375 15 24
                                    

bolca yorum yapın okuması çok zevkli


Yaklaşık 4.kez buzdolabını açıp öylece bakıyordu.Buzdolabı neredeyse bomboştu-birkaç küflenmiş yiyeceği ve peynir sosunu saymazsak.

"Her 20 dakikadan bir buzdolabını açarak ne elde etmeye çalışıyorsun?"

"Karnımı doyurmayı planlıyorum ama bu gidişle başarılı olamayacağım.Tanrı aşkına Sherlock artık alışverişe gidelim yoksa açlıktan öleceğim"

Kadavranın üzerine asidi döküp beklerken bakışlarını arkadaşına çevirmişti. "Birşeyler sipariş ediyorum o zaman."

"Tamam,elini çabuk tut." yarım bıraktığı gazetesini okumak için yeniden koltuğa oturmuştu.Sherlock ise kısa bir telefon konuşmasından sonra kadavra ile ilgilenmeye devam etmişti.

Yaklaşık yarım saat sonra Mrs.Hudson kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde elindeki yemekleri masaya bırakmış ve Sherlockla sohbet etmeye çalışmıştı.

Geri dönüş alamayınca ise Johnu rahatsız etmeyi denemişti.Fakat gazetesi üstüne düşmüş ve koltukta öylece uykuya dalan Johnu gördüğünde odada durmanın bir anlamı olmadığını anlamış ve aşağı inmişti.

"John aç olduğunu sanıyordum." ellerini yıkarken arkadaşına seslenmişti."John?"

Yanına gelip kontrol ettiğinde çoktan uykuya daldığını görmüştü.Birkaç saniye yüzüne öylece bakmıştı.Yavaşça omzuna dokunup uyandırdığında ise John burnunun dibindeki adama şaşkın bir ifadeyle bakmıştı "Açsın sanıyordum" "Aslında evet biraz kenara çekilsen gidip yiyeceğim"
Sherlock anında yerinden sıçrarken John gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Yeni dava var bakmak ister misin?" telefonuna Lestradedan gelmiş mesajlara bakıyordu.Fakat Sherlocku tanıyordu.Bir çoğu-belki de hepsi- ilgisini çekmeyecekti.

"En azından dinle belki ilgini çeker" 

'Tamam,birkaç dakika konuşmasını bekleyeceğim' arkasına yaslanıp Johnu dinlemişti.

***

"John,bu bir polisin bile çözebileceği basit bir dava.Adamın elleri kesildi çünkü katilin DNAsı tırnaklarındaydı.Hızmetçiden şüphelenmek mantıksız.Katilin adamın kendi oğlu olduğu bariz.Sonuça babası bir kasaptı ve onun yanında çalışıyordu.Bıcağı kullanmayı iyi biliyor."

"Bu...sen...herneyse." 

"SIKILDIM!" aniden bağırdığında John sinirle ona dönmüştü."Tanrı aşkına bağırmayı kes.Lestrade bir sürü dava sunuyor.Beğenmiyorsun."

"Sıkıcı ve sıradan...sonrakiii" 

Bir hışımla uzandığı yerden doğrulmuştu."Sıradan insanlar sıkıldığında ne yapar?"

"Insan cesetlerine asit dökmedikleri ve tehlikeli davalara bulaşmadıkları kesin"

"Şüphesiz." yeniden koltuğa yattığında gözlerini sanki daha fazla devirebilecekmiş gibi devirmişti John "Pekala dinle.Bu akşam dışarı çıkabiliriz ya da sinemaya-"
"Sıradan...başka?" 

"Bar'a gidebiliriz?Daha önce deneyimlemediğini biliyorum." Birşeyler söylemek için ağzını açan Sherlock'un lafını ağzına tıkayarak "Ah evet birkaç dava oldu ve sen olay yerini incelemek için gecenin bir yarisi bara gittin...Ben eğlenmeyi kasdediyorum Sherlock."

"İçersen seninle uğraşmam,kusarsan da kendin temizlersin."

"Anlaştık."


Ilk bölüm saçmalığı yine

neyse umarım zamanla düzelir birşeyler yazmayalı çok oldu.












my heart is free|| johnlockWhere stories live. Discover now