1 | Issız Ev

239 31 58
                                    

Felix

"Merhabalar! Sunshine'nın kanalına hoşgeldiniz! Bugün kimsenin lanetli diye girmediği ıssız bir eve gireceğiz!"

Ben Lee Felix. Hukuk okuyan, ama meraklı ve yaramaz olan Lee Felix. Merakım yüzünden başıma daha önceden pek çok iş açmışımdır. Şimdi bile merakımdan dolayı bu ıssız ve 'lanetli' denilen evdeyim zaten.

Belki de bu sefer merakım, hayatımı değiştirecek bir olaya tanık olmama sebep olacaktır kim bilir?

Durduğum bahçe de zıplayarak, evin eskimiş kapısına doğru ilerledim.

"Acaba lanetli derken ciddiler miydi ya? Korktum şimdi."

Ağlak sesler çıkartarak parmak ucumla kapıyı ayağımda ittim. İşte şimdi başlıyordu macera.

"Götüm yemedi şuan içeri girmeye. Acaba girmesem mi? Ama eğlence olur gireyim. Arkadaşlar sizin için o kadar canımı feda ediyorum, beğenin ve abone olun kurban olayım."

"Benden haber alamazsanız, polisi arayın. Çünkü budadan sağ çıkacağımdan emin değilim! Hayır madem lanetli bir eve geliyorsun ne diye tek başına geliyorsun amına koyayım! Götüm tutuşuyor burada!"

Buraya tek gelen kafamı sikeyim ben...

Evin kapısını açık bırakıp, bulunduğum katta ki salona baktım. Dış görünüşüne tezat, içerisi oldukça toplu ve güzeldi.

Hani terk edilmişti burası!

"Ya kesin yalan söylüyorlar! Böyle derli toplu düzenli bir ev nasıl terk edilmiş ve lanetli olabilir!"

Kamerayı çevirip salonu gösterdim. Siyah L koltuk, 2 tane de hafif koyu kırmızı tekli koltuğa baktım. Lan burası benim evimden konforlu!

Kafamı sola çevirip yeni gördüğüm amerikan mutfağa ilerledim. Tezgahta açılmış bir kırmızı şarap, ve kristal desenli bir kadeh vardı.

"Bakın ahan da buraya yazıyorum, bu evde kesinlikle birisi yaşıyor! Yarım bırakılmış şarap var burada ya!"

Sitem ederek alt katta ki diğer odalara göz attım. Bir tanesinde piyano ve tekli siyah koltuktan oluşan bir oda vardı.

Onun yan tarafında ki oda da ise, gri ve siyah karışımı tablolar ve tuvallerden oluşan bir oda vardı.

Diğer oda da tuval için şövalye, palet ve çeşit çeşit boyalardan oluşuyordu.

Kamerayı kendime çevirip bir kaç ayarını yaptım.

"Arkadaşlar benim götüm daha fazla gitmeye yemiyor. Kendinize iyi bakın! Görüşürüz!"

Dedikten sonra kapattım kamerayı. Tabi ki de erkenden eve dönmeyecektim! Burayı iyice gezip karıştırmam lazımdı! Yoksa gece meraktan uyuyamazdım!

Kamerayı koluma takıp, çantamı düzelttim. Telefonumu kontrol edip sessizden çıkarttım. Ayrıca sinyal çekiyor mu diye kontrol edip, cebime geri koydum telefonumu. Başıma bir şey gelirse, beni rahatça bulabilmeleri içindi bu davranışlarım.

Ev 3 kattan oluşuyordu ve ben daha sadece 1 kat gezebilmiştim!

Merdivenlere gelip yukarı çıkmaya başladım. Ev eski oldığundan arada parkeler gıcırdayıp, kulak tırmalayan sesler oluşturuyordu.

Karşıma çıkan ilk odaya girip etrafı incelemeye başladım. Burası bir yatak odasıydı. Fakat çok özenilmemişti. Yeşil ve siyah karışımı güzel bir tablo asılıydı.

Bu evde kim yaşıyorsa gerçekten de resim çizmeyi seviyor olmalıydı!

Yatak örtüsü koyu gri ve bir kaç beyaz çizgiden oluşuyordu. Dört tane yastık vardı. Siyah olan büyük yastıklar arkada, onlardan biraz daha küçük koyu gri yastıklar ise önlerinde duruyordu.

Vampire LoveWhere stories live. Discover now