doğru ilerlemişti.

Tesise geldiğimizde Reo iyi geceler dileyerek Nagi ile ortak olan V takımı odasına doğru ilerlemişti. Bende odama doğru ilerlemiştim. Odama vardığımda yatmadan önce o minik kutuya baktım. Yarın ki maçtan önce onu mutlaka Reo'ya verecektim. Ne olursa olsundu artık.

Bu düşünceler ile birlikte gergin bir şekilde yatağa uzandım fakat uykuya dalmam yaklaşık yarım saat sürmüştür. Ve benim gibi uykuya aşık birisi için bu oldukça uzun bir süreydi.

Sabahında kalkıp odamda bulunan lavaboya girdim ve hızlı bir duş için suyu açtım. Su ısınırken bende dişlerimi fırçaladım ve üzerimi çıkardım. Sonra gidip yıkandım. Odama geldiğimde kendime bugün giymek için boyu dizime gelen bol gri bir şort eşofman ve siyah bir oversize giydim. Altıma beyaz ayakkabılarımı da geçirdim.

NON-ACTİVE // MİKAGE REO Where stories live. Discover now