Bölüm 34

32.7K 887 145
                                    

BU BÖLÜM ASUDE VE HAKAN ÜZERİDİR.

SATIR ARALARINDA YORUMLARINIZ OLMAZSA ÜZÜLÜYORUM.

——-

Asude'den;

Evden yeni çıkmıştık ve arabada sadece nefes alış verişlerimizim sesi vardı. Solumda duran Hakan'a göz ucuyla baktığımda öfkesi dışardan bile belli oluyordu. Bu kadar mı nefret ediyordu benden? Gözümü kapatıp cama yaslamıştım kafamı,çok yorulmuştum artık. Onun beni görmesi için çırpınırken onun beni görmemesi artık üzüyordu beni. Meğersen aşk ne kadar zor bir şeymiş...

Ne kadar süre gözüm kapalı durdum bilmiyorum ama arabanın durması ile gözlerimi açmıştım. Etrafa göz gezdirdiğimde evimin sokağında değil sahil kenarındaydık.

"Neden geldik buraya?" Hakan'a hafiften dönerek sorduğum soruya Hakan cevap bile vermemişti.

"Cevap verecek misin? Eve bırak beni!" Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı bile. Hafiften bana dönen Hakan'ın kol kasları gerilmişti.

"Bağırma,sakin ol." Gerginliğinin aksine çok sakin bir tonda konuşuyordu. Sarı saçlarımı sinirle yan tarafıma savurup Hakan'ın tam tersine dönmüştüm.

"Öyle konuşuruz diye geldim, yani artık bazı şeyleri tek başıma kaldıramıyorum Asude." Hafif ve nenni söyler gibi ağzından dökülen cümleleri ile bedenimi halen ona çevirmemiştim.

"Ben taştan yaratılmadım duygularım oluyor ama kimse bunun farkında değil. Kardeşim dediğim adam kız kardeşime yan gözle bakmış gelip bana kendini savunuyor. Nazlı üzülmesin diye sustum ama o kadar ağrıma gitti ki Asude yutkunamıyorum." Hafif bir iç çekme sesi duyduğumda hafiften yerimden doğrulup Hakan'a bakıyordum.

"Nazlı yetişkin bir birey aynı şekilde Yalın'da öyle aşık olmuşlarsa yapacak hiçbir şey olmuyor Hakan abi." Abi... Benim bile kalbime saplanmıştı abi kelimesi.

"Aşka karşı bir adam değilim,yobazda değilim ama zoruma giden ben ona ailemi kardeşimi emanet etmiştim. Emanete hıyanet etti o." Bana derin derin bakmaya başladığında kalbimin bir köşesi çoktan erimişti bile.

"Aşık olmak kolay değil Hakan abi." Başımı öne doğru eğerek önümüzde duran sahile göz ucuyla bakıyordum. Dışarıda bir fırtına edasında rüzgar eserken araba sıcacıktı.

"Peki sen?" Gelen soru ile başımı hafiften kaldırıp anlamaz gözle bakıyordum.

"Ben ne Hakan abi?" Anlamaya çalışır şekilde bakıyordum.

"Sen aşık mısın?" Kafasını geri atarak sahile bakıyordu, adem elması kendini ortaya çıkartmış bir şekildeydi.

"Evet aşığım, uzaktan izliyorum o ise başka bir kadına aşık. Bir gülüşü var ki Hakan abi sanki o dişleri yıldız gibi parlıyor. Gözleri benim için ev ama işte beni fark etmiyor bile öyle uzaktan sadece yaşıyorum aşkımı." Başını hafiften bana doğru yatırarak bakan Hakan'a yaşlı gözlerle bakıyordum. İçime koca bir nefes çekip vermiştim.

"Sen Hakan Abi?" Kendimi yan bir şekilde araba koltuğunun sırt kısmına yaslamıştım. Ona bakıyordum,çok güzeldi...

"Aşk ne ki? Ben onun için ölmeyi bile göze alırım. O başkasıyla mutlu olur diye aşkımı ona itiraf edemedim. Uzaktan gördüm, baktım mutlu kendimi onun hayatına sokup üzmek istemedim." Gözlerini kapatarak hafif gülen Hakan ile üzülmüştüm. O kadar seviyor muydun onu? Kalbimin sızısı ile gözlerimi sıkıca yummuştum.

"Ne kadar çok seviyormuşsun Hakan abi, belkide sevgine layık değildir." Ne diyeceğimi bilmediğim için cümlede iyice saçmalamıştım.

"Bilmiyorum Asude, çok güzel o kadar güzel ki sanki saçları bir meltem estikçe kokusu gelir burnuma. Gözleri bir boşluk misali insanı içine çekiyor bırakmıyor." Gözlerime dikkatli bir şekilde bakarak kurduğu cümle ile gözümden bir damla yaş akmıştı ve hızlıca silmiştim.

KOMUTAN BEY TEXTİNG  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin