2.2: ZİNCİR

655 157 17
                                    

Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayınız. İyi okumalar <3

Anıl Emre Dal - M.



  Başımdaki şiddetli ağrıyla gözlerimi zorla araladım. Böyle bir ağrı çekmeyeli uzun zaman olmuştu. Açıkçası sebebini bile anlamadığım bir ağrıydı bu.

Sağ elimi başıma götürmek için kolumu kaldırmayı denediğimde kolumu kaldırmakta zorlandığımı fark ettim. Kaşlarım çatıldı. Ne olduğunu anlamak için kafamı sağ tarafa çevirdiğimde bileğimdeki kelepçeyi görmemle doğrulmam bir oldu.

Ben daha bileğime sarılı kelepçenin şokunu atlatamamışken kendi odamda olmadığımı fark ettiğimde üzerime yeni bir şok daha eklendi ve aldığım derin nefesler arasında  bakışlarımı gözlerimi açtığım yabancı odada gezdirdim.

Benim odamdan çok farklı bir yerdi burası. Etrafımda içeriyi tamamen aydınlatamayan loş bir ışık vardı. Bu az ışıktan dolayı her yeri tamamen göremesem de içerde şu an üzerinde oturmuş olduğum bazasız, eski yatak dışında başka bir şey olduğunu da düşünmüyorum.

Gergince yutkundum ve bakışlarımı yeniden bileğimdeki kelepçeye çevirdim.

Kelepçenin bir tarafı benim bileğime takılmış, ucunda da uzun bir zincir vardı. Bir yere zincirlenmiş olduğumu o an fark ettim ve üzerimdeki korku daha da arttı.

Gergince yutkunarak zinciri tuttum. Zincirin diğer ucunun nereye bağlı olduğuna bakmak için gözlerim uzun zinciri takip etti ama karanlıktan dolayı ne zincirin sonunu görebildim ne de zincirin nereye bağlı olduğunu  görebildim.

Tedirgin bir şekilde gözlerimi bir kez daha içinde bulunduğum karanlık odada gezdirdim. Buraya nasıl geldiğim hakkında en ufak bir fikrim yok ama fazlasıyla korktuğumu söyleyebilirim.

Ben nasıl buraya geldiğimi anlamaya çalışırken odanın içini zincirin betonda sürüklenme sesi doldurduğunda korkuyla yerimde sıçradım. Bu ses bana içerde benden başka birinin daha olduğunu anlamamı sağlamıştı çünkü ben bırak zinciri hareket ettirmeyi, kolumu bile kaldırmaya korkuyordum.

Korku dolu bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde karanlığın içinden çıkan kişiyle üzerimdeki korku yerini büyük bir şaşkınlığa bıraktı çünkü karşımdaki kişi Akın'ın kendisiydi.

Sesimde engel olamadığım şaşkınlıkla "Akın" dediğimde gülümsedi ve benim aksime rahat bir şekilde yanıma gelip oturdu. Yanıma oturduğunda gözlerim onun da bileğindeki kelepçeye kaydı. Zincirin sonu onun bileğindeydi. İkimiz de birbirimize kelepçelenmiştik ama niye?

Kelepçeli bileğimi kaldırıp zincire daha yakından bakarken "Nasıl geldim ben buraya?" Diye sordum. Sorumu cevapsız bırakıp sessiz kaldığında kaşlarım çatıldı ve kafamı kaldırıp şüpheli bir şekilde suratına bakarak "Senin işin mi bu?" Diye sordum. Kafasını olumsuz anlamda salladı. Kolunu kaldırıp zinciri göstererek "Seninle aynı durumdayım" dedi.

KELEBEK ETKİSİWhere stories live. Discover now