Minbin Tatil Günleri -2

128 3 14
                                    

Sabahın ilk ışıkları yüzüme vurarak beni uyandırmıştı. Miniğime baktığımda kollarını bana sarmış, kafasına boynuma gömmüş, göğsümde uyuyordu. O kadar güzel görünüyordu ki ona bakmaktan kendimi alamadım. Biraz ona bakarak oyalandıktan sonra miniğim için kahvaltı hazırlamaya kalktım. Kollarını yavaşça bedenimden ayırdım ve dikkatlice kalktım. Günlük rutinlerimi halledip mutfağa indim. Bugün Binniem için çok güzel pankekler yapacağım çünkü çok seviyor. Özellikle çikolatalı olanlara bayılıyor. Onun için en sevdiği şeyleri hazırlamaya başladım.

     Kahvaltıyı hazırlamıştım ama hala miniğim güzellik uykusundaydı. Onu uyandırmak için yukarı çıktım. Odaya girdiğimde yatağa yayılmış, mışıl mışıl uyuyordu. Yanına yaklaşıp ,yatağa oturdum ve miniğimin alnından , yanakların öptüm. Huylandigi için kafasını cevirdi ve yatağın diğer kenarına gitti. Ben de o tarafa gidip yine öpmeye başladım ama yine de uyanmamak ta inatçıydı. Ben de onu kucağıma aldım. Biraz mızmızlanıp yumrukladı beni ama uykulu olduğu için gücü yoktu. Kucağımda miniğimle banyoya gidip , dolabın üstün oturttum ve elini yüzünü yıkadım. İşimizi halledince mutfağa götürdüm. Artık tamamen uyanmıştı ama mızırdanmak yerine ayaklarına belime , kollarını da boynuma dolayıp onu götürmemi bekledi. Mutfağa gelince sandalyesine oturttum ve pankeklerini önüne koydum. Onun için ısıttığım sütü de yanına koydum. Ben de kendim için hazırladığım kahvaltıyı önüme aldım ve beraber kahvaltı etmeye başladık. Bugün aklımda güzel bir plan vardı. Miniğim ile çok eğlenceli vakit geçirebileceğimiz lunaparka gidecektik. Bebeğim çok seviyor lunaparkları  ama uzun zamandır gidememistik yoğunluktan dolayı. Bugün çok eğlenecektik umarım ki. Akşama kadar eve girmeyi planlamıyordum. Planımı çoktan yapmıştım. İlk sinemaya  gidecektik , oradan da alışveriş merkezinde biraz dolaşıp istediği oyuncakları alıp  lunaparka geçecektik. Sonra da güzel bir aksam yemeği yiyip ordan da havai fişek gösterisine gidip günü sonlandıracaktık. Bunları yaparken dolu dolu gezip vakit geçirecektik. Elimden geldiğince çok eğlenceli aktiviteler organize edecektim ki hem güzel vakit geçirelim hem de  onunla ilgilenemedim vakti telafi etmekti.
 

Miniğin yemeğini bitirmişti ve teşekkür edip yanaklarımdan öpmüştü. Ben de saçlarına sıkı bir öpücük kondurup masayı topladım. Bebeğime hazırlanması  gerektiğini söyledim. Masumca bakıp kollarını kaldırmıştı kucağıma almam için. O kadar tatlıydı ki yanaklarına bir sürü öpücük kondurup aldım kucağıma. Hemen kollarını boynuma doladı ve boynuma sokulup orada mırıldandı. O kadar minnoştu ki  kalbimi eritiyordu. Bebeğimle beraber yatak odamıza çıktım ve yatağa bıraktım. Yatağa uzanıp dönmeye başladı yatakta. Çok şirindi. Evden çıkmayıp tüm gün onu sevmek istiyordum  ama dışarıda da çok eğleneceğimiz için bu fikri başka bir güne ittim.

'Bebeğim hadi bakalım artık hazırlanmalıyız ki sana olan süprizlerime geç kalmayalım. Hadi miniğim ne giyeceğine karar verelim.'

'Hyung~ nereye gideceğizz lütfen söyle bak bu kedicik çok üzülür söylemezsen.'

Dudak büzerek söyledikleri onu kat ve kat daha tatlı gösteriyordu ki ben buna dayanamıyorum. Şirinlik sınırını daha sabahtan aşmıştı. Kıyafet seçme işlemini sonraya atıp yatağa yatırdım miniğimi. Kollarıma destek verip üstüne çıktım. O kadar güzel ve tapılası duruyordu ki yanaklarını, burnunu,alnını, gözlerini sırasıyla öpmeye başladım. Ben öptükçe huylanıyor ve tatlı sesler çıkarıyordu, tam bir kediydi.   Ve ben o böyle yaptıkça onu yeme isteğime engel olamıyordum. Aklıma sinemaya geç kaldığımız gelince sinema faslını başka bir güne erteleyip yatakta oynamaya devam ettik. Bir süre sonra nefeslenmek için ara verdik oyunumuza. Bana dudaklarını büzüp bakıyordu şirin bir şekilde. Ben yanına dinlenmek için yatmıştım ki üstüme  çıkıp kendini üstüme bıraktı. Boyun girintime yüzünü koyup burnunu boynuma sürterek tatlı şekilde mırıldandı. Ben de beline sarılıp daha rahat yatması ve yerleşmesi için yardım ettim. Şimdi tam bir kedi olmuştu. Bir elimle saçlarını okşamaya başlamışken diğer elim ile belini okşuyordum yavaşça. İyice mayışmaya başlamıştı. Bir kaç mırıltı çıkarıp boy uma biraz daha sürtündü. Biraz daha bekledikten sonra düzenli nefes alış verişleriyle uyuduğunu anladığımda yanıma yatırıp tekrar beline sarıldım. Yine mırıldanıp boynuma yerleşti. Bir süre sonra ben de kendimi onun huzurlu uykusuna dahil ettim.


'Hyungie~ hadi kalk lütfenn. Binni acıktı ve karnı bu nedenle ağrımaya başladı. Hyung~ '

Uykumun açılmaya başladığı zaman miniğimin beni uyandırmak için ufak dürtmeleri ile gözlerimi açmıştım. Gözlerimi açar açmaz bana ahlak gözlerle bakan ve dudaklarını büzmüş bir bebekle karşılanmıştım. Dediklerini algılayınca hemen kalktım yerimden ve saate baktım. Saat çok geç olmasa da akşam olmuştu.

'Miniğim özür dilerim uyuyakalmışım ve ne olduğunu anlamamışım. Saat akşam vakitleri ve açıktan normal. Çok aptalım bebeğim özür dilerim. Hadi güzelim hyungunun kucağına da mutfağa gidip minik karnını duyuralım.'

'Hyung~ kendine aptal deme. Ben de daha yeni kalktım ve hem benim suçum ben uyuyakalmışım için böyle oldu. Hem sürprizini de bozmuş  oldum.'

Diyerek gözlerini doldurmaya başlamıştı. Bu görüntü kalbimi kırmıştı. Onu kucağıma almam için uzattığı kollarına uzanıp dikkatlice aldım kucağıma. Kolları ve ayakları bedenimi sararken ben de beline sıkıca sarıldım ve kucağımda bir kere zıplayarak tam yerleşmesini sağladım. Kucaĝımdayken hem açıklama yapıyor hem de mutfağa ilerliyordum.

'Güzelim senin bir suçun yok ve sakin ağlama böyle şeyler için. Hem benim sürprizim bozulmadı sakın ol. Yemekten sonra hyungu miniğini dışarı çıkartıp süpriz inin olduğu yere götürecek ve çok eğlenecekler bebeğiyle. Şimdi güzel yüzündeki göz yaşlarını silelim ve yemeğimizi yiyelim. Sonra da hazırlanır gideriz.'

