|29'.bölüm|

7.1K 461 168
                                    

Doktor, Jungkook'un bu akşam hastaneden taburcu olabileceğini söyleyerek odadan çıktığında Jungkook'un korkusu hâlâ bitmemişti.

"Jungkook, sakin ol, korkmana gerek yok. Merak etme, polis birazdan burada olur."

Jungkook bana dolu gözlerle baktı ve itiraz eder gibi hızlıca başını salladı.

"Polisin gelmesine izin verme Tae, istemiyorum.."

Kaşlarımı kaldırıp ona baktım, hayatı tehlikedeydi ama polisi aramamamı mı söylüyordu?

"Bebeğim bak, polisle konuşmak istemiyorsan kendim konuşurum."

Ve bir çocuk gibi ağlayan bir ifade takınarak, "Sen de konuşma, hiç polis bile gelmesin" dedi
Bu durum benim şok olmama neden olunca "Tatlım neler oluyor? Neden saklıyorsun?" Dedim.

Jungkook sadece başını eğdi ve sustu.

"Neden bir şey söylemiyorsun?"

Sorumu yine cevapsız bıraktı.
Bu durum beni endişelendirirken birinin onu tehdit edeceğinden korkuyordum.

"Tae, polisi ararsan sonradan pişman olabilirsin.."

Sonunda zorlukla mırıldandıklarını işitince, "Neden pişman olayım?" dedim şaşkınlıkla.

Jungkook omuz silkmiş, elimi tutup kucağına koymuş ve parmaklarımla oynamaya başlamıştı.

Belli ki konuşmak istemiyordu. Onu yormak istemedim.Akşam eve gidene kadar bu konuları konuşmayı bıraktım.

"Aç mısın?"

Sorduğum soruya, Jungkook bana baktı ve sadece "Hayır" dedi.

Ve birden aklına gelen şeyle hızlıca kafasını kaldırıp bana dönerek "Hastanede olduğumu kimseye belli etme, merak ederler!" dedi telaşlı bir şekilde.

Şirinliyi beni gülümsetirken parmaklarımla oynadığı elimi çimdikledi ve "Bana öyle bakma." dedi Jungkook.

Elimi çimdiklediği için daha çok gülmüş ve yanağına sert ve hafif sulu bir öpücük kondurdum.

Yaşadığı duygularla gözlerini yuman Jungkook'un çenesinden tutup yüzünü bana çevirmiş ve güzelliğine, sevimliliğine dayanamayıp dudaklarına kapanmıştım anında..

Gözlerini kocaman açtı ve gözlerimin en derinlerine baktı o an.
Tüm duygularımı gösteren o gözlerime..

Dudaklarımı yavaşça dudaklarının üzerinde gezdirdim.Güçlükle yutkundu.
Sanki karşılık vermek istiyordu ama dünyadan kopmuştu.

~Jungkook~

Midemdeki karıncalanma hissi beni mahvediyordu.Taehyung'un alt dudağımı emmesi gözlerimin kararmasına neden oldu.Şu an ayakta olsam her an yere düşebilir durumdaydım.

Karşılık vermek istedim ama adeta donmuş bir buz parçasından farksızdım.

Taehyung'un derinleşen öpücüklerinden sonra dudaklarımı ayırdım ve sıcak dilini ağzıma aldım.
Dilini ağzıma göndermiş dilime dokunmuştu.

İçimden geçen duyguyla inlerken elimi Taehyung'un omzuna koymuş, omzunu sıkmıştım.

Ve o anda Taehyung'un telefonu çalmış  bizi birbirimizden ayırmıştı.

Taehyung nefes nefese benden uzaklaşırken, benim nefesimin sesi de odayı doldurmuştu.

Taehyung diliyle dudaklarındaki ıslaklığı yalamış ve sırıtarak cebinden telefonu çıkardıktan sonra gözleri hala gözlerimdeyken açmıştı.

|FOR HAPPINESS||TAEKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin