GİZLİ HİSLER

GİRİŞ (ACININ BAŞLANGICI )

Yazarın Anlatımıyla

Yıl 2010

Evin her yerinde kahkahalar, sevinçler , çığlıklar yükseliyordu. Küçük Didem arkadaşlarıyla birlikte kendi etraflarında dans edip gülüyorlardı.

Evin çocukları olan Didem ve abisi Murat birlikte kalıyorlardı. Sevgi hanım da evin hem temizliğini yapıyor hemde Didem'e bakıcılık yapıyordu. Didem'in anne ve babası işleri yüzünden evde durmuyorlardı bu yüzden bakıcı tutmak zorunda kalmışlardı.
Bugün küçük Didem'in doğum günüydü.

Abisi Murat iki ay önce evlenmişti. Didem bugün 10. Yaşına girecekti. Dadı gür bir sesle kahkahaların arasına girdi.
-Evet çocuklar pasta zamanı! Hemen buraya gelin!

Didem:
-Tamam Sevgi abla hemen geliyoruz!

Bütün çocuklar hep birlikte dadının yanına ilerlerken Murat'ın eşi Esra Hanım bir şeyler söyleyecek gibiydi.
Çocuklar pastalarını yerlerken Murat heyecanla Esra'nın elini tutup çocukların yanına ilerledi. Tam bu sırada Esra Hanım cebinden bir gebelik testi çıkardı ve bunu Murat'ın avuçlarının içine bıraktı. Anlık şok yaşayan Murat testi havaya kaldırıp bir çığlık attı.

Murat:
  - Bu nasıl olur.. İnanamıyorum Esra.
Bizim çocuğumuz mu olacak. Kız mı erkek mi? Of ne saçmalıyorum ben !

Murat bir anda Esra ya sarılarak havaya kaldırdı. Sevinç çığlıkları atarak Esra'nın saçlarından öptü.
Esra kucağından indiğinde;
- Hayatım seni çok seviyorum!

Murat hâla şokun etkisindeydi. Ne yapacağını bilemiyordu. Hayatının en mutlu günüydü.

Derken kapı çaldı. Didem koşarak kapıya ilerledi. Zıplayarak kapıyı açtıktan sonra şaşkın bir edayla kapıdakilere bakıyordu. Suna hanım ve Cengiz bey ,Didem'in anne ve babası, bir iş görüşmesi için bir hafta eve gelmemişlerdi.

Didem heyecanla anne ve babasına birden sarıldı. Ayrıldıktan sonra Suna ve Sedat içeriye girdi. Ellerinde kocaman bir hediye kutusu vardı. Kızlarının doğum gününü kutladıkları nadir anlardandı. Hep beraber salona geçtiklerinde Murat da önce annesine sonra babasına sarıldı.

Didem:
-  Anne ,Baba  odama gidip size birşey göstermem gerek! Burada bekleyin!

Didem üst kata çıkarken herkes koltuğa kuruldu. Zavallı küçük kız olacaklardan habersiz odasına girdi ve kapıyı kapattı.

Dolabını açar açmaz birden silah sesleri patladı. Şok geçiren küçük kız hemen yatağının altına saklandı. Salondaki Çığlık sesleri birbirine girdi. Silahların sesleri durmadı. Yaklaşık beş  dakika boyunca sesler kesildiğinde küçük Didem yatağının altından çıktı ve sessizce salona inmeye başladı.

Son basamağı da indikten sonra  karşında gördüğü manzara karşısında anlık nefes alışları  birbirine girdi. Bütün herkes yerde kanlar içinde yatıyordu. Didem'in annesi ,babası ,arkadaşları ve abisi...

Esra hanım köşeye saklanmış hıçkırarak ağlıyordu. Hiçbir şey yapamıyordu. Didem'in dadısı ise ortalıklarda görünmüyordu. Dış kapı açıktı. Belli ki o kaçmayı başarmıştı.

Didem dizlerinin üzerine çöktü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Abisi en mutlu gününde can vermişti. Anne ve babasına yeni kavuşmuş ken kaybetmesi çok acıydı.

Esra Didem'in yanına doğru ilerleyip yere çöktü. Telefonunu çıkarıp zorlukla ambulans çağırdı. Ama artık her şey için çok geçti. Esra Didem'i kolundan tutup kaldırdı ve kapıya doğru ilerlediler ve bir daha hiç gelmediler...

Herkese Merhabaaa!
Bu benim ilk kitabım. Umarım beğenirsinizz. İlerde yeni bölümler gelecek. Biraz hüzünlü ama aşk dolu bölümlerrr....
Her neyse kendinize iyi bakınn
Görüşürüzzzz:)))