DREAM THEIF - Lukloé

1. Bölüm

SEZEN AKSU - Bir Zamanlar Deli Gönlüm

CHARLIE PUTH- Dangerously

GÖKHAN TÜRKMEN - Yan Sen

Evet ilk bölümü yayınladımm. Of ben böyle doktor hikayeleri okumayı severim ama yazmak zor olacak gibi. Umarım hoşunuza gitmiştir. Bol bol yorum yapmayı ve yıldızımı boyamayı unutmaa. İyi okumalarr😗💕

🐍🐝

"Chloe oradan kalkıp gitmen çok yanlıştı."

Alya konuşurken ben ise hasta dosyalarını inceliyordum. Bu konu hakkında konuşmak dahi istemiyordum. Ne var ne yok bütün dosyaları inceleyip kafamı dağıtıyordum. Kimseye çaktırmamaya çalışıyordum ama çok zor. İçimde yanıp tutuşan öfkeyi dizginlemek çok zor. 

"144 numaranın serumunu değiştirdiniz mi?"

"Evet doktor hanım."

"160'ın tahlil sonuçları çıktı mı?"

"Hemen laboratuvara sorayım."

"Sen boş ver ben bakarım."

 "Kime diyoruz Chloe?"

Hala dediklerine cevap vermeyip ilerlemeye başladım. Asansöre bindiğimde tam kapı kapanıyordu ki bir el bunu engelledi kapıda beliren silüetle gözlerimi hemen telefonuma çevirdim. Yeni cerrahtı bu.

"Genel cerrahi üçüncü yıl asistanı Chloe Bourgeois."

Yaka kartımı okuduğunda kafamı telefonumdan kaldırdım.

"Toplantı odasından bir hışımla çıkacak kadar önemli ne oldu?"

Yine sessiz kalmayı seçtiğimde bu sefer kıkırtı ilişti kulaklarıma.

"Her şeyinden bahsettiler ama saygısızlığını atlamış olmalılar."

"Saygısız değilim ben."

"En azından özür dileyebilirdin."

"Pardon? Tam olarak ne için özür dilemem lazımdı?"

"Yaptığın doğru bir davranış değildi. Kendini bu kadar yüksek bir konumda görmemelisin."

"Hah ben mi üstün görüyorum. Siz gelmeden önce kafanızda neler kurdunuz inanın bilmiyorum ama o anda çıkmak istedim ve çıktım. Başhekim konuşmasını bitirmişti yani orada durmamın bir anlamı yoktu."

Kapı açıldığında hızlıca çıkıp laboratuvara ilerledim. Test sonuçlarını incelediğimde her şey normal gözüküyordu. Telefonum çalmaya başladığında arayanın Adrien olduğunu gördüm. 

"Efendim Adrien?"

"Mesai saati bitti kızım nerdesin sen? Değiştir üstünü dışarıda seni bekliyoruz."

"Adrien ben gelemiyorum işim çıktı."

"Yalan söyleme eğer 10 dakikaya aşağıda olmazsan bozuşuruz."

Telefon suratıma kapandığında derin bir iç çekip telefonu cebime attım. Yukarı çıkarken bu sefer merdivenleri kullandım. Soyunma odasına girdiğimde etrafta kimse yoktu. Üzerimi değiştirip saçımı daha özenli topladıktan sonra çantamı alıp aşağı indim. Hastanenin önünde beni bekleyen ekibimin yanına gittiğimde Nino'nun orada olmadığındı gördüm.

"Nino nerede?" Marinette koluma girip beni çekiştirmeye başladı.

"Boş ver sen Nino'yu bu akşam dağılıyoruz."