9-"My Little Wolf You Will Grow Up With Me"

3.7K 459 435
                                    

Selamlar hoşgeldiniz

Aslında bölümü beğenmiş gibiydim ama kendim okuyunca biraz hayal kırıklığı yaşadım çünkü parça parça uzun aralıklarla yazdığım için bazı kısımlar baya anlamsızdı elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım ama baya paslanmışım 😔

umarım siz beğenirsiniz

Yorum yaparız diye söz verdiğiniz için bu kadar uğraştım her an yarıda bırakıp kaçmayı planlıyordum lütfen sözünüzü tutun😫

Hem yorum yaparsanız beni sonraki bölğm içinde motive etmiş olursunuz😌

Neyse daha fazla boş yapmadan sizi bölüme alalım, siz bol bol boş yapın ama iyi okumalarrr

—————

O anlarda her şey Jimin'in tarif edemeyeeği kadar hızlı ilerlemeye başladı. Jungkook eşinin etrafındaki tehlikeyi sezdiği anda kendini yatak odalarında bulmuş tehditkar bir havayla omegasına yaklaşan diğer omegaya boğucu feromonlarını yönlendirmişti hizmetçi kendinde tepki verecek gücü bile bulamadı, fermomonu hissettiği ilk anda içindeki kurt baskıyla iki büklüm oldu.

Alfa Yalnızca birkaç adımda odanın diğer ucundaki ikiliye yaklaşıp esmer olanın boğazında tutup çektiği gibi önemsiz bir çuvalmış gibi zorlanmadan bir tarafa fırlattı. Önceliği o omegaya yapacakları değil, kendi eşiydi. Şokta donup kalan omegasını koltuk altlarından kaldırarak kucağına aldı.

"şşt bir şey yok, bir şey yok bebeğim iyisin"

Safkan alfa öfkeliydi, tanrı şahit öfkesini tarif edemezdi bile. eşi zaten burada olmaktan korkuyor alışmakta epey zorluk çekiyordu şimdi kollarının arasında tir tir titrerken katettikleri birkaç santimlik yolda misliyle geriye dönmüştü. önceliği kucağındaki eşi olsada aklında o omegaya vereceği cezalar vardı

"Jimin" dedi tekrar sarışının dikkatini çekmek için "Bana bak güzelim bir şey yok"

Omega şoktaydı. Yeşil gözleri dolu, alt dudağı titriyor, derin derin iç çekiyor olsada hıçkıra hıçkıra ağlayamayacak kadar korkmuştu.

Yüzünü avuçları arasına alıp okşadı. "İyisin değil mi?" Elleri telaşla vücudunda ufak bir gezintiye çıkmıştı. "Dokundu mu sana? Hm? Hadi konuş benimle."

Sesini oldukça sakin tutmaya çalışsada, öfkesini kontrol etmeye çalışmak neredeyse imkansızdı. Gözleri git gide dahada koyu bir kırmızıya bürünüyor, acı feromonları artık eşinide etkiliyordu. Sinirden titreyen elleriyle, omeganın suratını kaldırıp gözlerinin içine baktı sabırsızlıkla. "Bir şeyin yok değil mi? İyisin?"

Hala bir yanıt gelmediğinde delirmiş gibi kalktı ayağa. "NE YAPTIN ONA!?" Hizmetli omegayı birkaç muhafız tutuyor olsada Jungkook omegayı boynundan tutup çekmiş, duvara vurmuştu. Duvardaki ayna şiddetli darbeyle birlikte kırılınca, kırılan parçalardan bazıları omeganın yüzüne girmiş, akan kanlar duvardan zemine kadar süzülmüştü.

Jimin duyduğu çığlıkla birlikte irkilip geriye sıçradı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu kaçamazdı, anlamıştı. Ama buradada durmamalıydı. O buraya ait değildi. Omeganın yüzünü acımasızca kırıklara bastıran, kükreyen, gözünü kan bürümüş bu alfa onun eşi olamazdı.

Odaya akın akın giren muhafızları aşarak gelen Jooheon, gözlerini kısa bir süre Jimin'de gezdirmiş ardından Jungkook'a büyük birkaç adımda vararak kollarından çekmeye çalışmıştı.

"Eğer ona parmağının ucuyla bile dokunduysan, canını yakacak bir şey yaptıysan, hemen şimdi tanrıya ölmek için yalvarmaya başla duydun mu beni?! Çünkü ben merhametli olmayacağım!"

Miracle in the PaintingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin