1.5

115 10 5
                                    


Şafak: ?

053**: Yamaç'tan uzak dur.

Şafak: Kimsin ve numaramı nereden buldun?

053**: Ahaha

053**: Önce ikincisinden başlayayım. Yamaç'ın telefonundan tabii ki

Şafak: İnsanların telefonunu karıştırıyorsun yani

Şafak: Anladım

053**: Tabii ki karıştırdım

053**: Sevgilim sonuçta :)

Sevgili mi? O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.

Şafak: Sevgilisi olduğunu bilmiyordum.

053**: Belli oluyor

053**: Tekrar söylüyorum

053**: Uzak dur ondan!

Şaka mı bu?

Şafak: Bunu bana demek yerine sevgiline söylesene

053**: Aptal mısın kızım

053**: Sevgilisi olan birinin yanında dolanmaya devam etmeyeceksin herhalde

Şafak: Onun peşinde koştuğumu falan mı sanıyorsun

Şafak: Madem bu kadar rahatsızsın git Yamaç'la konuş

Şafak: Hadi yallah

-053** Adlı Numara Engellendi-

Hırsla cebime attım telefonu. Demek sevgilisi vardı. Eğleniyor muydu yani benimle? Zaten birinin beni sevebileceğini nasıl düşünmüştüm ki... Buz gibi suyla yüzümü yıkayıp girdiğim kadınlar tuvaletinden geri çıktım. Şimdilik bir şey dememek daha doğruydu. Yemeğimi yiyip eve gidecektim nasılsa. Gerçi iştah falan da kalmamıştı.

Etraftaki masalara göz gezdirdiğimde bir masaya oturduklarını gördüm. Yanlarına gittim ve ben de oturdum. Yemekler gelmişti. "Hayırdır gelemedin iki saat?" diyen Buğra'yı

"Abartma oyalandım biraz sadece " diye cevapladım. Yamaç'ın bakışlarını üzerimde hissetmiştim ama dönüp bakmadım bile. Sen o kadar peşimde dolan seviyorum diye, sonra sevgilin olduğunu öğrenelim. Yok öyle dünya. Göz ucuyla baktığımda hâla bana baktığını gördüm. Bakmasana oğlum! Ters bir bakış attığımda kaşlarını çattı  ne olduğunu anlamamış gibi. "Buğra bu cevap anahtarı ne zaman verilir ya sen tecrübelisin."

"Yayınlanır herhalde birkaç güne ama cevap anahtarıyla bitmiyor iş. Dua et de kodlama hatası yapmamış ol." Aptal bir sırıtış meydana geldi yüzümde. "Ben sen miyim abiciğim?" Buğra Lgs' de kodlamada kaydırma yaptığı için İngilizce'den üç yanlışı çıkmıştı. Mal

Yemekleri sessiz bir şekilde yedik. Genel olarak kimse konuşmamıştı. Buğra bendeki durgunluğu fark etse de üstelememişti ama eve gidince sorardı muhtemelen. "Hadi kalkalım artık." dedim oturduğum sandalyeden kalkarken. İkisi vedalaştıktan sonra Yamaç bana döndü. "Görüşürüz Şafak." Cevap bile vermek istemediğim için başımı sallamakla yetindim.

Eve gidince kendimi direkt odaya atmak istemiştim ama maalesef öyle bir şeyi yapamadım. Ailemle sınav hakkında konuştuk. Aslına bakarsanız  moralim yerlerdeydi ve kısa kısa cevaplar vermiştim sorularına. İyi hissetmiyordum kendimi. Konuşma bitince sonunda odama geçebildim. Üstümü değiştirdim ve yatağa uzandım. Kedili uyku tulumumu giymiştim. Ruhsal bunalım dönemlerinde birebir, tavsiye edilir.

Epey bir süre yattım sanırım. Arada Buğra kapıma vurup konuşabileceğimizi söylese de konuşmak istemediğimi söyleyip gitmemiştim. Kafamda sürekli o kızın mesajları dönüyordu.

Yamaç'tan uzak dur

Sevgilim sonuçta

Aptal mısın kızım

...

Yatakta oturur pozisyona geldim ve karşımdaki aynaya baktım. Şişmiş göz altlarıma, yanağımdaki kurumuş yaşlara, dağılmış saçlarıma... Bu kadar mıydı yani? Ben bu kadar güçsüz müydüm? Değilim ki.

Ayağa kalktım. Çekmeceye koyduğum telefonumu aldım Saat altı olmuştu. Ahsen'e yazdım.

Şafak: Hop selam

Şafak: Bir lgs den kurtulmuş da burada varmış

Şafak: O kadar rahatlamış hissediyorum ki

Şafak: Çok mutluyum

Aynen çok.

Şafak: Diyorum ki

Şafak: Buluşsak mı ya

Şafak: Özledim görüşemedik ne zamandır

Biraz kafa dağıtmak iyi olur sanırım.

-----------------------------------------------------------

Son iki bölümdür okunmalar düştüğü için  yazma hevesim  kalmadı.O yüzden bölüm gelmiyor bir süredir, yine de bırakmak olmaz alın size yeni bölüm

Vote atabilirsiniz








ŞAFAK | yarı textingWhere stories live. Discover now