MC=25

1.3K 134 1K
                                    

Sınır koydum ama bölümü tamamlamıştım. Size de kendime de acı çektirmenin bir anlamı olmadığına karar vererek atıyorum. Zaten sık sık atamıyorum uzatmanın bir anlamı yok. Okuyan kişi sayısına göre beğeninin az olması beni kırıyor. Yazma hevesim uçup gidiyor. MLW de de böyle olmuştu ve ben bu ficden vaz geçmek istemiyorum. Bana yardımcı olun.

Şey hani demiştim ya bazen çok nadiren YugTae misafir olacak diye 🥺 şimdi misafir oldular işte bana kızmayın çok hoşuma gidiyorlar😞
Çikraliçe güzel okumalar diler 💖🧚‍♀️

....

Yugyeom...

"Hani sadece iş yemeğiydi, bu kameralar ne böyle?"
Gergin bir şekilde önümde yürüyen bedene seslenmiş ve kendime küfürler etmiştim.

Lanet olsun neden gelmiştim ben buraya?

Şerefsiz piç bir sürü tehditte bulunmuş, dedeme söylemekle korkutmuştu beni. Yoksa babasının iş yemeğine asla katılmazdım. Zaten merkezden de zor çıkmıştım. Yeni müdür, Namjoon hyungla ondan ayrı toplantı yaptık diye tepemizdeydi. Buraya yetişeceğim diye gece nöbetini bile diğerlerine bırakmak zorunda kalmıştım.

Yemeği zar zor yemiştik, şimdi de babası bir yere gidiyor ben de onları takip ediyordum. Ve kesinlikle basın konferansı yapılan bir salona gireceğimizi bilseydim gelmezdim. İçeri girdiğimiz an patlamaya başlayan flaşlar gözümü parlatınca gerilemiştim. Fakat elimi yakalayan Taehyung yamyamı geri gitmeme izin vermemişti.

Şaşkınlıktan mıdır neden bilinmez geri gidememiş ve bay Kim masanın baş köşesine oturunca yanına oturan Taehyung'un yanına oturmuştum. Masada bir sürü mikrofon, karşımızda ise bir sürü kamera vardı.

Ne sikim dönüyordu lan burada?!

"Bu gece yeni projemizin ayrıntılarını konuşmak için toplandık."
Bay Kim kameralara bakarak konuşmaya başladığında kalabalıktan rahatsız olarak kalkmak istemiştim fakat elimi bırakmayan yamyam bir de masanın üzerine çıkarmıştı ellerimizi.

Kameraların önünde-LAN SİKTİR!

"Ondan önce bizimle ilgili o güzel haberi vermek istemez misin baba?"
Babası bize bakınca kaşlarımı havalandırmıştım. Kaç haftadır mecburen arada bir araya bu geliyorduk bu herifle. Kendisini sevmediğimi gayet belli etsem de bana damat diyip duruyor ve sinirlerimi bozuyordu.

Ve görünen o ki beni tanıtacaktı...

Bunu yapacağını asla düşünmediğim Taehyung'a yalvaran bakışlar atmış ve kameralar önünde olduğumuz için bir sik yapamamıştım.

Dedem bu haberi görürse kalpten giderdi ne yapıyordu bu şerefsiz?

"Neyse ben tanıtayım en iyisi, müstakbel nişanlım Yugyeom, yakında evleneceğiz bu yüzden yemeğe katılmasını ben istedim."

Dünyam durmuştu.

Bunu yapmış olamazdı değil mi?

İnanamıyordum.

Aramızda bir sürü şey yaşanmış olsada bu kadarı çok fazlaydı.

Kameraları umursamadan sertçe kalkmıştım masadan. Kameramanlar ve muhtemelen soru sormaya hazırlanan muhabirler umrumda bile değildi. Sinirden ellerim titriyordu ve burası rezalet çıkarabileceğim bir yer değildi.

Taehyung'un yüzüne bakmadan çıkmıştım oradan. Utanmadan arkamdan gelmişti bir de.

Ha özür dilemeye mi?

Yok eğlenmeye.

"Keyfin kaçtı hayırdır?"
Arkamdan söylediği şeyle durmuş ve bakışlarımı ona çevirmiştim. Gram acıma duygusu yoktu. Aynı ben de olduğu gibi.

My Comissioner Where stories live. Discover now