-9-

180 10 0
                                    

*Tanrı Bakış Açısı*

Reo Nagi'nin neden böyle yaptığını anlamaya çalışıyordu.  Şuanda hiçbir şey umrunda değildi. Çok değer verdiği Nagi'si , hazinesi, dünya kupası için olan altın anahtarını kaybetmişti.

Gerçi kaybetmiş sayılmazdı. O bir başkasını seçmişti. Göz göre göre, bilerek başkasını seçmiş ve onu aşağılamıştı.

*Kahraman Bakış Açısı*

Reo'nun bakışından ve aniden bağırmasından korkarak hızlı adımlarla dışarı çıktım.

Neden böyle tepki vermişti? Acaba verdiğim kutuyu açınca mı böyle olmuştu? Ondan hoşlandığım ve arkadaşlığımızı bozduğum için benden nefret mi ediyordu?

"Bıraktım."

Yanıma yaklaşan Nagi konuştuğunda hiçbir şey anlamadım.

"Ha?"

"İsagi ile takım olmak için Reo'yu arkada bıraktım"

"Nasıl yani Sei anlamadım yine?"

"İsagi'nin takımına katılmak istiyordum ama takımında sadece bir kişilik yer vardı. Bende Reo'dan vazgeçerek onların takımına girdim"

"Sei sen..."

"Yapmak istediğim şeyi yaptım ve pişman değilim Jack. Sadece bu tepki sana mahsus bir tepki değildi ve kendi üzerine yoracağını biliyordum bu yüzden açıklamak istedim"

"Şimdi anladım teşekkür ederim Sei"

"İstemezsen artık benimle takılmak zorunda değils-"

"Seishiro, Reo benimle arkadaştı çünkü sen benimle arkadaştın. Reo için önemli olan tek şey sendin ve muhtemelen bugünden sonra onun umrunda dahi olmayacağım. Bu yüzden arkadaşlığımız veya kiminle takılacağım konusunda bana dırdır yapma boşuna çünkü yine seni seçeceğim, hem kötü bir şey yapmamışsın. İstediğin yolda ilerlemek senin gelişmeni sağlayacak olan şeydir. Eğer seçtiğin yoldan pişman değilsen o zaman bu yolda ilerle ve mutluluğunu ara Sei. Her zaman seninle olacağım"

Bu uzun konuşmanın ardından Nagi uzunca bir süre bana bakıp ruhsuz bir şekilde konuştu.

"Çok konuşuyorsun"

"Konuşturma"

"Git emziğinle beraber odanda ağla"

"Ağlamaya gidiyorum zaten"

"Ağlama"

Gözyaşlarımı tutmak için dudaklarımı kanayana kadar ısırdım. Her ne kadar ikisininde bir suçu olmasa da kırılmıştım işte.

Nagi'den çok Reo'ya. Suçlu olmadığını biliyordum fakat bana öyle bağırarak defolmamı söylediğinde kalbim binlerce parçaya ayrılmış gibiydi.

Yine de çok çok hoşlansam bile elalemin götü boklusu için kaç yıllık arkadaşımı geride bırakacak değildim.

Günün böyle bitmesinin ardından Nagi'yi odama davet ettim ve birlikte telefondan anime izledik.

Normalde gece yatmak için odasına gidecekti fakat kötü hissediyordum. Onun da kötü hissettiğini biliyorum. Her ne kadar böyle bir seçim yapmış ve bundan pişmanlık duymasa dahi yine de üzülüyordu. Bende Nagi'yi benim odamda kalmaya ikna ettim.

İlk defa yan yana döşeklerde değilde aynı yatakta birlikte uyuyorduk. Ağlamak istiyordum ama yine de içimde tutmak için zorluyordum.

Nagi derin bir şekilde iç çekince bende aynısını yaparak ona sarıldım. Onun da elleri belimi bularak kendisine doğru çekti ve sanki ayısına sarılıyormuşçasına bir bacağını üzerime attı.

NON-ACTİVE // MİKAGE REO Where stories live. Discover now