129 9 12
                                    


Gözlerini yavaşca araladığında ilk gördüğü şey bembeyaz bir tavan ve gözlerini yoran beyaz ışıktı.Duyduğu makine sesi ile hastanede olduğunu anlamıştı.Kafasını sağa çevirdiğinde ise yanındaki sandalyede uyuya kalan Sherlocku görmüştü.Çok masum  görünüyordu.Elini çenesinin altına sabitlemişti.

Onu uyurken izlemeyi seviyordu.Çünkü genelde sert ve küstah bir görünüme sahipken uyuduğunda bebekten farksız oluyordu.

Biraz susamıştı.Su almaya çalışmıştı ama yerinden doğrulmaya çalışırken aniden hissettiği ağrı buna engel olmuştu.Sherlock'u uyandırdığı için sessizce bir küfür savurmuş ve endişe ile yerinden kalkan adama gülümsemişti.

"Uyanmışsın!Nasıl hissediyorsun?Ağrın çok mu?Doktoru çağırıyorum bekle"  hızla çıkacakken John elinden tutup durdurmuştu onu.Aslında sadece kolundan tutup durdurmak istiyordu neden elini tutmuştu ki..."Ben iyiyim endişelenme."
"Bir şey ister misin?İhtiyacın var mı?" Sherlock az önceki uykulu ve endişeli halinden sıyrılmış ve kendini toparlamıştı.
"Eh biraz su fena olmazdı" .Bir bardak suyu kana kana içmişti."Teşekkür ederim." 

Kapı birkaç kere tıklanmış ve içeri Lestrade girmişti."Günaydın John,iyi misin?" 

"Çok abarttınız,iyiyim ben ayrıca sanırım unuttunuz ben orduda çalışmış askerdim."

"Hayır,doktordun." kısık bir sesle onu düzeltirken John'a bakıp gülümsemişti."Ben çıkıyorum,doktoru çağıracağım.Baksın sana".Kafası ile onaylamıştı onu Lestrade.

Çıkar çıkmaz dava hakkında sorular sormaya başlamıştı."Adam yakalandı varsayıyorum,Greg." gözlerini kısarak Lestrade'a bakmıştı.Onay aldığında ise içi biraz olsun rahatlamıştı.

"Dava hakkında düşünme,iyileşmeye odaklan.Hepimiz çok endişelendik özellikle de Sherlock.Tüm gece uyanıktı.Herkesi göndermişti,Bayan Hudson bile ısrarlarına dayanamayıp eve gitti."

Bu sözler John'un yüzünde aptal bir gülümsemenin yaranmasına neden olmuştu.Sherlock Holmes birisi için gerçekten de endişelenmişti.Ne büyük onur.

***

221B'nin kapısı büyük bir gürültü ile çalındığında Mrs. Hudson eve kimin geleceğini biliyordu.John içeri Sherlockla birlikte sarmaş dolaş(en azından onun tabirine göre) girdiğinde yaşlı kadın elleri ile yüzünü kavramış ve sevimli bakışlar atmıştı onlara.

"Mrs.Hudson,lütfen bize öyle bakmayı kesin.Kendimi doğumdan yeni çıkmış kadın gibi hissediyorum." Ev sahibi yüksek sesli bir kahkaha attığında Sherlockun da gülümsemesi güzel bir atmosfer yaratmıştı evde(O pek gülmez,güldüğünde ise her şey daha iyi bir hal alır.)

Odasına geçtiklerinde John ufak bir yardımla yatağına yatmıştı.Üstünü değişmeye mecalı yoktu.Biraz dinlenip hayatına kaldığı yerden devam edecekti...ve evet göğüs kafesindeki çatlaklar buna engel olamazdı.

Sherlock çok gergindi.Lestrade'ın şakasına  "Ona iyi bakman gerekiyor,Sherlock." dediği andan itibaren kendini çok geriyordu.

Kafasında herşeyi planlamıştı.Yemeğini odasına götürecek,sabah ve akşam çay hazırlayacak ve sıkca odasına uğrayacaktı.

Fakat John içeriye girip yerine oturduğunda düşüncelerini bir kenara bırakmalı olmuştu.

"Neden öyle bakıyorsun?"

"Ne yaptığını sorguluyorum"

"Ha,pekala ne de olsa sıkca yaptığın bir şey değil mi?" Yüzündeki yapmacık gülümseme ile yanındaki gazetesini açmıştı.

Onun için endişelendiğini nasıl belli edecekti bilmiyordu.Fakat anlar diye düşünüyordu.

"Kendi kararlarından sen sorumlusun tabii,bu yüzden odana gidip uyuman gerektiği hakkında ısrarlarda bulunmayacağım."

"Eee...kaygı,değil mi?Daha doğrusu duygular,hani sende olmayan"

"Evet haklısın." Elindeki kağıtlara indirmişti yeniden bakışlarını.Johnun gözleri üzerindeyken o tek odağı işiymiş gibi davranıyordu. 

Sherlock neden böyle bir tepki aldığını asla anlayamıyordu.Sonuçta Johnun ondan ilgi beklemesi saçma olurdu.

sıkıcı ilerliyor farkındayım ama geçit bölüm gibi birşeydi.

my heart is free|| johnlockWhere stories live. Discover now