GİZLİ HİSLER

TEKLİF VE TEHDİT

İnsanın en ummadık yerde ve zamanda aradığı şahıslar karşısına çıkarmış. Bu karşılaşmalarda bazen dejavu yaşadığınızı anlarsınız. Hayat bazen o kadar şaşırtır ki ne olduğunu anlayamazsınız. 

Şuan ise bir dejavu yaşıyordum. Sanki bu anı önceden yaşamış gibiydim. Bana saldıran sarhoşları dışarı attıktan sonra yanıma gelmişti. Söylediği özüründen dolayı cevap vermemi bekliyordu. Ben se ne diyeceğimi bilmiyordum. Şaşkınlıktan dilimi yutmuştum neredeyse. Sabahtan beri aradığım adam bir kafe de mi çalışıyordu. Üstüne öğleden beri Banu'yla oturduğumuz kafede...

Derin düşüncelerimden ayrılıp hızlıca bana bakan genç adama gözlerimi dikip söze girdim.

-Sorun değil. Sarhoşun tekiydi zaten. Bende kalkıyordum şimdi si-

-Lütfen onların yüzünden kafemizi kötü bir yer olarak nitelendirmeyin. Dilerseniz bir özür kahvesi getirebilirim.

Bu fırsatı iyi değerlendirmeliydim. Şimdi kalkıp gidersem akşam nasıl Banu ' ya cevap verecektim. Bu yüzden ettiği teklifi geri çeviremezdim.

-Çok sevinirim. Teşekkürler.

Ne demek efendim. Birazdan getiriyorum hemen.

Genç adam hızlıca yanımdan ayrılıp kafenin mutfağına girdi. Şimdi ne yapacaktım? Bana abim rolünü mü yap diyecektim? Veya konuyu uzatmadan Banu denilen bir kızla flörtleşmelisin yoksa benim hayatım kayacak mı? Hemen uygun bir yalanı bulmalıydım. Aksi takdirde Aylin'i kaybedebilirdim. En iyisi birinci seçeneği sunmaktı. Kabul ederse işim kolaya gelirdi. Fakat şunu atlamıştım. Eğer 1. seçeneği söylersem "Neden bunu istiyorsun?" diye sormayacakmıydı. Eğer gerçekleri söylersem beni ve Sedat' ı polise şikayet edebilirdi. Bana olumlu yaklaşırsa söyleyecektim. Gerisini akışa bırakıyorum.

Ben bu düşüncelere dalmışken genç adam çoktan kahveyi getirmişti ve bana bakıp konuşmaya başladı.

-Buyrun kahveniz efendim. Afiyet olsun.

Adam tam gidiyordu ki onu durdurmakta gecikmedim.

-Bekleyin lütfen! Eşlik eder misiniz bana acaba, tek başımayım da şuan kafede. Sizin içinde bir sakıncası yoksa tabi.

Genç adam önce gözlerini kısarak baktı ve cevabı gecikmedi.

-Olur tabii. Zaten son müşterimizde sizsiniz. O yüzden bir sakıncası yok.

Genç adam karşımdaki sandalyeyi çekip tam karşıma oturdu. Nasıl söze gireceğimi bilmiyordum. Açıksözlü biriyimdir normalde ama bu durumda söyleyeceklerimi bilmiyordum. Derin bir nefes alıp bana bakan adama döndüm ve söze girdim.

-Acaba sizden birşey isteyebilirmiyim?

-Ne gibi?

-Zor bir şey. Ama inanın bunun karşılığında ne isterseniz yaparım.

-Ne olduğunu söyleyecekmisiniz artık?

-Sadece 1 haftalığına benim abim miş gibi davranırmısınız? Şuan bunu ne için istediğimi soracaksınız. Bir görevin içindeyim ve bu nu yerine getiremezsem büyük kayıplar elde edeceğim.

Gözlerim dolmuştu. Aklıma her Aylin geldiğinde kendimden nefret ediyordum onu koruyamadığım için. Bu son şansımdı. Eğer bu adam kabul etmezse ben bitmiştim demekti.