41.Bölüm

8 2 0
                                    

Oylum

"bu mobilyalar enfes bence. Sence aşkım? "

"bende çok beğendim"

"o zaman sizindir. Sadece halı perde falan alırsınız . Ha buzdolabı ve fırın pek iyi çalışmıyor. Onları yeni alın siz "

Oylum

"çok güzel ya! Nilüşüm teşekkür ederiz, tam istediğim gibi bu ev"

"çok sevindim gençler "

"aşkım yeni yatak alalım. Buzdolabı, fırın, halı, perde tamamdır"

" klozet ve mutfak lavabosunu da değiştirelim güzelim. Onlarda deforme olmuş, çatlaklar var gözüme çarpan "

"gidip alalım ne alınacaksa, ki hemen yapılsın"

Nilüfer

"bizim pansiyona gelen ustalara söyleriz gelip yaparlar. Siz alın biran önce, gerisini ben hallederim. "

"cansın Nilüşüm "

Üç gün kendi odalarında kalıp oradaki işleri hallettiler. Onların döndüğü gün Uygar ve Atakan askere gidiyordu. Uygar onların evleneceğini öğrenmeden gitti askere.

Erkan mağazaya gidecek takımları almak için atölyeye geldi. Son ütü için askıda bekleyen damatlığı gördü. Çalışanlardan birine

"bu takım yeni seriden mi? İlk defa görüyorum "

"Oğuz beyin damatlığı o Erkan bey. Özel tasarım. "

"kimin? "

"kardeşiniz Oğuz beyin "

"öyle mi? "

"evet"

Erkan bir hışımla Zorbey'in yanına çıktı.

"o aptal evleniyor mu o kızla gerçekten? "

"... "

" yazıklar olsun size, ona çanak mı tutuyorsunuz? "

"sana hesap mı vereceğim Erkan?"

"sen hesap verir misin hiç, kim görmüş kim duymuş böyle bir şeyi. Yanlış yapıyorsun enişte. Evini açtın tamam, Allah razı olsun. Ama onun o yosma ile evlenmesine nasıl destek çıkarsın? "

"hadi koçum çık git buradan. Çık ki kalbini kırmayayım. Senin o yosma dediğin kızı oğlum olsa oğluma alırdım. Onun hakkında böyle konuşmanıza razı olamam. Allah'ını seversen çık , yüz yüze bakacak hatırımız kalsın"

"sana diyecek söz bulamıyorum"

Erkan kapıyı çarpıp çıktı. Zorbey nikahı bozacaklarından korkuyordu. Nikah tarihi hakkında kimseye bilgi verilmemesini tembihledi herkese. Ama Erkan içeride çalışan bir dostundan nikah tarihi ve saatini, nerede olacağını öğrenmeyi başarmıştı. Nikaha beş gün kalmıştı. Erkan Sine'nin evini arayıp Oğuz'u istedi. Konuşmak istemediğini söylediklerinde eve geldi.

"oğlum aklını başına topla. Bak son pişmanlık fayda etmez. Uygar evlendiğinizi duyarsa hepten delirir. Gel vazgeç, dön evine "

"siz beni sildiniz, ben sizi. Konuşacak bir şey kalmadı aramızda. Zaten ağzınızdan düzgün bir laf çıktığı yok. Pişman olacaksam da beni, mutlu olacaksam da beni ilgilendirir. Yeter artık! Karışmayın, görüşmeyin. "

"son sözün bu mu? "

"bu evet "

Erkan eve gidip ailesine haber verdi. Şerife hanım dövünüp duruyordu. Babası iyice cansızlaşmıştı. Diğerleri yorum yapma gereği duymadılar.

SENLİĞİM ( Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin