2.Bölüm & Bir kaç akşam yemeği meselesi

22 6 89
                                    

Babam öğrenmezse iyi olurdu...

Endişelenmesini istemiyordum. Zaten bir daha olmayacağından emindim. Hislerim çok güçlüydü. O yüzden hep onlara güvenirdim. Ama bugün herkesin önünde geçirdiğim krizin tüm dünyaya yayılmaması pek muhtemel değildi. Yinede neyseleyerek oturduğum yerden kalktım. Popum donmuştu resmen.

Eve geldiğimde bahçe kapısındaki güvenlik dışında herkes uyumuş gibiydi. Tam eve girecekken Alex'in sesini duydum.

"Laya biraz konuşabilir miyiz ?"

"Alex gerçekten iyi değilim... Daha sonra"

"Farkettim. O yüzden şimdi konuşmalıyız"

"Tamam. Ne söyleyeceksin ?" yorgundum. Hızlıca yatağa gitmek istiyordum.

"Neler oluyor? Az önce olanlarda neyin nesiydi?"

Açıkçası merak etmesi hoşuma gitmişti. Genelde kimsenin işine burnunu sokmazdı.

"Bak bilmiyorum tamam mı ? Daha önce hiç bu kadar öfkelenmedim ve o üzüm çekirdeğinin söylediği şeyler.. onları ilk defa duyuyorum. Annemin doğum sırasında öldügünü biliyorum ama onun dışında hiç bir şey bilmiyorum. Babam annem hakkında hiç konuşmuyor. Sadece bir birlerine çok aşık olduklarını ve bu yüzden babamın yillarca yas tuttuğunu biliyorum. Bir düşününce o slime canavarının söylediklerinde doğruluk payı var ve babam bu yüzden annemden hiç bahsetmedi."

"Slime canavarı?"

"Hımm, herkese slime gibi yapıştığı için"

"Peki ya üzüm çekirdeği ve karpuz kabuğu?"

"Üzüm çekirdeği acı ve sinir bozucu, karpuz kabuğu ise en sevdiğim meyvedeki en nefret ettiğim şey"

Hafif kıkırdadı ve bu benide güldürmüştü. Sonunda gecenin bir yarısı bahçenin ortasında durmuş benim benzetmeme gülüyorduk. İlk Alex kendini toparladı.

"Öyle olduğunu sanmıyorum. Böyle düşünerek kendine eziyet çektirme. Aranızda ne oldu bilmiyorum ama o kız gerçekten haddini aştı. Bu yüzden her ne kadar aşırıya kaçmış olsanda senin tarafını tutuyorum"

Sözlerine karşı sadece gülümsedim. Böyle düşünmesi beni sevindirmişti.

"Ama beni gerçekten çok korkuttun. Sırf bir daha olmamasını umduğum için şimdilik babamıza bir şey söylemeyeceğim"

"Biliyorum. Özür dilerim. Fakat pişman değilim. Ve babama söylemeyeceğin için teşekkür ederim" dedim. Alex'in babama can bey demeyi bırakmasına daha yeni bir kaç ay olmuştu. Babamın aşırı ısrarları üzerine baba demeyi düşündüğü sıralar bna benim için sorun olup olmadığını sormuştu. O gerçekten düşünceli bir moruktu:) Bende o kadar bencil biri değildim. Tabiki bundan rahatsız olmazdım. Sonuçta onun babası o daha küçükken onları terk etmişti ve daha sonra araba çarpıp ölmüştü.

Dışarıda çok fazla kaldığımızı düşünerek içeri girmeye başladık. Daha önce söylediklerime sırıtarak kafa sallmakla yetinmişti. Sanırım hiç pişmanlık kalıntısı göstermemem onu güldürmüştü.

Birlikte evin birinci katına ulaştığımızda tam odama yönelecektim ki durduruldum.

"Yaranı temizlemeliyiz"

"Ben hallederim"

"Tek elle zor olacak, bırak ben yapıyım"

"Tamam"

Birinin benimle ilgilenmesi hoşuma gitmişti, neden reddedeyim diye düşündüm. Bizim durumumuzda belki ilerde gerçek abi kardeşler olabilirdik.

Daha rahat olması için yer yastığına oturduğumda banyodan ilk yardım çantasıyla çıktı ve yanıma oturdu. Daha önce elime sardığı mendilini çıkarırken"nasıl bu kadar derin yaralamış olabilirsin" dedi.

Kalp Atışların Dans EdiyorWhere stories live. Discover now