FERNWEH (bxb)

2-Yeni Bir Ev Arkadaşı

Ashe-Moral Of The Story

✧༺♡༻✧

Bir varmış bir yokmuş...

Uzak mı uzak bir krallıkta babasını yeni kaybetmiş genç bir adam yaşıyormuş..

Ormanın derinliklerinde büyük bir ağacın altında oturmuş elindeki papatyanın yapraklarını teker teker koparırken "Kimden hoşlanıyorsun? " cümlesiyle korkuyla sıçrayarak ayağa kalktı.

Beline sıkıştırdığı hançerini almak üzereyken gördüğü yakışıklı bedenle bakışları yumuşadı.

Ağaca yaslanmış adam gülümseyerek kısa kahve saçlarını geriye yatırdıktan sonra "Seviyor sevmiyor mu yapıyordun? " diye sordu.

"Seviyor sevmiyor yapacak kimsem kalmadı. "

"O zaman bir papatyayı yok etmek üzereydin. " adam, birkaç yaprağı kalmış papatyayı yerden alarak tetikte bekleyen genç bedenin omuzlarına gelen mor saçları ve kulağının arasına taktı. "Ben Miles. Miles Davis. "

"Miles Davis mi? " güldü genç beden duruşunu düzeltirken. "Daha güzel bir isim veremediler mi? "

Omuzlarını kaldırıp indirirken güldü Miles. "Bilemiyorum, senin adın nedir? "

"Kieran. Kieran Grimhilde. Beni tanıyorsun. "

"Evet, herkes tanıyor. "

"Kötü Prens olduğumu biliyorsun. "

"Daha bir kötülüğünü görmedim. " dedi adam gülümseyerek. "İnsanları aileleriyle yargılamayı sevmem. Benim babam da askerden kaçmıştı ,herkes ona korkak diyordu sonra bana da korkak demeye başladılar ama daha yeni ordudan sağ sağlim döndüm. "

"Tebrik ederim kahraman. "

"Teşekkür ederim prensim. " Miles, ince parmaklı eli tuttuğunda yeni arkadaşının irkilmesiyle tebessüm ederek elin üstünü öptü.

Siyah gözlere bakmaya devam ederek geriye çekilirken "Ordudan yeni dönmüş bir adama güzelliğinizle eşlik etmek ister misiniz? " diye sorduğunda aldığı gülümsemeyle tebessüm etti...

Beraber saatlerce ormanın içinde kitaplar, biraz da savaş hakkında konuştular. İkisi de o kadar çok eğlenmişti ki Miles, saraya kadar bıraktığı bedenden bir öpücük bir de tekrar buluşma sözü almayı başarmıştı..

Ah, iki genç aşık.. Haftalarca Kötü Kraliçe'den gizli görüşmüşlerdi, birçok şey hakkında konuşmuş sırlarını bile anlatmışlardı hatta sevgileri öyle bir boyuta gelmişti ki her geceyi küçük öpücüklerin yerini yatağın içinde sevişerek sonlandırmaya başlamışlardı.

İlişkilerini saklamakta hiç başarılı değillerdi. Zevk dolu inlemelerini kapı önündeki korumalar hep dinlemek zorunda kalırken ayna da ikilinin kütüphanede, sarayın her yerinde geçirdikleri vakitlere şahit oluyor ve mutlu oluyordu.