Ben açıklamamı yaparken beni usulca dinlemiş ve kafa sallayarak beni onaylanmıştır. Mutfağa geldiğimizde sandalyesine oturtup boynuna kelebek öpücüğü bırakıp bizim için basit şeyler hazırlayıp masaya oturdum. Hemen kucağıma gelmek istemişti ve ben de asla kırmayıp kucağıma alıp yemeğini yedirdim. Hemen heyecanla yemekten sonra odaya gidip hazırlanmaya başladı. Ben de bulaşıkları halledip yanına gittim. Giyinmiş aynada saçlarını yaparken arkasından gidip beline sarıldım ve  boynuna öpücük bıraktım. Hemen huylanmışti bebeğim ve o güzel kikirdamasini sunmuştu bana. Tekrar öpüp montumu olmak için ilerledik. Ben zaten başından hazırdım.  Miniğim de hazirlaninca son kontrollerimizi yapıp e den çıktık ve arabaya bindik. Hemen en sevdiği şarkıyı açmıştı Binni. Yolumuz yarım saati ve o şarkılarını dinleyerek gitmeye bayılıyordu. Heyecanla yolun bitmesini bekliyordu. Çok heycanlanmisti çünkü yolda. O kadar ısrar ermişti ki ipucu olarak çocukluğunda en sevdiği yer olduğunu söyleyince tahmin ermişti ne olduğunu. Arabayı park ettiğimde heyecanla arabadan inmiş ve heyecanla beni bekliyordu. Yerinde duramıyorsun ve zıplıyor du . Onh böyle gördükçe çok mutlu oluyordum çünkü o çok mutluydu bebeğim. Yanına gidince elimi sıkıca tutmasını tembihleyip lunaparka girdik. Çocuklar gibi heyecanla tüm aletlere bakıyordu. Gözlerinin içi parlıyordu resmen. Heyecanla koşturmaya başladı.

'Bebeğim sakın ol tamam mı? Önce biletlerimizi almalıyız, sonra hangi oyuncağa binmek istersen hepsine bineceğiz güzelim.'

Diyerek sakinleştirdikten sonra biletler için sıraya girdik ve fazlaca bilet aldık. Bol bol istediği her oyuncağa binmesini istiyordum. Biletleri alır almaz dönme dolabın oraya yönlendirdi daha doğrusu koşturdu demek doğru olur. Minik bebeğim o kafar heyecanlıydı ki yüzünden gülümseme asla eksik olmuyordu. Dönme dolabın sırasında beklerken ellerimden tutup zıplamaya başladı. Sıra bize gelince hemen kabine bindik. İnene kadar heyecanla dışarı izledi. Tabi kii de  ben de onu izledim.  En güzel manzaramdı miniğimin mutlu olması. Böyle bir süre istediği tüm makinelere bindik. Hatta bir kaç tur donme dolaba fazladan bindik. Artık yorulmuş ve tukenmistik. Hiçbir şey için halimiz kalmamıştı. Arabaya bindiğimizde yorgunca kafasını koltuğa yasladı ve uygulamaya başladı miniğim.

Eve gelmiştik. Binniyi uyandırmaya çalışsam da ise yapamayacağını anladığımda kucağıma alıp eve geçtim. Üstü çok rahatsız görünüyordu bu nedenle üstünü değiştirdim ve yatağa yatırdım. Hemen yrahatini bulup yerleşti yatağa. Ben de yanına uyanınca bana yaklaşıp kafasını boynuma gömdü ve sıkıca sarıldı. Ben de belinden sarılıp daha da yallastirdum kendime bebeğimi. Saçlarına güzel bir öpücük kondurup ben de kendimi uykunun kollarına bıraktım.







Evet yeni bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz. İsteklerinizi yorumda belirtin lütfen💜💜


Changbin One-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin