29

8.2K 1K 706
                                    

selam selam

nasilsinizz? Iyi olmanizi umuyorumm

iyi okumalarr^^

***

"Evet, koridorda kimse kalmasın. Herkes aşağıya insin lütfen!"

Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu ve biz bahçede sıra olmuş müdürün yapacağı konuşmayı bekliyorduk. Canım o kadar sıkılmıştı ki şöyle bir sıradaki insanlara göz atayım demiştim.

Kimisi yağmurdan dolayı bozulan saçı için ağlıyor, kimisi yüzünü pudralıyor, kimisi arkadaşının omzunu ısırıyordu. Ah, sonuncusu benmişim...

"Tamamdır! Şimdi sizi niye topladığımı merak ediyorsunuz biliyorum! Sizi buraya azarlamak için topladım! Evet!"

Herkes bir ağızdan, "Aaaaa..." demişti ama müdür umursamadan konuşmaya devam etmişti. "Oğlum siz manyak mısınız! Ne diye tuvaletlerin duvarlarına çoraplarınızı yapıştırıyorsunuz lan! Ben size demedim mi çoraplarınızı atmayın oraya buraya diye!"

Seungmin oflayarak göz devirip, "Bunun için mi çağırmış? Allah'ım nereye düştüm ben!" demiş daha sonra tekrar önüne dönmüştü.

Ben çok akıllı olduğum için ne şemsiye getirmiştim ne de bir mont. Duş almadan duş alıyordum kısaca. Kesin zatürre olacaktım. Tanrı'm...

"Ya bu adam normal değil abi, bu havada azarlamak için bahçeye indiriyor bizi."

Felix, Seungmin'i kafasıyla onaylamış ve, "Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Seungmin haklı" demişti.

"Tamam! İçeri girin hadi!"

Duyduğumuz şeyle beraber aceleyle içeri girmiştik. İçeri girdiğimde ne kadar ıslandığımı bir kere daha anlamıştım çünkü ben içeri girer girmez zemin sırılsıklam olmuştu.

"Ben kesin zatürre olucam amına koyayım ya!"

Seungmin sırtımı patpatlamış daha sonra elini kendine sürerek kurutmaya çalışmıştı. "Neyse ne, bu ders sınav var. Hadi sınıfa gidelim"

Hepimiz Seungmin'i kafamızla onaylamış ve sınıfa çıkmıştık.

Bir süre bekledikten sonra Minho sınıfa elinde kağıtlarla gelmişti. Şaşırmıştım çünkü dersimiz ne Minho'yaydı, ne de sınav matematik sınavıydı.

"Biliyorum beni gördüğünüze şaşırdınız ama hocanızın işi çıkmış. Benden rica etti bende başınızda durmaya geldim"

Minho cümlesini tamamladıktan sonra hızla kağıtları dağıtmaya başlamıştı. Bugün daha bir çekiciydi sanki, gerçeği her zaman böyle.

Sıra bana geldiğinde kaşlarını çatmıştı ama aynı ciddiyetle kağıtları dağıtmaya devam etmişti.

"Jisung sen neden bu kadar ıslaksın?"

Beomgyu gözlerini büyüterek yerinden kalkmış ve bana dönmüştü. "Nee! Islak derken?!"

Taehyun onu tekrar yerine oturtmuş ve ensesine bir şaplak indirmişti. "Aptal mısın, görmüyor musun çocuğun halini?"

my teacher ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin