8

71 11 6
                                    


Işıklar kapalı,ev boş.Tek ben varım.Ben hep vardım.Hiç yok olmamıştım.

Telefonumdan kızların partiyle alakalı olan mesajlarının sesleri geliyordu.Bildirimleri kapattım sonra.

Gözlerim karanlıkta hafifçe görünen nesnelerde dolandı.Sonra hatırladım.O günkü karanlığı hatırladım.

Lise'ye ilk gideceğim zamanı hatırladım.Sabah gideceğim yer için heyecanlı olmak istediğimi ama olamadığımı hatırladım.Sonra tekrar hatırladım.

Okuluma gideceğim günün gecesi babamı üzgün gördüğümü hatırladım.Gözleri kırmızı,saçları dağınık,yerinde rahatsızca oturuyor ve ellerine bakıyor.Sürekli elleriyle oynadığını hatırladım.

Bu halini gördüğümde çok rahatsız olduğumu hatırladım.Onun üzülmesini görmek istemediğimi hatırladım.Onu yan koltukta öylece izlediğimi ve gözlerimin dolduğunu hatırladım.Ona sarılamadığımı hatırladım.

Ağlamamak için dişlerimi sıktığımı hatırladım.Sonra elektiriklerin gittiğini ve tüm odanın karanlığa gömüldüğünü hatırladım.Sonra ağlayışımı hatırladım.

Babam için ağlayışımı hatırladım.Sırf onu üzgün gördüğüm için sessice ağladığımı hatırladım.Elektirikler geldiğinde göz yaşlarımı zorla silip babama belli etmeden odama gittiğimi hatırladım.Yorganıma girip okulum için mutlu olmak yerine saatlerce onun için ağladığımı hatırladım.

Sessiz iç çekişlerimi hatırladım.

Babam aklıma gelince başka anılar geldi aklıma.O anılardan kurtulmak istedim.Ama bir anıda gömülü kaldım.

"Paçavra gibi hissediyorum,Chae..."

Dediğini hatırladım sonra.Yemek masasında sadece ikimizin kaldığı gündü.Hiçbir şey diyemeyişimi hatırladım.Onun masadan kalkıp gidişini hatırladım sonra.

Çok şey hatırlıyordum.Hafızamı silmek istedim.

Bir hışımla kendimi bahçeye attım.Her zamanki parka ilerledim ve banka oturdum.

Babamın benim için çok önemli olduğu aklıma geldi.Ne kadar kırılırsam kırılayım en küçük lafında onun için saatlerce ağlayabileceğimi hatırladım.

Kendim için ağlayamadım.Ağlamamın sebebi hep başkaları oldu.Sürekli ağladım.Hep ağlardım.

Ardından karanlık parkta gözümü bir ışık kamaştırdı.Bir flaş ışığı.O gelmişti.Gülümsedim.O gelince hep gülümserdim.

Yanıma oturdu "Hep buradasın" dedi bana.Flaş ışığında yüzü belli oluyordu.Derin harelerine baktım "Sen de hep buradasın" dedim.Gülümsedi bana,gülümsedim ona.

"Partiye neden gitmedin?"

Dedim ona.Oysaki onun güzel bir ortamının olduğunu düşünüyordum.Bir kaç kez onu arkadaşlarıyla kahka atarken görmüştüm.Her kahka atan mutlu değildi aslında.Bunu farkettim.

"Gitmek istemedim"

Dedi.Kaşlarımı kaldırdım o da beni taklit ederek kaşlarını kaldırdı "Sen partiye neden gitmedin?" Dedi bana.

Cevabını biliyormuş gibiydi.Ama öylesine sorulmuş bir soruydu.

"Gitmek istemedim"

Dedim bende öylesine verilmiş bir cevap gibi.

Sonra telefonu banka koydu ve ayağa kalktı.Üstten bakıyordu şimdi.Elini bana uzattı "Dans etmek ister misin?" Dediğinde dudaklarım aralandı.Sonra tereddüt etmedim.

Korkmadım,kaçmadım onun yerine gülümsedim.O varken hep gülümserdim.

Elini tuttum ve ayağa kalktım.Ortamı aydınlatan tek şey bir flaş ışığıydı.

Tek elim onun elinde dururken diğer elimi tuttu ve narince omzuna koydu.Ardından elini belime koyup beni kendine yakınlaştırdı

"Sana bir klişe yaşatacağım şimdi"

Diye mırıldandı.Dudaklarımdan küçük bir kırkırdama döküldüğünde ise duraksayarak bana baktı.Utanmak istedim ama utanmadım.O varken utanmazdım.O sanki ben gibiydi.Bakışları öyle güzeldiki içine düşmek istiyordum.

"Klişeleri severim"

Diye mırıldandım bende onun gibi.Bu benim için bir ilkti ve çok özel hissediyordum kendimi.

Sonra hafifçe haraket etmeye başladı ve ardından mırıldandı.

Sesi kalbimi büyülemişti sanki.Bir şarkı söylüyordu anlamıyordum ne dediğini ama güzeldi işte.Farklı dilde bir şarkıydı.

Hafifçe mırıldanıyor ve mırıldanmasına karşılık bizde sallanıyorduk.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Bir şeyler oldu içimde,fırtınalar sustu.O düşünceler durdu.İlk kez özgür olduğumu hissettim.

Kafamı onun boyun çıkıntısına yasladım.Kokusunu çektim içime.Sıcaklığını hissettim.Aynı şekilde onunda kafasını saçlarımın arasında dolaştırdığını hissettim.

Ağlamak istedim.Ben hep ağlardım.

"Jungkook..."

Diye mırıldandım.Çok sessiz olmama rağmen duydu beni.O hep duyardı beni.Karanlığın içinde ben simsiyah olsamda görürdü,en yüksek sesli ortamlarda adını mırıldansamda duyardı,beynimin içindeki düşünceleri hissederdi.O beni hep farkederdi.

"Chaeyoung..."

Dedi aynı şekilde.

Sonra banka oturduk.Etrafa bakındık.Karanlıktı etraf belki ama gözleri parlıyordu.Telefonunu aldı,kamerasını açtı ardından karanlıkta yüzlerimiz belli olmamasına rağmen bir fotoğrafımızı çekti.

O beni hep farkederdi.

It's crazy what you did for him☆RK-Where stories live. Discover now