°Kurtarıcım°

42 3 6
                                    

-Koray'ın anlatımı ile-

Melis'i yaklaşık 10 dakikadır okul kapısının önünde bekliyordum. Herkes dağılmıştı ama o hâlâ çıkmamıştı. Okulun içine doğru yürümeye başladım, tam o sırada bi' çığlık sesi geldi. Bu Melis'ti... Yardım edin diyordu. Ne oluyor lan!!

Koşarak okulun içine girdim ve sınıflara tek tek bakmaya başladım. Tam diğer sınıfa girecektim ki karşıda ki sınıftan çığlık sesi geldi, o tarafa doğru içeri daldım. Dalar dalmaz toprak denilen p*çin yakasından tuttum ve kafa attım.

"Kimsin lan sen o*rspu çouğu ha?! S*kerim olm senin belanı. Utanman yok mu?!"

Diyip karnına tekmeler atmaya başladım, çocuk o anın verdiği korku ile "bırak gideyim!" diye sayıklıyordu.

Melis kolumdan tuttu ve

Melis:"Koray, tamam yeter öldüreceksin adamı!"

"Ne yeter ha! Ne yeter?! Bu çocuk resmen sana dokunmaya çalışıyordu Melis sakin kalamam!"

Melis:"Koray, kendimi iyi hissetmiyorum lütfen gidelim!"

Diyip ağlamaya başladı. Durdum ve elinden tutarak çocuğa doğru dönüp tükürdüm.

"Eğer yarın bu okuldan kaydını alıp gitmezsen seni bulduğum ilk yerde s*kerim anladın mı beni lan!!"

Toprak:"t..tamam."

Melis ile birlikte dışarı çıkıp arabama doğru yürümeye başladık. Melis yüzüme solgun solgun bakıp

Melis:"Koray ben-"

Diyebildi sadece. Bayılmıştı, panik yapıp onu kucağıma aldım, direk arabaya bindirdim ve hastaneye sürdüm.

30 dakikanın ardından Melis gözlerini açmıştı ve serum verilmişti.

&Melis'in anlatımı ile&

En son Koray ben- diyip bayılmıştım. Gözlerimi hastane odasında açtım. Başımda Koray bekliyordu uyandığımı görünce direk bana sarıldı...

Beni bu kadar mı önemsiyordu? salak ben ise onun kalbini kırmıştım...

Koray:"Melis beni çok korkuttun, iyi misin?"

Gözlerim doldu ve

"İyiyim, Koray... b..ben teşekkür ederim."

Diyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım

Koray:"Şş, sakın ağlama, geçti. Üzme kendini. Okula gittiğinde o p*çi görmeyeceksin artık.

Diyip sarıldı ve başımı öptü. Benim. Melis DEMİR'İN başını öptü...

Çok güzel bir histi Allah'ım.

Bende Koray'a sıkı sıkı sarıldım ve kokusunu içime çektim.

Koray:"Serum bitsin seni evine bırakayım olur mu?"

"Olur." Dedim ve gülümsedim.
...
Serumum bitince Koray ile hastanede çıkıp arabaya bindik.

"Koray, ben senden o gün dediklerim için özür dilerim.." başımı eğdim

"Üzülme, geçti."

Koray'ın bir anda elini tuttum ve

"Tekrar teşekkür ederim Koray, iyi ki varsın."

Koray:"Rica ederim Melis, sende iyi ki varsın. İyi ki..."

Koray beni evime bıraktıktan sonra tam gidecekti ki annem.

M.Anne:"Oğlum o kadar zahmet etmişsin, bir kahvemi içirmeden bırakmam seni."

"Evet, annem doğru söylüyor Koray. Buyur gel."

Koray:"Eh peki madem, davete icabet etmek gerekir."

Dedi ve gülümseyerek içeri girdi. Büyüklerine karşı çok saygılı bir adamdı.

Annem kahvelerimizi yaptı ve oturup derin bir sohbete daldık.
Sonra koray'ın telefonu çaldı

Koray:"Alo!"

Koray:"Nuran sus la bi' tamam gelecem abicim."

Koray:"Tamamm, gelirken sana pasta da alırım da şimdi kapat yemin ederim yolarım seni kardeşim."

Nuran çok tatlı bir kızdı kendi kendime gülümserken Koray da bana bakıp gülümsedi ve

Koray:"Ben kalkayım artık efendim, çok memnun oldum. Tekrar görüşmek üzere."

Onu kapıya kadar geçirdim. Kapıda bana sarılıp hızlıca binadan çıktı.

Heyecandan kalbim duracaktı..

-Aras'ın anlatımı ile-

Masal arabadan inerken bende indim ve onun yanağından öpüp eve girişini izledim. Girerken bana küçük çocuklar gibi sevinçle el sallamıştı.. Çok tatlı bu kız.

Telefonu çıkardım ve annemi aradım.

"Alo, neredesin?"

Annem:"Evdeyim oğlum, sana konumu atayım gel istersen."

"Tamam, at konumu geliyorum."

Telefonu kapattıktan birkaç dakika sonra konumda gelmişti. Bizim eve yakın bir ev tutmuştu kendine. Direk eve doğru sürmeye başladım.

Kapının önüne gelince biraz durdum. Nefes alış verişimi düzelttim ve zile bastım.

Kapı direk açıldı.

Annem:"Ah oğlum! Hoşgeldin canım evladım."

Aman anne sende, sanki çok seviyormuş gibi.

"Hoşbulduk,"

Dedim ve içeri geçtim.

Bende ki rahatlığa bak lan.

Annem:"Aç mısın oğlum? Bir şeyler hazırlayayım sana."

Aslında açtım. "Evet, açım biraz."

Annem:"Hemen sana güzel bir omlet yapıyorum."

Ben omlet sevmiyordum ki. Ama annem denilecek kadın nereden bilsin-

"Ben omlet sevmiyorum."

Annem:"Ah özür dilerim oğlum, bilmiyordum."

Bilmezsin tabii.

"Sorun değil, ben biraz peynir, salatalık, zeytin falan yesem yeterlidir."

Annem:"Tamam oğlum hemen hazırlıyorum."

Annem yemekleri getirdi yedim, yardım etmeye kalktım ki kalbime bir sancı girdi.

"Ah!" Yere çöktüm ve hızlı hızlı nefes almaya çalıştım.

Annem:"Oğlum! İyi misin? Neyin var?!"

"i...iyiyim, sorun yok. Biraz su içsem geçer."

Annem:"Tamam, tamam getiriyorum!"

Kalbim birkaç aydır böyle sıkışıyordu, hastaneye gitmeyi sevmiyordum. Bu durumu da küçümseyip gitmek istemedim zaten.

Annem suyu getirdi. Tam suya uzanırken...

Yoldaşlarım bölüm kısa oldu, kusura bakmayın. Okul yüzünden yorgun düşünce çok yazamıyorum fakat hafta sonu 6 bölüm falan atmaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın:)






Sadece biz~Where stories live. Discover now