İNTİKAMIN KARŞILAŞMASI

92 81 14
                                    

''Tekrardan merhaba küçük kız...Hatırladınmı beni. Geleceğin adreste bir şirket var. Oradaki sekreter seni yönlendirecek. Biliyorsun gelmezsen eğer olacaklardan ben sorumlu değilim...''


Daha çok korkuya düştüm. Fakat bugün yenilmeyecektim. Eğer tahmin ettiğim gibi bu kişi Sedat Yıldırım ise onu daha çabuk bulmuş olurdum. Aylin'e zarar verirse Sedat'ı öldürmek için yaşayacaktım. Yıllar sonra alemin katili şimdi geriye kalanları da yok etmek  istiyordu. Ama buna asla izin vermezdim. Geçmişte ne için öldürdüklerini bile hala öğrenememiştim. O günden sonra o evde olanlardan kimsenin haberi yoktu. Biz Esra Yengemle çıktıktan 3 gün sonra çevredeki komşular polisi çağırmışlar ve o günden sonra yerde yatan kanlar içerisindeki kişileri defnetmişler. Bundan başka hiçbir bilgim yoktu. Her hafta mezarlarına gidip ' neden ölmedim? ' diye ağlıyordum. Ama artık herşey için çok geçti.


Mesajlardan çıkıp telefonumu cebime koyduktan sonra Ayça' ya ,

- Ayça bir mesaj geldi bana.

-Ne mesajı? O adamdan mı geldi?

-Evet, gideceğimiz yerde bir şirket varmış. Oraya gelmemi istiyor.

-Of! Zengin iş adamımı kaçırdı Aylin'i. İnanamıyorum. İyi de sen içeri girdikten sonra ben ne yapacağım? Boş boş oturacak mıyım?

-Dışarıda bekle. Eğer 1 saat içinde dönmezsem gelirsin içeriye.

-Peki. Öyle yapalım. Başka da seçeneğimiz kalmıyor.


İçimde kötü bir his vardı. Ne kadar fizik olarak güçlü olsam da zaaflarım beni mahvediyordu. Özellikle Aylin konusunda herşeyi yapabilirdim. Abim belki de burada olsaydı asla o adamın yanına gitmeme izin vermezdi. Ancak gitmekten başka hiçbir çarem yoktu. Aylin'in hayatına kendimden daha çok değer verirdim. Babasının yokluğunu hissetmesin diye elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Şimdi ise artık annesi bile yoktu. Onun kaderi de benimkine benzesin istemezdim.


Verilen adrese geldiğimizde mesajda ki gibi bir şirket karşımızdaydı. Üstünde ise  "YILDIRIM HOLDİNG " yazıyordu. Bunu gördüğüm an şaşırmadım. Çünkü bu adamın kaçırdığına adım gibi emindim. Şirketin kapısının önüne geldiğimizde,

Ayça:

-Çok dikkatli ol. Burası büyük bir yer. Kim bilir kaç tane koruması vardır. Ben ileride ki parkta ta seni bekliyorum. 1 saat içinde gelmezsen basarım orayı haberin olsun.

-Tamam Ayça. Abartma girip bakacağım. Derdi neymiş öğrenelim. O zaman sen git birşey olursa ararım seni.


Ayça parka doğru ilerlediğinde içimden dualar edip şirkete girdim. Göründüğünden daha büyük duruyordu. Toplam 18 katlı bir binaydı ve girişte sekreterler duruyordu. Zaman kaybetmeden sekreterin yanına hızlı adımlarla ilerledim. Sekreter uzun sarı saçlı ve kilolu bir kadındı. 


- İyi günler, Iıı şey ben birine bakmıştımd-

- Sanırım siz Didem Hanımsınız. Sedat Bey sizi bekliyor odasında.  14. KAT NO:7

-Tamam. Teşekkürler.


Hızlıca sekreterin yanından ayrılıp yan tarafta bulunan asansörü çağırdım. Asansöre binip 14. Kat tuşuna basıp beklemeye başladım. Geldiğinde oda numaralarına seri bir şekilde bakıp 7 NO yu buldum. Kapıyı açmadan önce kendimi kontrol etmeyi, Aylin'i alma ümidiyle kapıyı çaldım. İçeriden "Gir" sesini duyunca derin bir nefes alıp içeriye girdim. Odanın içinde koyu renkli tablolar, geniş ve boydan pencereler, 4 tane tekli geniş koltuk ve direkt karşımda oturan saçları beyazlamış önündeki dosyaları inceleyen yaşlı bir adam oturuyordu. 

GİZLİ HİSLERWhere stories live. Discover now