Sunflower

Katsudon

"Ellerin çok sıcak, bunu seviyorum.."

Katsuki gülümsedi, İzuku'nun iki yanağını ellerinin arasına aldı.

"O zaman bunu daha çok seversin."

İzuku'yu kendine doğru çekti ve dudağına bir öpücük kondurdu.

"K-kacchan bunu arabada yapamazsın! Annem görürse b-ben çok utanırım."

"Annemlerin gelmesine çok var. Eşyaları götürüp yerleştirecekler daha."

"Hm."

"Gel geri kucağıma."

"Peki.."

Katsuki'nin kucağına oturur tekrar,

"Ama ya bir şey unutup tekrar dönerlerse.."

"Senin çilekleri bile götürdüler aptal, bir şey unuttuklarını mı düşünüyorsun cidden!"

"A-ama"

"Off İzuku, senin anksiyeten ile başım dertte!"

"B-ben"

Katsuki yüzünü ona yaklaştırmaya başlar.

"Diyelim ki bir şey unutup İnko teyze döndü. Benden utanacak mısın?"

"Kacchan demek istediğim bu değildi benim.."

"Ama benim anladığım buydu."

"Asla senden yana utanç duymayacağımı biliyorsun, b-bunları söylemen beni üzüyor."

"Hey, hey tamam! Gerçekten onları şakasına söyledim, seni üzeceğini bilseydim ağzımdan asla böyle sözler çıkmazdı! Özür dilerim.. İyisin değil mi?"

"Hıhım."

Katsuki, İzuku'ya olabildiğince hassas davranmaya çalışıyordu. O Katsuki'nin özenle yetiştirdiği ayçiçeklerinden bile daha kırılgan ve daha narindi. Tıpkı küçük prensin gülüne baktığı bakmalıydı.

İzuku avucunda Katsuki'nin eli dışında bir şey hisseder, bu sert, biraz sivri ve soğuktur. Başını Katsuki'nin boyun arasından kaldırıp avucuna bakar.

Avucunda bir anahtar vardır. Katsuki ile göz göze gelirler.

"Bu anahtar ailemin evinin anahtarı, saat farketmez bize her zaman gelebilirsin, ister gecenin 4'ü , ister sabahın 8'i. Tamam mı? Rahat olucaksın! Yalnız hissetmeyeceksin, eğer öyle hissedersen seni öldürürüm."

"Kacchan...teşekkür ederim.."

"Ve gelmemezlik yapma seni pislik, sen gelmezsen ben gelirim gerçi. Yine de gel!"

İzuku iki elini Katsuki'nin yanaklarına atıp onu kendine doğru çeker ve öper.

Katsuki bir anda İzuku'dan böyle bir şey beklemediği için şaşırır, İzuku devam ettiremediği için öpücüğü o devam ettirir.

İlk önce İzuku'nin çilek rengi dudaklarını yalayarak başlar, sonra onun doldun küçük dudaklarını aralamasını sağlar, tam dilini kullanmaya başladığında İzuku onu iter ve arkasını dönüp cama bakar..