KOMUTAN BEY TEXTİNG

Bölüm 52

VE BAŞLADIM YAZMAYA. OLAYLARI ANLATIYORUM.

ÖNCELİKLE BENİM PEŞİMDE 3 YILLIK BİR SAPIK VARDI VE BEN BUNUNLA UĞRAŞIYORDUM ARKADAŞLAR. ŞÖYLE Kİ BU BENİ ÜÇ YIL ÖNCE TANIDI BEN BUNA YÜZ VERMEDİM SONRA ARKADAŞLARIMLA SEVGİLİ OLUP OLUP AYRILDI AMA HALEN BENİM PEŞİMDEYDİ. İŞTE BANA SENİ İSTİYORUM SENİ MERAK EDİYORUM FALAN DİYORDU. SONRA İŞTE GEÇEN SENE YİNE REDDETTİM BU SENE TEKRAR BANA ULAŞTI.

BEN BU SENE ONU REDDEDİNCE ENGELLEDİM AMA YİNE BANA ULAŞTI BİR ŞEKİLDE. BEN BUNU REDDEDİNCE YİNE ISRAR ETTİ CİNSEL TEKLİFTE BULUNDU AMA RED ETTİM. SONRA BU BENİ TEHDİT ETMEYE BAŞLADI VE BEN BU İŞLE UĞRAŞIYORUM. EKSTRADA SAVCILIKTAN ÇIKAMIYORUM UĞRAŞMAKTAN İŞLERİM VAR MALUM İŞ GÜÇ DERKEN BU KİTABIN BİR BÖLÜMÜ AYDA BİR DEFAYA DÜŞTÜ VE FİNALİ YAKLAŞTI. ARTIK VEDA ZAMANI GELDİ BU KİTABIN YENİ KİTABIMIN İLK BÖLÜMÜ VE BUNUN SON BÖLÜMÜ AYNI GĞN YAYINLANACAK BENİ KIRMAYIP O GÜN ONU OKURSANIZ SEVİNİRİM.

——-

FİNALE SON 8

Bedenimde hissettiğim tarifsiz acı bir anda yayılmaya başlamıştı, hareket etmeye çalıştığımda ise sadece işaret parmağımı oynatabilmiş ve gözlerimi kısık bir şekilde açabilmiştim. Gözüme gelen floresan ışığı beni son derece rahatsız etmiş ve baş ağrısına neden olmuştu. Hafifçe gözlerimi tekrar yumarak tepkisizce camdan dışarıya bakmaya çalıştım. Bütün herkesin içinen gözümün ayırt edebildiği tek kişi vardı Yalın. Koskoca heybeti ile meşhur Yalın omuzları öne eğik tıpkı şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi doktora bakıyordu. Doktorun çevresinde toplanan millet bir kere dönüp bu tarafa bakmıyordu oysa saatler sonra onları görüyordum.

Hiçbiri göz ucuyla buraya bakmazken Yalın odaya baktığında ise gözlerinde bir parıltı oluşmuş, duruşu bir yay gibi dikleşmiş ve gülüşü ise bir güneş gibi açmıştı bu hastanede. Bana doğru bakıp gülen Yalın doktorları dinlemeden odaya dalmıştı.

"Nazlım!" Gözleri dolarak buraya hızlıca gelen Yaşın benim gözlerimin dolmasını sağlamış hatta ağlamamı bile sağlamıştı. İkimiz öyle hasrettik ki birbirimize bu susuzluğu giderecek tek şey birbirimizdik. Her adımında dahada hızlanan kalbim artık duracak gibi olmuş ve durmaya doğru gidiyordu. Yatağımın tam yanına gelip yere diz çökerek elimi tutup öpen Yalın'dan elimi çekmeye çalışmıştım.

"Yanıma gel." Bir o kadar kısık ve bir o kadar bana acı veren sesimle konuşmuştum. Bütün vücudumu sızlatan cümle Yalın'ın ayağa kalkarak yatağımın köşesine oturana kadar sürmüştü, iri cüsseli adam o kadar naif duruyordu ki yanımda gözlerim dolmuştu. Elini uzatarak baş parmağı ile gözümden damlayan gözyaşımı narince silmişti.

"Beyefendi müsade ederseniz kontrol edeceğiz Nazlı hanımı!" Arkadan kadraja giren sarışın hemşireye göz ucuyla bakmış tekrar bakışlarımı Yalın'a çevirmiştim.

"Ben buradayken edin kontrollerinizi!" Yumuşak bakışları değişmiş, ses tonu değişmişti Yalın'ın.

"Ama beyefendi..." Hemşire tam ağzını açıp konuşacakken Yalın yanımdan yavaşça kalkarak hemşireye dönmüştü. Arkadan muazzam bir görüntüye sahip olan Yalın'ın sırtına bakıyor ve sırıtıyordum.

"Hemşire hanım! Ben bu odadayken sizin kontrollerinize ne gibi bir zararım dokunabilir!?" Hafif yükselen ses tonu ile hemşire pek uzatmak istemediğinden yavaşça diğer tarafa geçerek kolumda bulunan iğneleri ve serumu kontrol etti.

Gözlerime tutulan ışık ve klasik sağa sola oynatılan parmaklardan sonra hemşire geri çekilmiş ve kalemi yaka cebine koymuştu.

"Geçmiş olsun Nazlı hanım." Gülümseyerek hızlıca dışarı çıkıp kapıyı kapatan hemşirenin ardından kıkırdamıştım ama kıkırdamam anında kesilmişti çünkü canım acımıştı. Ağzımdan dökülen hafif inilti ile Yalın ışık hızı ile yanıma gelerek yüzüme baktı.