Kyungsoo Artık Benim!

2.8K 195 61
                                    

Kai ve Kyungsoo mezarlıktan sonra Han Nehri'ne gelmişlerdi. Kai onu öptükten sknra arabanın kapısını açmış ve Soo ise sorup sormadan binmişti.
Kai yeni aldığı son model arabanın kaportasına oturmuş birasını yudumlarken Kyungsooda arabanın içinde oturmuş Kai'yi izliyordu. Kai'nin aldığı biralardan birini alarak dışarı çıktı ve Kai'nin yanına gitti.
-"İyi misin?" Kai birasini yudumladıktan sonra Kyungsoo'ya sordu.
+"Hm hm. Peki sen? Sen iyi misin?" Kyungsoo basitçe söyledi.

-"Hiç olmadığım kadar iyiyim." Kai gülümsedi ve kalkarak Kyungsoo'nun yanına geldi. "Beni özledin mi?" Kyungsoo'ya sordu.
+"B-ben mi? Huh! Seni mi?" Kyungsoo alaycı bir idafeye büründü.
-"Oysaki ben seni özlemiştim." Kyungsoo gerçek olup olmadığınıdan emin olamadığı itiraf karşısında kızardı ama aklına gelen şey ile onun yanına yürüdü.

+"Beni özlediğin için mi başka kadınlara gittin? Huh!" Kyungsoo birayı yudumladı. Tadı en azından Kai'nin evinde içtikleri gibi değildi.

-"Huh şu mesele." Kai umursamazca söyleyince Kyungsoo kızgınlıkla ona baktı. Demek ki bu kadar yüzsüzlük yapabiliyordu. "Hey hey öyle bakma. Gittiğim markette cüzdanımı çıkarırken telefonumu kasada unutmuşum. Kasiyerde almış bana ulaşmaya çalışmış. Telefon ondaydı." Kyungsoo Kai'ye baktı. Acaba doğru mu söylüyordu? "Ciddiyim."
+"Peki ya mesajlarımı neden görmezden geldin?"

-"Biliyorsun işte dinlenmeye ihtiyacım vardı. Ama mesajlarının hiçbiri araya gitmedi. Buradayım. Mesajların ve bana desteğin sayesinde."

Kai gülümsedi ve Kyungsoo'nun arkasından sarılarak onu etkisiz hale getirdi.
+"Ailene haber verdin mi?"

-"Biliyorlar ve sanırım mutlular."

Kyungsoo onun kolunda döndü ve sarıldı. "Tabiki mutlu olacaklar Jongin." Kai gerçek adını duyunca ürperdi. Soo bunu hissetmişti.
+"İstersen söylemeyebilirim."

-"Hayır söyle. Alışmam gerek."

Kyungsoo kafasını salladı ve ona daha da sıkı sarıldı. Bir daha gitmesine engel oluyordu aklı sıra.
-"Beni bu kadar özleyeceğini bilseydim daha erken gelebilirdim." Kyungsoo mutlulukla kızgınlık arasında gelip onun göğsüne vurdu.

-"Teşekkür ederim Kyungsoo." Kai'nin ses tonu birden ciddileşmişti ve gözlerine ağır bir hüzün çökmüştü.
+"Hayır asıl ben özür dilerim Jongin. Sana çok ağır laflar söyledim. Ablan ve ai..." Kai dudağını onun dudağına bastırdı ve geri çekildi. Kyungsoo hafiften sarhoşmuş gibi hissediyordu.
-"Hayır ciddiyim. Biliyor musun ne öğrendim. Kazaya ben sebep olmamışım."

+"Oh nasıl yani?"

Kyungsoo merakla sorunca Kai gülümsedi ve burnunu onun burnuna sürdükten sonra geri çekilerek konuşmaya başladı.

-"Kaza aslında arabadan kaynaklanıyormuş. Arabanın muayenesi gecikmiş ve o yüzden frenler yavaş yavaş işlevini kaybetmiş. Eğer araba öyle olmasa ablamın fren yapıp kurtulma şansı varmış." Kai'nin gözlerine siyah bulutlar yer edinirken Kyungsoo ona sarılmış kafasını göğsünde koyarak konuşmuştu.

+"Sana söyledim. Kendini suçlamayı bırak."

İkisi bir süre sessiz kaldıktan sonra Kyungsoo ilk konuşan olmuştu.

+"Sana birsey sormak istiyorum. Sence biz yapabilir miyiz? Yani biz olmayı."

-"Benimle çıkmaya can atıyorsun demek." Kyungsoo kollarının arasından sıyrılıp arabaya yürürken Kai içten bir kahkaha atmıştı. Kyungsoo'nun elinden tuttu ve arabaya dayayıp üzerine eğildi.

SADECE SENİN İÇİNWhere stories live. Discover now