4-Bekleyiş

227 32 13
                                    

"Günaydın."

"Günaydın efendim."

"Sen hiç uyumadın mı?"

"Hayır. Tam da size bir haber vermek için gelmiştim."

"Neymiş o haber?"

"Kral sizi akşam yemeği, yani aile yemeğinde masada görmek istediğini söyledi.."

"Ne?"

İçinde doğan stresle kalktı Taehyung.

"Ama.. Ben daha hiçbir şey bilmiyorum. Bütün prenslerle ve kraliçeyle nasıl aynı masada yer alırım. Prens bile sayılmam ben!"

"Emin olun Kral bunları önemseseydi sizi çağırmazdı. Lütfen sakin olun."

"Sakin mi olayım? Hiçbir şey bilmiyorum! Ben hiç oturup birisiyle yemek yemedim, konuşmadım sohbet etmedim ne yapacağım?!"

"Size gereken her şeyi bugün öğreteceğim. İzniniz olursa kıyafetlerinizi de ben seçeceğim. Eğer bana güvenirseniz, bugünün üstesinden gelirsiniz. "

Seokjin konuşurken teslim olmuştu bile, Taehyung. Nasıl güvenmezdi?

"Pekala.. Sakinim."

"Sevindim. Öncelikle kahvaltı yapmamız gerekiyor. Hem böylece yemeği prova etmiş oluruz, ne dersiniz?"

"Çok iyi olur. Nerede edeceğiz?"

"Ben bir şeyler hazırladım. Henüz kimse uyanmamıştır. Göl kenarına gidelim mi?"

"Tabii ki!"

"Kıyafet veremediğim için üzgünüm. Benim kiyafetlerimde size uygun olabilecek bir parça yok."

"Lüzumu yok. Ben alışkınım."

Arada bir sohbet ederek göle varmışlar, Seokjin'in hazırladığı sepeti açarak kahvaltıları çıkarıyorlardı.

"Kuş sesleri..."

Gözlerini kapatarak oturdu, Taehyung. Dinlemeye doyamayacağını hissediyordu.
Rüzgarın hafif esintisi, ağaçların birbirine fısıldaması ve kuşların gölün üzerinde kanat çırparak ötmeleri. Bu huzuru özlemişti Taehyung.

"Buyrun."

Önündeki yemeklere bakınca daha da gülümsedi. Uzun süredir böylesine güzel şeyler yemiyordu.

"Sen neden başlamıyorsun?"

"Önce size öğretmem gerekenleri öğreteyim."

"Ahh, doğru. Peki masaya oturunca ne yapmalıyım?"

"Önce selam vereceksiniz. Kral masaya gelmeden tabağınıza dokunmayın.
Sonrasında istediğiniz ne varsa yiyebilirsiniz."

"Peki bana soru sorarlarsa?"

"Paniklemeden önce düşünerek sonra ölçerek cevap vermelisiniz. Zaten sizi zorlayacak sorular sormazlar. Siz de onlardan birisiniz."

"Diğer prenslerle aram pek iyi değil.."

"Bunun önemi yok. Önemli olan nerelere yükseleceğiniz. İsterlerse sizden nefret etsinler, umurunuzda olmamalı. Kralı önemseyin sadece."

"Kraliçe beni gördüğünde ne yapacaktır acaba?"

"Kral istediği için bir şey yapabileceğini sanmam. Ancak olur da size bir kelamda bulunursa asla sinirle sesinizi yükseltmeyin ya da ters cevap vermeyin."

"Cidden.."

"Masa adabını bilirsiniz elbet. Onu es geçiyorum. "

Taehyung'un yüz ifadesine baktığında bilmediğini anladı, Seokjin. Derin bir nefes alıp vererek devam etti

Luna-TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin