4.

89 15 4
                                    

(gifin boyutu büyük geldiği için koymadım 🥲)
•°•

Yılların efsanesini bilirsiniz. Kaybolan dolaplar...

Draco Harry'le konuşmayı becerememişti. Bir kereliğine karşısına geçip konuşmak istemişti ama Harry tarafından görmezden gelinmişti.

Kendisi için utanç verici olmalıydı ama hiçbir şey hissetmediği için ruh gibi oradan kaybolmuştu.

Draco Burgin and Burkes dükkanındaki kaybolan dolabı keşfetmişti. Dolap bozuktu ancak hala tamir edilebilirdi.

Dolabın diğer eşi ise İhtiyaç Odasındaydı. Bunu küçük panik ataklarından birinde keşfetmişti.

Evet, artık panik atak da geçiriyordu. İnsanların onun Ölüm Yiyen olduğunu fark ettiğini düşünmeye başladığı her an nefes alamamaya başlıyor, sonrasında gözleri kararıyordu. Sinirlerini yatıştırması için başka bir iksir içmesine rağmen bu da bedeninde aşırı derecede uyuma isteği oluşturuyordu.

Sonuç olarak ilacı içtiği günlerde derslerde uyuyakalıp azar işitiyordu. İlaç içmeyi bırakması uzun sürmemişti bu yüzden.

Panik atağı başladığı an nerede olduğu fark etmeksizin ya Mytle'ın yanına kaçıyor, ya da İhtiyaç Odasına gidiyordu.

Atakları sona erene kadar bekliyor, nefes almak için boğazını tırmalıyordu. İzleri yok etmek için asasının olması mükemmeldi.

Keşke kofti olsaydım, en azından birini öldürmek zorunda kalmazdım.

Draco kendisi için zor geçen günlerden birinde yine İhtiyaç Odasındaydı. İşte o gün etrafta sırtını dayayacağı bir dolap istediğinde çıkmıştı karşısına.

Fırsat mı denirdi? Yoksa Tanrının bir lütfu mu?

En azından annesinin yaşaması için o dolabı tamir etmeye başladı. "Belki ben iyi olamayacağım ama en azından annem mutlu yaşasın." diye düşündü Draco.

Ne derler bilirsiniz, Slytherinler sevdikleri için öldürürler. Draco annesi için hem kendini hemde insanlığı öldürmeyi göze almıştı.

Everything You Said(Sad) - DrarryWhere stories live. Discover now