5 | Tanışma

30 4 2
                                    

Yattığı odaya aniden tanımadığı birinin girdiğini görünce yerinde sıçramıştı felix.

"Woah, demek Hyunjinin anlattığı çocuk sensin. Merhaba ben Han jisung!"

Hiperaktif bir yapıya sahip olan çocuk hızlıca yatağa ilerlerken, hyunjin kapı pervazına yaslanmış, rahatsız bir şekilde iklinini tanışmasını izliyordu.

"Rahat bırak onu Han jisung."

"Sussana sen odun."

"Minho gelip sevgilini alır mısın şuradan? Felix'i rahat bırakmıyor."

"İsmin çok güzelmiş Lix-ie~."

"Jisung çık şu odadan!"

Hyunjin sinirle soluyup arkadaşının kolundan tutarak onu kapı dışarı etmişti. Felix ise bu sırada yeni uyandığından dolayı ayılmaya çalışıyordu.

"Üzgünüm arkadaşım içeri daldı birden. Durduramadım."

"Miles nerede?"

"Miles kim?"

"Kedin?"

"Ah şu küçük canavar... Şu an içeride terör estiriyor. Lütfen evine giderken onu da götür."

Felix başını iki yana sallamış ve telefonunu cebine koyarak salona gitmişti. İnadı inattı. O kedi bu evde kalacaktı.

İçeri girdiğinde miles'ın mor saçlı bir çocuğun üstünde yüzüne pençelerini geçirdiğini görmüştü.

"Pisicik neden böyle yapıyorsun ama! Seninle çok iyi arkadaş olabiliriz!"

"Sevgilimi rahat bırak seni küçük şeytan!"

Jisung birden ince sesiyle cırlayıp, sevgilisinin güzel yüzünü çizen kediye koşmuştu. Sevgilisinin oldukça güzel bir yüzü vardı fakat şimdi küçük bir canavar yüzünden yüzü çiziklerle doluydu.

"Of minho! Sen kedilere fısıldayan adam değilsin neden her gördüğün kediyi sevmeye çalışıyorsun ki?"

Minho dudaklarını büzmüş, sevgilisini dinliyordu. O sırada felix ve hyunjin şu an yaşanan olayın saçmalığı ile kapı pervazında 'Bu iki gerizekalı ne yapıyor?' Bakışları atıyorlardı.

"Hyunjin neden evinde 0 kan yok!"

Birden mutfaktan bağırarak çıkan mavi saçlı adam ile felix yerinde sıçramıştı. Jisung ve minho ikilisine o kadar odaklanmıştı ki, birden korkmuştu gelen sese.

"Çünkü ben 0 kan sevmiyorum!"

"İnsan abisini de düşünür be biraz. Gençlik ölmüş, gençlik bitmiş."

Demek ki bu mavi saçlı adam hyunjinin abisiydi. Hyunjinin dolgun dudaklarının aksine ince dudakları vardı. Ayrıca gözleri neredeyse hiç çekik değildi. Birbirleri ile yakından uzaktan alakaları yoktu.

"Baba aynı fakat anneler farklı. O yüzden benzemiyoruz."

Normalde hyunjin felixin zihnini okuyamazdı. Nedenini kendiside bilmiyordu fakat okuyamazdı. Çok nadir anlar vardı zihnini okuyabildiği.

"Ee felix neler yapıyorsun?"

Adının jisung olduğunu öğrenen felix tam cevap verecekken, hyunjinin elinin tutup merdivenlere sürüklemesi ile konuşamamıştı.

"Sevgili arkadaşlarım evimden def olup gitmeye ne dersiniz? Lütfen felixi rahat bırakın."

"Yemedik evini be."

Hyunjin felixi yukarıya doğru çekiştirmeye devam ediyordu. Arkadaşlarının onu rahatsız etmesine izin veremezdi. Başlarında jisung gibi bir salak varken hiç izin vermezdi hemde.

"Felix evine dönmeye ne dersin?"

"Hayır derim. Burası çok güzel. Sana taşınmayı düşünüyorum."

"Siktir git."

"Çok ayıp beyefendi."

__________________

Normalde kisa bolum yazmayi sevmem fakat uzun zamandir bolum atmadigimi fark ettim citlattim bir seyler diger bolumu daha uzun yazarim kizlar 🫏🫏🫏

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vampire LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin