12.

65 12 17
                                    

°•°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

°•°

Sarışın odasındaydı. Yapmak zorunda olduğu şeyler vardı. Dolabı tamir edene kadar hiçbir şey yapmadan beklerse Lord annesine zarar verebilirdi.

Minik suikast girişimlerinde bulunmak zorundaydı. Öncesinde sipariş ettiği lanetli kolyeyi Dumbledore'a götürmesi için birisini bulmak zorundaydı.

Hogsmade gezileri bunu yapmak için biçilmiş kaftandı.

Kolyeyi o kıza verip onu büyüledikten sonra kızdan 5 dakika sonra çıkmasını istedi ve hemen oradan kayboldu. Okula geri dönecek ve yaptığı bok yüzünden kendinden ne kadar nefret ettiğini Myrtle'a söyleyecekti.

Hızlıca kendisini 1. Kattaki kızlar tuvaletine soktu. Havada uçuşarak kendi kendine konuşan hayaleti gördüğünde yüzündeki duygusuzluk maskesi düşmüştü.

"Merhaba Draco." Diye seslendi Myrtle.

Omuzları çöken Draco sessizce bir köşeye oturdu.

"Myrtle, sence ben iyi biri miyim?" Ağlamaklı bir şekilde sorduğunda Myrtle'ın bile içi gitmişti.

Kendisi gibi bir öğrenciydi fakat onun yaşadıkları hiç normal şeyler değillerdi.

Aynı kişinin kurbanıydı onlar; birisini elleriyle öldürmüştü, bir diğeriniyse yaşayan bir ölü haline getirmişti. Çocuk ne yaşıyordu ne de ölebiliyordu.

Myrtle'ın aklına aniden bir şey gelmiş gibi, "Draco sen kötü birisi değilsin, kötülerin oyuncağı olmuş masum bir insansın." dedi.

Derin bir nefes alarak ona yaklaştı.

"Biliyor musun eskiden zorbalığı dibine kadar yaşadığım dönemlerde bir günlük tutardım."

Draco ilgisini çekmiş gibi gözlerini üstüne diktiğinde zaferle gülümsedi.

"Neden sende bir günlük tutmuyorsun?"
Daha geniş bir gülümsemeyle "Duygusal açıdan o kadar yoruluyorsun ki, kendini bana bile yeterince açmadığını biliyorum. Neden kağıtlara dökmüyorsun içindekileri?" dedi.

"Günlük tutacaksan sıradan bir şey gibi görünmesini öneririm, eğer değerli bir şey olursa insanlar onu merak ederler." Göz kırptıktan sonra sessizce oradan uzaklaştı.

Draco korktuğu şeyleri açıklayabilir miydi?

Kalbinin derinliklerinde yaşayan umut parçacıklarını kağıda dökerse içi rahatlar mıydı?

Denemeden bilemezdi. Hızlıca ayağa kalktı ve odasına doğru yola koyuldu.

Birkaç dakika içinde odasına varmıştı. Hemen kullanmadığı eşyalarını gözden geçirdi. Kendisine ait en sıradan defteri aradı gözleri. Sonunda gri-gümüş renkli üstünde kabartma ile Draco Malfoy yazan defteri gördü.

Bu olmalı diye geçirdi içinden.

Defteri eline alır almaz ilk sayfaya tarih attı.

Sonra nasıl günlük yapılacağını bilmediğini fark etti.

Biraz düşündü durdu. Zaten hayallerini yazmayacak mıydı?

Sevdiğim birine yazar gibi yazacağım, zihnim ve kalbim ona aitmiş gibi.

Belki de gibisi yoktur, gerçekten defterine yazdığı hayallerin başrolleri onun tüm zihnini ve kalbini ele geçirmiştir.

Yazmaya başladı tam o an, kelimeler aktıkça aktı. Sevmişti bunu, en son böyle rahatladığında İhtiyaç Odasındaydı.

Gözlerini kapattı ve aklına gelen ilk şeyi yazmaya devam etti.

...
Biliyor musun, ben bir çift zümrüde vuruldum sanırım.
...

Günlüğe yazdığı cümleleri tekrar tekrar okudu. Potter'a çekildiğini biliyordu, ancak bunun ne derece olduğunu bilmiyordu.

Umarım onun için annemi feda edecek kadar değildir.

Düşüncesi içinde kendini yatağına attı.

Belki bugün rahat bir uyku çekebilirdi.

Everything You Said(Sad) - DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin