Sizden tek ricam satır arası yorum yapmanız ve oy vermeniz, emeğimin harcanmasini istemiyorum.
Tabii ki o kadar muhteşem bi kurgu yada yazış tarzım olmasa da yinede bir şeylere çabalıyorum.
Lütfen satır arasına bölüm ile alakalı yorumlar yapar mısınız.?
Neyse bunu da söylemiş olduğuma göre bölüme geçebiliriiiizz💓💗💞💖
_
Kahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıkıp iş yerine gittik.
Bugün rakip firmalarla Erhan ve Alaz'ın çizdiği tasarımlar karşılaştırılacak ve ortaya galibiyeti sağlayan bir firma olacaktı. Bugün üzerimde daha bi heyecan vardı.
1 gün sonra Alaz kim olduğumu öğrenecekti ama şuan bunu bile düşünmeden şirkette koşuşturmalar içerisindeydim.
Hadi ama aklından hiç çıkmıyo bile.
Doğru.
Alaz'ın odasının önünden geçerken durup kapıyı tıklatıp içeri girdim. Gördüğüm manzara ise; stresten sağ bacagını sallayan dirseğini sandalyenin kenarına koymus parmaklariyla da şakaklarını ovalayan bir Alazdı. Girdiğimde kapalı olan göz kapaklarını aralayıp bana kısa bir bakiş atıp tekrar kapattı. Dudakları aralandığinda "gel güzelim" dedi o stresli sesiyle.
Adımlarım zaten çoktan masasina doğru adımlamisken hemen masanin ardına Alaz'ın yanina geçtim. "Alaz," dedim ellerimi omuzlarina koyup yavaşça sıkarken. "Hım".
"Bu kadar strese girme kazanıcaksınız, kazanıcaz"
Derin bir nefes alıp "inşallah ama o dediğin çok ta kolay olmuyo be güzelim" dedi bıkkınca kafasini geriye atıp bana bakarak. Muhtemelen başı ağrıyordu o yüzden onun parmaklarini şakaklarından indirip ben ovalamaya başladım. "Olsun ben eminim çok güzel tasarimlar var ortada, kazanıcaz " dedim tebessüm ederek.
"Umarım izel umarım"
Ellerim bir anda duraksarken "izel deme bana bi garip oldum" dedim hızlıca. Dudağinin kenarı yukari kıvrılırken "niye güzelim sen bana Alaz diyosun ben sana bir şey diyo muyum hic cık cık cık" dedi biraz da olsa keyifli cikan sesiyle.
Oflayarak "ya hayır o oyle değil, mesela sen bana güzelim diyosun ben sana yakışıklım desem çok komik olur" dedim sonda kıkırdayarak. Gòzlerini bir anda açıp bana baktı " nesi komik, yakışıklı değil miyim ben?" Dedi çatık kaşlarıyla. Konusmama firsat vermeden hızlıca "yoo yakışıkliyim valla, bundan sonra bana öyle hitab et" dedi bir çocuk gibi. Sesli bir şekilde gülüp.
"Ya Alaz, tabii ki yakışıklısın, hem de çok, yanii benim gözümde öylesin ama yakışıklım demek bana komik geliyo seninle hiçbir alakasi yok. Bileeesiinn." Dedim sonda yaptığım taklide ikimiz de gülerken. "Yinede arada beni yakışıklım diye sevmeni isterim güzelim, bileesin" dedi ve tekrar gülmemi sağladı.
Tabii ki komik gelse de yakışıklım diye sevmeyi aklıma not etmistim.
Alazla biraz daha sohbet edip onu biraz da olsa rahatlatabilmistim. Çok stresliydi.
Şimdi ise toplantı odasında son bir defa daha tasarımları hep birlikte gözden geçiriyorduk. Erhan'ın tasarımlarina bakarken bir çok çalışan şuan Erhan'a övgüler yağdırıyordu aynı şekilde Alaz'ın tasarımlarina bakarken de.
