1-Güvercin

517 37 26
                                    

"Anne."

"Bana anne dememen konusunda seni uyarmıştım."

"Kraliçem.."

"Ne diye geldin?"

"Uzun süre oldu."

"Hala aynı duruyorsun Taehyung. Ne söyleyeceksen çabuk söyle. Yüzünü görmek istemiyorum."

"Yüzümü göremiyorsunuz zaten. Malum, beni mahkum ettiğiniz maske hala suratımda."

"Sen cidden.."

Taehyung ağlamamak için çenesini sıkarken maskesini çıkarmış annesinin gözlerinin içine bakıyordu.

"Şaheserini görmeyeli uzun süre oldu, değil mi?"

"Tak şunu yüzüne bir gören olacak."

"Hep böyle söyledin ama olmadı. Olsaydı ne olurdu ki?"

"İnsanlara nasıl bir açıklama yapmayı bekliyorsun, Taehyung? Ayrıca iğrenç görünüyor."

"O halde ne diye yaptınız bunu bana?"

"İşlerim başımdan aşkın, sana açıklama yapmakla uğraşamayacağım. Gözümün önünden kaybol."

"Sarayınızdan çıktıktan sonra beni bir daha görmeyeceğinize emin olabilirsiniz."

Önünde eğilmeden maskesini takarak çıkmıştı odadan, Taehyung.
Hızla yürüyüp sinirini yatıştırmaya çalışırken kendisine çarpan bir hizmetçiyle sarsılması bir oldu.

"Dikkat et!"

Yere düşen hizmetçi yutkunup zar zor ayağa kalkınca kafasını kaldıramamış, utancından yerin dibine girdiğini hissediyordu.

"Özür dilerim efendim! Çok özür dilerim."
Diyebildi sadece.

Kalbi güm güm atıyordu genç adamın. Taehyung'un siniri geçmemiş olsa da çocuğun sesinden pişman olduğunu anlayabiliyordu.

"Bir daha buralarda bu şekilde koşma. Krala denk gelirsen senin için iyi olmaz."

"Oh, bana vurmayacak mısınız?"

Şaşkınlıkla kafasını kaldırıp baktığı adama sorduğu soruyla korkup tekrar eğmişti başını.
Taehyung göz göze geldiği an ne kadar güzel olduğunu fark etmiş, yutkunmuştu. Tanıyor muydu?

"Sen köle misin?"

"Hayır. Ben kralın güverciniyim. Hem de hizmetkârı."

Hafifçe sırıtmıştı, Taehyung.

"Güvercin mi?"

"Yani.. Habercisi, SeokJin."

"Seokjin... Peki kim vuruyor sana?"

"Sizin kim olduğunuzu bilmediğim için söylemem pek doğru olmaz."

"Ben 1. kraliçenin oğluyum."

"Eyvah... Beni kafamdan mı asacaksınız yoksa?"

"Güverciniyim derken haklıymışsın. Bir susmadın. Ne diye asayım seni?"

"Özür dilerim efendim."

"Özür dilemene gerek yok. Seni astıracak değilim. Böyle bir hükmüm de yok zaten."

"Yine de özür dilerim."

"Nereye koşuyordun böyle?"

"Kralın yanına. Haberlerim vardı da.."

"Ben de yanına uğrayacaktım. Birlikte gidelim."

Luna-TaeJinWhere stories live. Discover now