195 15 38
                                    

bir güne iki bölüm vay be

Gerçekten de siyah Sherlock'a yakışıyordu.John kafasını bununla meşgul ederken aynada gördüğü bir çift mavi göz doğrudan ona bakıyordu.

"İnsanları aynadan dikizlememelisin John"  yüzündeki belirsiz bir gülümseme ile gömleğinin yakasını düzeltmiş ve ona dönerek ben hazırım bakışı atmıştı.

"Tamam ama küçük bir sorunumuz var,Sarah da gelmek için ısrar etti.Gelmesinde bir sakınca var mı?"

"Bana sorman için bir neden yok,bu bir randevu değil ne de olsa." tavrı genelde olduğundan biraz farklı gelmişti John'a.

"Pekala,güzel."

Kapıdan çıkarken Sherlock Mrs.Hudsonun onlara sanki 20 yıllık evli çiftmiş gibi baktığını görmezden gelmiş ve sadece bu gecenin sorunsuz bir şekilde bitmesini-ve de o kızla minimum derecede muhattap olmayı-dilemişti.

***

Yüksek sesli müzik...Her tarafı saran alkol kokusu...Sherlock tüm bunlardan uzak bir yerde barmenin ona verdiği viskiyi yudumluyordu.

"Sanırım pek sevmezsiniz böyle yerleri" Garson kız barmenin gittiğini  farkedip onun yerine  bardağa viskiyi dökmüştü ve ardından yüzündeki yamuk sırıtış ile elindeki viski şişesini Sherlockun önüne bırakmıştı.

"Sıradan insanların zevkleri ilgimi çekmez, yanlış anlama...istersen de anla." Kafasını sarhoş bir şekilde masaya çıkıp dans eden Sarah'a çevirmişti.

Gözleri arkadaşını arıyordu."İki dakika birşeyler içtim hemen nereye kayboldun Tanrı aşkına!" kendi kendine mırıldanmasına karşılık kız yine zırvalamaya devam etmişti.

"Sizi farklı kılan nedir?" flörtöz bir tavırla sorduğunda karşısındaki adam "Kadınlara ilgimin olmaması." diye yanıtlamıştı onu.

Artık sıkılmıştı.Tam kalkacağı  sırada John tökezleyerek üstüne yığılmıştı.Eli ile masadan destek alarak doğrulup Sherlockun yanındaki sandalyeye  oturmuştu.

"Sherlock,hadi ama!Biraz eğlen hadi kalk dans edelim." dozu biraz kaçırmıştı John.

"Erkek arkadaşınız mı?"

"Evet." tereddütsüz bir şekilde verdiği cevap sonrası kızın yüzündeki şaşkınlık ifadesi yerini iğrelti almıştı.

 John yüzündeki yamuk gülümsemeyle kafasını Sherlockun omzuna koyarak "Sherlock,erkek arkaşın olduğumu bilmiyordum.Evet erkek...arkadaş..." demişti.

Yalnız o zaman dediği şeyin nasıl anlaşıldığını anlamıştı.O anlamda dememişti oysa ki.Konuyu dağıtmaya çalışmıştı.

"Pekala git ve Sarahla dans et ya da her neyse" hızlıca kıpırdaması omzuna kafasını koyan Johnun neredeyse düşmesine neden olacakken onu tutmuş ve kafasını omzuna dayamasına izin vermişti.

"Canı cehenneme,beni eve götür çok yorgunum...sevgili erkek arkadaşım" yüzündeki muzip gülümsemeyle  Sherlockun yüzüne baktığında karşısındaki adam gözlerini kaçırmıştı.Fakat elmacık kemiklerindeki hafif pembeliği sezemiyordu.

"Tamam Sarah'ı taksiye bindireceğim beni bekle burada." John onu dinlemiyordu.Sırıtarak kafasını masaya koymuş ve gözlerini kapatmıştı.

***

"Kusma demiştim sana John!" omzunun altından çıkmış ve yatağına sırtüstü yatırmıştı onu."Sabah uyandığında alırsın duşunu."

Çok sarhoş değildi ama yine de ayakta durmakta zorlanıyordu John. "Merak etme kendim alırım duş-" yere kapaklandığında Sherlock derin bir iç çekmişti.

"Harika,şimdi de bakıcılık yapıyorum".

John ısrarcı birisiydi.Duş alırken düşüp başına birşeyler gelmesini istemiyordu.Duş almasına yardımcı olacaktı.Sonuçta John onun tek arkadaşıydı.Arkadaşlar böyle zamanlar için vardır ne de olsa.

Banyoya sokmuştu onu.Yavaşca gömleğinin düğmelerini çözmeye başladığında Johnla gözgöze gelmemek için yüzüne bakmıyordu bile.John ise tam aksine gözlerinin içine bakıyor ve sırıtmayı ihmal etmiyordu.

"Pantolonunu çıkarmam gerek,bana tutun.Alçıda gezmek istemezsin" Bacaklarından pantolonu sıyıracakken John sendelemiş fakat son anda Sherlocka tutunmayı başarmıştı.Sayesinde Sherlock da sendeleyip sırtını duvara çarpmıştı.Sadece birkaç saniye sonra yüzlerinin ne kadar yakın olduğunun farkına varmıştı Sherlock.


"Beni büyük bir yükten kurtardın değerli erkek arkadaşım." Göz devirerek  küvete oturtmuş ve onu yıkamaya başlamıştı.Tüm üstünü batırmıştı neredeyse.

İşini bitirdiğinde ise bu sefer yüzüne bakmıştı Johnun. "İç çamaşırlarını oraya bıraktım,devamını halledebilirsin bence."

Vücuduna değen sıcak su ile beyni iyice uyuşmuştu. "Sanırım..." Sherlock çıkacağı sırada onu kendine doğru çekip dudağına küçük bir öpücük kondurduğunda Sherlock neye uğradığını şaşırmıştı. 

"Teşekkür ederim,Sherlock."





my heart is free|| johnlockOnde histórias criam vida. Descubra agora