Uygar on beş dakika önce oradaydı. Oylum perde aralığından gidişini görmüştü. Giderse kendini aptal yerine koyacağını düşünüyordu. Uygar köprünün ortasında durup evden çıkmasını bekledi. Saat gece yarısını geçtiği halde beklemeye devam etti. Onu dinlemesini ve anlamasını umuyordu. Saat bire kadar umudunu korudu.
Oylum çıktığında yanında hep Atakan oluyordu. Ertesi hafta sonu Atakanlar gitti. Salı akşamı Emral, Serpil ve Oylum yürüyüşe çıktılar. Yukarı aşağı turluyorlardı. Uygar arka sokaktan yukarıya doğru yürüdü. Onlar dönüş noktasına geldiğinde yanlarına yaklaştı.
“Oylum, bakabilir misin?”
Emral ve Serpil şaşkın şaşkın birbirlerine bakıp hızlandılar. Oylum
“arkadaşlarımla yürüyorum”
Serpil
“biz seni diğer turda alırız “
Uygar
“lütfen “
Oylum karar verene kadar arkadaşları uzaklaştı.
“buyur, dinliyorum “
“istersen parka gidelim “
“uzun uzadıya durup seni dinleyecek değilim.”
“ böyle sürekli tersleyecek misin beni? “
“tamam gidelim “
“ teşekkür ederim “
Oylum önden, Uygar arkadan yürüdüler. İkisi de konuşmanın nereye gideceğini merak ediyorlardı.
“evet, dinliyorum “
“aslında ne diyeceğimi bilmiyorum. Doğru duymuşsun bir kız arkadaşım var. Ama aklım bir başkasında. Kendimi bir mengenenin içinde sıkışmış ve çaresiz hissediyorum. Oya’dan ayrılamıyorum , seni görmeden duramıyorum . Anlaşılması zor bir durumun içerisindeyim. “
“aşırı pişkinsin”
“kelimelerimden seçmeni istediklerimi duymuyor gibisin. Seni düşünmeden bir dakikam geçmiyor. Seni görmek, seninle görüşmek istiyorum. “
“ne saçmalıyorsun Allah aşkına! Bi ilişkin olduğunu bile bile seninle görüşeceğime neye dayanarak kanaat getirdin. Kusura bakma ben o kadar geniş değilim. Gönlünü git kız arkadaşınla eğle. Sen çok yanlış bir kapıyı çaldın”
Oylum dönüp giderken Uygar önüne geçti.
“sen beni yanlış anlıyorsun. Oya ile 14 yaşında tanıştım. Aramızda ilişki var dememin sebebi Oya’nın beni seviyor olması. Yoksa öylece süregelen bir arkadaşlık demek daha doğru olur. Onun bendeki yeri farklı, gerçekten çok değerli. Onun üzerimdeki hakkı çok fazla..
“ tamam işte, daha ne? “
“sana tüm dünyamı on dakikada açamam. Arkadaşların da geliyor. Daha uzun uzun konuşabileceğimiz bir zaman ayırabilir misin bana? “
“seni saatlerce de dinlesem bir şey değişmez. Sakın ola yarın öbür gün ayrıldım da geldim diye çıkma karşıma.”
“hiç şansım yok mu? “
“... “
“ben sanmıştım ki..
“ne sandın? “
“sende bana karşı bir şeyler besliyorsun”
“benim gitmem lazım, saat geç oldu. Annemler eğer kızların yanında olmadığımı gördülerse merak etmişlerdir. “
YOU ARE READING
SENLİĞİM ( Tamamlandı)
General FictionOğuz'un gidişi en çok kardeşi Uygar'ın canını acıtsa da hiç belli etmedi. İşin bu seviyeye geleceğini tahmin etmemişti. Hırsına yenik düşmeseydi hep birlikte şuan kahvaltı sofrasına kurulmuş, keyifli keyifli söz akşamı hakkında konuşuyor olacaklar...
