KIZIL LEYDİ

18.Bağımlılığım Sana

Aklımda yazmak yokken bile kalemimin ucundan dökülen kitabım bin okumayı aştı❤️.Her iki kitabım içinde hedefim bu olduğu için çok mutluyum.Beğenen ve okuyan herkese çok teşekkür ederim 🍀 İyi ki siz..
Ayrıca bu kitabı hep destekleyen ablam MustafaYldrm113 sen hep özelsin..(Kullanıcı adı erkek😂)
Ama özellikle bunu yazma bence tutmaz diyen kardeşim zabababab ve
Kimden çaldın diye diye bana sonsuz güvenen arkadaşım muebnifumi siz olmasaydınız yayınlamazdım😏
Bir ara evimi arayıp gerçek yazarı bulmaya çalışmanı unutmayacağım..:)

Neyse ..bu aralar video atmaya çalışıyorum ama hangi bölümlerle ilgili olacağını bilmiyorum.Video yapmakta da kötüyüm kabul,o yüzden fikri olanlar benimle paylaşın lütfen...❤️

❤️‍🩹💔💔

Yabancılaşmıştık.
Uzaklaşıp başka yerlere savrulan yapraklar gibiydik.
Kırık kalpler durağının kapısından içeri giremeyecek kadar sevip, kapısından uzaklaşamayacak kadar ayrıldık birbirimizden..

Bunları söylüyorum çünkü burası bana yanlış zamanda geldiğimi daha fazla hissettiremezdi.
Bir sürü ışığın altında bizim için ayrılmış son derece şık bir masa, bana göre gereksiz olan bir sürü kırmızı mum ve dokunmanın bile pahalı olduğu belli olan tabaklardan oluşan bu yerde ne işimiz vardı?

Ne kadar yabancıydkı ki birbirimize , ağaç gölgesinde kahkaha atarken resmiyet sokan bu masada karşılıklı oturmuştuk. Bakışlarımı üzerine diktiğim Cihan, şaşkınlığıma karışan öfkeme anlam veremiyor olmalı ki konuşmak için uzun bir süre bekledi. Beni almak istese de kendim geleceğimi söylediğime o kadar pişmandım ki size anlatamam..Onu ilk an görsem hemen yukarı çıkar bir elbise giyerdim.Ama bunun için geç kalmıştım.

" Sorun ne?" diyen Cihan,gözlerini özellikle ne ara elime alıp sıktığımı fark etmediğim bıçakta sabitledi.Cidden bana bunu sorması bile canımı yakarken hiçbir şey yokmuş gibi gülümsedim.

" İmzalayacağımız anlaşma kağıtlarını göremedim de onlara bakınıyorum."

Gülümsemesini saklamaya çalıştığını anlayınca sinirden dişlerimi sıkmaya başladım. Bilerek yapmıştı. Ben yanlışlıkla ya da fark etmeden oldu sanarken beni sinir etmek için burayı seçmişti.

" Birazdan sekreterim getirecek." demişti utanmaktan çok uzakta bir sesle..
İşte bu son noktaydı benim için.

Sakin olma , Gül.Bu çocuk adam haddini aştı..

Önümdeki şeyleri hızla gözden geçirip en sonunda elimin altındaki telefonumu ona attım. Çünkü geri kalan her şey çok pahalıydı. Karşımdaki düzenbaz havada yakaladığı telefonuma bakıp kahkaha atınca etrafımızdaki birkaç kişinin bize döndüğünü fark ettim. Açıkçası ben de farklı bir masada olsam bu güzel gülüşün sahibini merak ederdim.
Üzerinde beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolonu yetmezmiş gibi. Kömür karısı saçlarıyla tam buraya uyan Cihan beni kandırmıştı. Ona attığım 'lüks bir yer istemiyorum' mesajına rağmen bu kadar resmiyet kokan şık bir yer seçmesi sinirlerimi bozmuştu. Üzerimdeki pantolon ve tişört ise cabasıydı.
Elimdeki telefonumu inceleyince şifreli olduğu için masaya bırakacakken
" 031199" dedim.

Kaşlarımı çattığım için pek anlamayınca
" Telefon şifrem 031199." diye açıklamamla gülümsedi. Sanırım şifremi hemen söylememden etkilenmişti. Anlamadığı şey zaten onunla aramdaki duvarları yıkmaya çalışmamdı. Artık ona karşı dürüst olacağım için ilk adımı böyle atacaktım.Zaten dün gece Kılıç yüzünden ölümle aramda saniyeler girince bir şeyleri hızlandırmaya karar vermiştim.